Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti
Özkan YILDIRIM
Sayın Başkan, öncelikle Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen ile ilgili bizleri ve okuyucularımızı bilgilendirerek röportajımıza  başlayalım?
Ben Sinan Aktaş, İnegöl Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen İlçe başkanıyım. 2008 yılından beri bu görevi yürütmekteyim. Eğitim-Bir-Sen 2008 yılında 250 üyesi ile başkanlığı bize geçmiştir daha sonraki yıllarda periyodik artışlarla şu an 2019 yılı itibarıyla üye sayımız 1200’e kadar yaklaşmıştır. Aynı zamanda İnegöl'de Memur-Sen'in 3500 üyesi var, bu tabii bağlı olan 11 sendikanın üyelerinin toplam sayısıdır. Bu 11 sendikadan 6 tanesi İnegöl'de aktif durumdadır. 3500 üyemiz içerisinde doktorundan, kütüphane çalışanına, Mal Müdürlüğünden, Vergi Dairesi, Tarım İlçe Müdürlüğü, Orman İşletme, Milli Eğitim ,Müftülük çalışanları ,Adliye çalışanları ile bütün kamu kurumlarında çalışanlar mevcuttur. Hem İnegöl, hem Bursa, hem de Türkiye'nin en büyük Konfederasyonu ve Sendikası  Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen'dir. Bizler bu sivil toplum kuruluşu çalışmasını üyelerimizin sosyal haklarını ve özlük haklarını geliştirmek hakların kazanılması ve arttırılması amacıyla bu tür çalışmalar yapıyoruz. Üyelerimiz sendikalı olma hasebiyle ciddi anlamda avantajlar yaşıyorlar, bunun merkezi olarak avantajları olduğu gibi yerelde de birçok artıları var. Merkezi olarak sayımız fazla olduğu için diğer sendikalardan ayrı olarak  yetkili sendikayız. Dolayısıyla yetkili sendikalar hem hükümetle toplu iş sözleşme pazarlığını yapıyorlar hem de kurum, idari kurum, kpdk  gibi toplantılara öncülük ediyorlar. Buralarda kamu çalışanları adına birçok kararlar alınıyor. Bu kararlar tavsiye niteliğinde oluyor. Fakat bunlar daha sonra Toplu sözleşme masasına gelerek kazanıma dönüştürülebiliyor. Ayrıca toplu sözleşme dışında da yine zaman zaman hükümetin, Memurlar için vermiş olduğu birçok kazanımın altyapısı bu toplantılarda ortaya konuluyor biz yerelde bu işin temsilciliğini yapıyoruz üyelerimizle sürekli içli dışlı sürekli beraberiz, onların bütün sorunlarını problemlerini özlük hakları ile ilgili kazanımlarını takip ediyoruz.
 
MEMUR-SEN'LİYSEN ARKANDA  1 MİLYON KİŞİ VAR  
Yaşayabilecekleri herhangi bir mesleki problemde, sıkıntıda gerek hukuk büromuza, gerekse yönetmeliklere olan hakimiyetimizle onlara yönlendirme yapıyoruz. Sendikacılık tabii Türkiye'de son yıllarda çok gelişti, sendika insanın sığınabileceği bir limandır.  Biz bunu şuna benzetiyoruz,  sendikayı bir kaskoya benzetiyoruz. İnsan aracıyla trafikte giderken çok iyi şoför olabilir ama dışarıdan gelip birisi size çarpabilir, bu risk her zaman için vardır, burada kaskonuz devreye girer ve sizi maddi olarak kaybınızı ortadan kaldırır, korur. Sendikada böyle bir şey, siz mesleğinizi çok iyi icra ediyor olabilirsiniz fakat dışarıdan bir bela, musibet sıkıntı size cebelleş olabilir. Burada sendika kasko gibi devreye girer sizin sıkıntılarınızı giderir, size yönlendirmelerde bulunur. Hukuk Bürosu ile avukatlarıyla yönetmeliğe hakim temsilcisi ile sizin elinizden tutar, sizin için psikolojik bir destektir, büyük bir yardımcıdır. Bunun dışında yerelde yaptığımız birçok indirim anlaşmalarımız var işte özel hastaneler, kolejler, restoranlar ,giyim mağazaları ,oto yıkamadan tutun halı yıkamaya kadar. Spor tesislerinden tutun fitness salonlarına kadar güzellik salonlarına kadar birçok alanda sendikamızın indirim  anlaşmaları mevcuttur. Bunlardan sadece üyelerimiz yararlanabilirler üyelerimiz bu anlamda sendikamızın pozitif ayrımcılığını mesleki olarak sürekli yaşıyorlar. Bir birey sendikasızsa tek kişidir, sendikalı ise çok kişidir.  Bizim Memur-Sen olarak bir milyonun üzerinde üyemiz var, sizin  eğer herhangi bir sendikanız yoksa bir kişisiniz ama sendikalıysanız  Memur-Sen'liyseniz  1 Milyon  kişinin gücünü arkanızda hissedersiniz. Sendika sizin için bir koldur ,sizin için köprüdür size destek olan ciddi bir güçtür, dolayısıyla  sendikasız olan diğer kamu çalışanlarını da sendikalı olmalarını  tavsiye ediyoruz.Günümüzde özellikle 2019-2020 Türkiye'sinde artık sivil toplum kuruluşlarının önemi bariz bir hale gelmiş ve net olarak anlaşılır durumdadır.
 
•     Sinan Bey, İnegöl'de Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen olarak birçok aktivite ve etkinliklerde gerçekleştiriyor sunuz?  Bunlardan bahseder misiniz?
 
HER ÖĞLEN ARASI BİR OKULDAYIZ..
2019-2020 Eğitim Öğretim yılı başı itibariyle “her öğlen arası bir okuldayız” projesi başlattık. Bu proje çerçevesinde her gün 12.00 -13.00 arası her gün ayrı okulumuzun öğretmenler odasına giderek öğretmenlerimizle bir araya geliyoruz tatlımızı alıp gidiyoruz tatlı yiyip,  tatlı konuşuyoruz.  Arkadaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz, arkadaşlarımız karşılarında muhatap görmesi onları mutlu ediyor, kafalarındaki soru işaretleri giderilmiş oluyor. Mesleki olarak  kafalarında  bir çok soruyu  bize  soruyorlar bu anlamda biz onların sorularını cevaplandırıyoruz, onları rahatlatmış oluyoruz. Her zaman ulaşabilecekleri  iletişim numaralarımızı veriyoruz. Bunun yanı sıra birçok kültürel faaliyet salon programlarından tutun, seminerlere ,kurslara, zaman zaman kahvaltılı programlarımıza, zaman zaman akşam yemekli programlarımıza kadar. Yine kültürel gezilerimiz turistik ve kültürel değeri olan illere bölgelere yaptığımız geziler bunların hepsini çok cüzi miktarla üyelerimizin kazanımına sunuyoruz. Bu anlamda üyelerimizle salt bir sivil toplum kuruluşuna üye olmak değil de içerisinde çok renkli bir etkileşimin olduğu ve kendilerini arayan soran kendilerine dokunan bir sivil toplum kuruluşu bir sendika gördükleri için çok mutlu oluyorlar. 
 
•   Son olarak, halihazırda sendika ile buluşmayan sizinle haşır neşir olmayan kamu çalışanlarına ne gibi mesajlar vermek isterseniz? 
 
MADDİ KAZANCI DAHİ VAR..
Günümüz dünyası artık çok gelişmiş bir dünya, sosyal medya çok faal. Her insanın elinde cebinde bir akıllı telefon var dolayısıyla bir tuşla insanlar bütün ülkenin, bütün dünyanın haberlerine  ulaşabiliyorlar. Herkes birbirinden haberdar olabiliyor, böyle etkileşimin fazla olduğu bir dünyada insanların hala sivil toplum kuruluşlarına üye olmaması garip. Avrupa'da her bir ferdin 3-4  stk’ya üye olduğu bir gerçeklik var, bu yine Amerika'da Avustralya'da bu şekilde. Ama maalesef Doğu toplumlarında bu sendikacılık çok yaygın değil. Günümüz Türkiye’sin de gelinen noktada insanların gönül rahatlığıyla sendikalara üye olması gerekiyor işte biraz önce yukarıda da anlatmış olduğum birçok avantajı var bunun sonuç itibariyle. Maddi manevi hiçbir kaybınız yok ayrıca. Kaldı ki devlet şu an sendikaya üye olan bir kamu görevlisine üç ayda bir toplu sözleşme farkı veriyor 100 küsur lira. 1 üyeden ortalama aylık 20 lira gibi bir para kesildiğini ve bunun 3 ayda 60 lira olduğunu hesaplarsak 100 liranın üzerinde para alındığını düşündüğümüzde 40 liranın üzerinde bir para üyelerin cebinde kalmış oluyor. Birçok avantajın yanı sıra maddi kazanımı dahi var. Sosyal kazanım var, psikolojik kazanımları da unutmayalım özlük hakları ile ilgili de kazanımlar var ve de hiçbir maddi kaybın da olmaması ve hala da üye olayım mı olmayayım mı diye düşünülmesi tedirgin olması çok da isabetli değil diye düşünüyorum ve bütün herkesi gönül rahatlığı ile üye olmasını gerektiğine inanıyorum ve herkese bunu tavsiye ediyorum. Buradan  İnegöl'de yaşayan  kamu çalışanları başta olmak üzere İnegöl’de, Bursa'da ve ülkemizdeki bütün vatandaşlarımıza sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum.