Bursaspor - Anadolu Üniversitesi (AÜ) maçının ilk yarısı ve ikinci yarısı ayrı hikayelere sahipti. Maça hareketli başlayan taraf Bursaspor’du. AÜ’nün küme düşme potasından uzak oluşu, liderle arasındaki puan farkının da iyice açılmış olması onları rahat tavırlarla maça başlamaya itmiş olabilir. Ama Bursaspor’un hiç öyle bir rahatlığa niyeti yoktu. Kaleyi bulmayan 4 şuttan sonra 5.si kaleyi buldu ve gol oldu. Rakip ceza sahasında topla buluşma istatistiğinde ise Bursaspor’un 8-1 üstünlüğü vardı. AÜ’nün ilk yarıda gol bulma şansı sıfır Bursaspor’un ise sıfırdan çok yüksek idi. İlk devrenin ikinci bölümünde Bursaspor, rakibinin de rahatlığından olsa gerek sakin kalmaya çalıştı ve ilk yarının sonlarına doğru golü buldu. Hamza Gür, çok net söyleyeyim maçın parlayan yıldızıydı. Keşke bugün gol atsa dedim ve bu goller ikinci yarıda geldi. Hamza Gür’ün verkaçlarla ceza sahasına taşıdığı topta Vefa Temel’in sert ve akıl dolu vuruşuyla Bursaspor ilk yarının sonlarında öne geçti. Akıl dolu diyorum zira Vefa’nın açısından kaleye baksak sadece bir noktada boşluk olduğunu görür; Vefa’nın da o noktayı bulduğunu kolaylıkla anlayabilirdik.

İkinci devrenin de benzer modda geçeceğini düşündük fakat öyle olmadı. Rakip teknik heyet Bursaspor’un bir zafiyetini sezmiş olmalı ki askerlerini orta hattan bizim geri cepheye sızdırmaya çalıştı. Birinci sızma girişiminde Mehmet Yiğit gol değerinde bir defans yaptı. İkinci sızma oldu üçüncü sızma da oldu. Peki bizim generaller bu sızmaları göremedi mi? Göremedi. İşte beni galibiyet dışında demoralize eden şey de bu oldu. Eğer bir takım aynı kurnazlığı maç boyu 4 kez yapıyorsa burada bir “önlem alamama” ya da “çare bulamama” sorunu var demektir. Penaltı golümüze kadar defansın arkasına 3 defa sızıldı 2-0’dan sonra da bir kez sızma harekâtı oldu. İkinci devrenin hemen başında bizi şoka uğratan AÜ, 6’sı kaleyi bulmayan 7 şut ile ilk devrenin tam tersi bir oyunla ikinci devreye başladı. İlk yarıda sadece bir kez rakip ceza sahasında topla buluşan AÜ, ikinci yarıda bunu sekiz defa yaptı. AÜ temaslı ve rakibe yakın futbol oynuyor. Futbolcuların fizik yapıları da buna evrilmiş durumda. Rakip defansta da kaptan Rıdvan Coşkun’un taviz vermez oyunuyla AÜ diri kalmayı başardı. Rıdvan Coşkun 27 yaşında ve bana göre 3. değil en az 2. lig oyuncusu kalitesinde. Arkadaşlarını çok iyi yönlendirdi.

Rakibin 2-1’den sonra maçı berabere getirme iştahı, Bursaspor’un kenar adamlarını rahatlattı ve 11 defa rakip ceza sahasında topla buluşma ve 2’si kaleyi bulmayan 6 şutu ile maçı 4-1’e getirmeyi başardı.

Sedat ve İlhan Depe’nin eksikliğine rağmen diri futbol oynayan Bursaspor emin adımlarla hedefine ilerliyor. Ama bu ilerleyişte de Pablo’nun düşünmesi gereken ve kendini geliştirmesi gereken noktalar olduğu açık.