Ahmet KUNDAKCI
Dağ yöremizin güzel ilçesi Orhaneli'nin doğa harikası mahallesi Serçeler’in muhtarı Sayın İbrahim Tufan ile geçmişten günümüze birçok konuyu ele aldığımız güzel, keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
• Öncelikle sizi tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz muhtarım?
Bizlere böylesine güzel bir fırsat sunduğunuz için ben sizlere teşekkür etmek isterim. Ben İbrahim Tufan, 1952 doğumluyum. İlkokulu köyümüzde, ortaokulu Orhaneli'nde tamamladım, sonra lise 1 ve 2’yi de Orhaneli Lisesinde bitirdim. O dönemde Orhaneli’miz de yeni açılan lisemizin ilk talebelerindendim. Sonrasında şartlar icabı İstanbul'la gittik, ve böylelikle Haydarpaşa Lisesi'nde liseyi tamamladım. Daha sonra Eğitim Enstitüsü'nü kazandım. Fizik, Kimya, Biyoloji Bölümü Balıkesir Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldum. Elbette çocukken eğitim koşulları bugünkü gibi değildi büyük zorluklarla Orhaneli'ye 16-17 arkadaş her gün gidip geliyorduk. Lise dönemimde Lise takımında ve Orhaneli Gençlikspor'da ve bunun yanı sıra köy takımımızda futbol oynadım. O eski zamanlarda köyler arası maçlar vesaire bu bölgede çok modaydı, buralara hareket katıyordu, güzellik atıyordu, bir bayram biz komşu köye giderken, ondan sonraki bayram onlar bize gelirdi. Böylelikle hem geniş kitleler arasında tanışma, arkadaşlık, dostluk vesilesi oluyordu. Ayrıca maç sonları ev sahibi misafir takıma yemek verirdi, anlayacağınız buraları cıvıl cıvıldı, çok güzeldi.
• Köyünüzü bizlere tanıtır mısınız?
Maalesef köyümüzde genç nüfus yok, büyük çoğunlukla yaşlı insanlar emekli kişiler mevcut. Şu an 67 seçmenimiz ve nüfusumuz var.
• Sayın muhtarım 90'lı yıllarda da bir müddet Serçeler Mahallesi Muhtarıydınız değil mi? Ayrıca, o zamanlardan bu zamanlara neler değişti?
ESKİDEN İMECE VARDI..
Evet doğrudur, 1989-1994 yılları arasında köyümüzde muhtardım, o zamanlar köyde bayağı bir nüfusumuz vardı takriben 150 kişi yaşıyordu. Ayrıca o zamanlar bir imece usulümüz vardı, imece yapabiliyorduk. Büyükşehir yasasından sonra ve muhtarların karar defteri kitabı hiçbir şey kalmadığından durumlar değişti. Sürek avı yapabiliyorduk mesela, Orhaneli’nden gelen insanlar oluyordu buradan da 15-20 kişi eklendiğinde, 25-30 kişiyle dağlarda sürek avı yapıyorduk. Onun yanı sıra köyümüzün bazı gereksinimleri ile ilgili de imece usulü yapıyorduk. Bazı çalışmaları ortaklaşa gerçekleştirebiliyorduk. Ama şu anda maalesef bu tür imkanlar yok, çünkü köyümüzde insan kalmadı. Bizim üç tane sulama kanalımız var. Mesela eskiden toplanıp bu kanallarımızı hep birlikte temizliyorduk, kimse şu an yok burada, kendi imkanlarımla yaptırıyorum bu temizlik işlerini. Bu da tabii büyük sıkıntı.
Toprağın yüzde 70'i ekilmiyor
Şu an maalesef arazinin yüzde 70'i, yüzde 80’ni ekilmiyor, bu da büyük sıkıntı, şu anda burada yaşayan insanlar da kendi gereksinimleri için kullanabilecekleri sebze ,zerzevat falan ekiyorlar ,çok geniş alanlar maalesef boş.
• Öncelikle Sayın muhtarım, şunu söylemek isterim ki; köyünüz tamamen bir cennet köşesi olmasına rağmen maalesef burada yaşayan insanların bir çoğu buraları bırakıp gitmiş.
Bu konuda benim anladığım, vatandaş burada sigortalı olamadığından sigortasının olmasını istediğinden Bursa'ya gidip en azından sigortalı bir işe gireyim diye düşünüyor. Maalesef şu anda köyümüzde durum bu.
• Peki, Sayın muhtarım ne gibi beklentileriniz var neler istiyorsunuz?
KANALİZASYON ÇOK ÖNEMLİ..
En büyük ihtiyacımız kanalizasyonumuzun olmaması. Ayrıca köy girişinde 3’e ayrılan yol sonrasında köyün çıkışına doğru tekrardan birleşiyor, kanalizasyonumuzun yapılmasından sonra bu yollarımızın da asfaltlanmasını istiyoruz. Camii çevresinde sadece bir noktada parke taşı var, diğer sokaklarda hiçbir şey yok. Yazın toz, kışın çamur oluyor sonrasında hemen köyümüzden geçen Sarpdere çok güzel fakat çevresinin düzenlenmesi gerekiyor, çünkü yapraklar düştüğünde ve bazı kişilerin çöp atmasıyla burası çöplük halini alıyor. Burada aşağı-yukarı 250-300 metre kadar bir yerimiz var, burası temizlenmiş olsa, köyümüze güzellik katacak. Bakımlı olması durumunda tabii buraya kimse çerçöp de atamayacak.
YENİ KAYNAK BULUNDU..
Bir buçuk ay önce şebeke suyumuz kesildi, belki 10 defa bu suyun çıktığı yere gittim geldim. BUSKİ ve İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden 4-5 kişi geldiler bu grupla birlikte kaynağa büyük zorluklar neticesinde gittik. O zamanlarda suyun akımı iyiydi ama sonrasında tamamen kurudu. Kuruma derecesine yaklaştığı zaman hayvancılık yapan polis emeklisi arkadaşımız o noktadan 700-800 metre yukarıda bir kaynak var dedi, gittik gözümle gördüm Orhaneli BUSKİ şefine bu durumu anlattım, siz de bir görün dedim, sonra oradan gelen arkadaşla birlikte kaynaktan numuneler aldık. Bursa'ya analize gönderildi, inşallah o su iyi çıkarsa, içilebilir düzeyde ise oraya büyük ihtimal 700-800 metre boru yapılarak köyün mahsenine aktaracağız. Aşağı-yukarı bir buçuk aydan beri su deposundan su basıyoruz.
• 6-7 ayda neler yaptınız peki muhtarım?
SALÇA MAKİNASI DEVREYE GİRDİ..
Neler yaptık? Genelde kendim maddi olanaklarımla bir şeyler yapmaya çalıştım, işte bayağı bir masraf ederek kanalları temizlemeye çalıştık. Sonra hemen Çınarımızın altındaki oturma gruplarının üstlerini korunaklı hale getirdik. Caminin çatısını elden geçirdik, kiremitlerini tamamen değiştirdik. Caminin üst tarafından iniş merdiveni ve mezarlık merdivenlerini sağ olsunlar yakınlardaki çok eski olan mermer ocağı yetkililerinden yardım alarak hallettik. Murat Bey var orada gerçekten ondan da Allah razı olsun, bir telefonla bu iki yerimizdeki sıkıntıyı hallettiler. Yine kapısını da bir arkadaşımız yaptırdı sağ olsun. Salça makinamız yoktu, salça makinamızı aldık 4500 liraya çalışır vaziyete getirdik, bu sene millet domatesini salçasını rahat rahat yaptı.
Elimizden geldiğince gücümüz nispetince halkımız için, Serçeler Köyü sakinleri için çalışıyoruz, çalışacağız. Buradan bize güvenerek oy veren başta Serçeler sakinleri olmak üzere bütün Orhaneli'de ve Bursa'da yaşayan hemşerilerimize sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.
