Bursaspor 2024-25 futbol sezonu ilk müsabakasına tam da beklediğim biçimde galibiyetle başladı. Önceki yazılarımda, bu sene çok rahat bir şekilde maçları takip edeceğimizi ve büyük keyif alacağımızı bildirmiştim. Ligin takım değeri en yüksek ikincisi Düzce Cam Düzcespor ile deplasmandayız ve net bir skorlar galip geliyoruz. Ligin en pahalı takımı olarak üç puanla başlamak ilerideki harika kutlamaların da başlangıcı demek oluyor.

Ama şunu da hemen belirtmem gerekiyor. Değerli Bursaspor’un cefakâr taraftarı, artık eski alışkanlıklarımızı bırakmalıyız. Maç öncesi ve maç sırasında başlayan olaylarla 450 seyircimizden sadece 6’sı maçı tamamlayabildi. Sebebi ne olursa olsun futbol disiplin talimatlarına aykırı hareket, futbol kamuoyunda kabul görmüyor / görmeyecektir. Kafayı Bursaspor’la bozmuş bir kesim var iken “evet işte Bursaspor’u gördünüz” dedirtmemek adına sükunetimizi korumalıyız. Evet anlıyorum. Taraftar Bursaspor’a susadı. Kabına sığamayan bir taraftarımız var. Ancak bu sene “Bursaspor’un şampiyon olmaması” eşyanın tabiatına, fizik kurallarına falan aykırı bir durum. O kadar net bir durum ortadayken kendi kendimize düşman kazanmayalım.

Peki bu işin ne gibi yan etkileri olabilir? (1) Bursaspor’u deplasmanda izlemekten mahrum kalınır. (2) Sadece Bursaspor var diye TFF 3. Lig’i izleyenlerin sempatisi azalır. (3) Sürekli sorun çıkaran takım izlenimi verilirse Emniyet Güçleri de önyargılı olacaktır. (4) Hakemler de sorunlu bir takıma kafayı takabilir. Günümüz futbolunda sahada maç kazanılsa da sonraki haftalarda yine sahada bunun ceremesi çekiliyor. Tıpkı otomobilin gösterdiği navigasyondan vazgeçip kendimizin istediği şekilde ilerleyeceğiz dediğimizde yolu ne kadar uzatıp dolambaçlı yollara giriyorsak bu da öyle bir şey.

Bursaspor takım otobüsü cumartesi akşam üstü Düzce’den çıkıp dümdüz Özlüce Tesisleri’ne 21:00 sularında dörtlü flaşörlerini yakarak muzaffer Büyük Takım gibi geldi. Takım otobüsünü 1000’e yakın taraftar karşıladı. Dolayısıyla dümdüz gidip TFF 2. Lig’e varmak var iken yeni rota oluşturup yolu uzatmayalım. Kısacası eski alışkanlıklarımızı bırakalım.