Milli eğitim bakanı Yusuf tekin her gün yeni değişiklik duyurusu ile ekranlara çıkıyor. Eğitimi öğretimi hançerlemeye devam ediyor. Bütün orta okulları imam hatip haline getirdikten sonra müfredat güncellemesi ile hangi derslerin müfredattaki haftalık ders süresi düşecek derseniz bence matematik Türkçe ders yükünü azaltacaklar. Neden derseniz konuşmasına bakılında sürekli tekrar eden konular bu iki derste ağırlıklıdır. Konuları azaltmak ve müfredatı değiştirmek isteyen bu zihniyet göreceksiniz ki normal orta okullarda seçmeli ders sayısını artırma yoluna gidecekler.
Peki Koskoca AKP de bir tane aklı başında adam yok mu anlamadım. Yirmi bir yıldır delik deşik edip durdukları eğitim sisteminin çöktüğünü kabul etmek bu kadar mı zor. Bakanlığa geldiği günden beri sürekli bir arayış sürekli değişiklik peşinde olmasına rağmen nedense o kadar aceleci davranıyor ki yanlışlara yöneliyor. Aslında milli eğitim bakanlığındaki bu durum bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Partide kimse kimsenin yaptığını doğru bulmuyor. Yeni göreve gelen herkes giden bakanın yaptığı her şeyin yanlış ve hatalı olduğunu ispatlamakla geçiriyor gününü. Buda 22 yıllık iktidar gölge düşüren en önemli nedenlerden biri oluyor. Bakanlıklara baktığımız zaman herhalde en fazla enflasyonunun yaşandığı bakanlık milli eğitim bakanlığı olduğu çıkıyor. İktidarları süresince en fazla bakan eskiden bakanlık milli eğiti bakanlığı olduğunu gerçeği de bunun en büyük ispatıdır.
Yani kim ne derse desin mevcut iktidar eğitimde sınıfta kalmıştır. Sınıf tekrarını getirmek, mevcut iktidara sınıfı geçirtmez. Okulların türlerini değiştirilmesi, seçmeli derslerde bütün okulları imam hatip orta okulu haline getirmekte sınıf geçirmez. Şimdiki müfredat değişikliği de milli eğitim bakanlığının ve bakanımızın yaptığı açıklamalara bakılınca kusura bakmasın ama bakanlık sınıf tekrarına kalmıştır. Haftalık ders saatlerini 35 çıkaran bakanlık mevcut iktidarın bakanlığı idi bunu anlatırken eğitimde devrim deniliyordu. Günümüzdeki bakanımız ders saat sayılarını düşürmekten bahsediyor. Haklıdır. 35 saatte çıkarmak başlı başına bir iş bilmezliğin ürünü idi. Öğrencilerin dikkat süreleri dikkate alınmadan ülkemizin iklim kuşakları ve saat uygulamaları dikkate alınmadan ortay atılmış fikirlerdi. Ders saatlerini kısıtlamaya giderken Mihver derslerden kesilerek yapılacaksa bakanlığın bilimsellikten akılcılıktan çok dini eğitime yönelmesi demek olacaktır. Buda eğitimdeki kaliteyi dahada kötüleştirecektir.
Aslında mevcut iktidarın eğitim sistemi her zaman için iktidarın karnesini zayıf göstermektedir. Bunca zaman iktidarda kalan bir partinin eğitim sistemini oturtması gerekirdi. Maalesef yapamadılar. Ya da yapmak istemediler. Aslında mevcut siyasi rejimde milli eğitim bakanlığı cumhurbaşkanının karnesinde de olumsuzluk olarak görülmektedir. Tatbikî bunca dalgalanma ve oynanan müfredat kanun ve yönetmeliklerin olumsuzluklarını yaşamakta çocuklarımıza kalıyor. Bu nedenle bakanlığımızın aklı selim hareket etmesini diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Şerafettin Şaşmaz
MEB Müfredat Değişimi
Milli eğitim bakanı Yusuf tekin her gün yeni değişiklik duyurusu ile ekranlara çıkıyor. Eğitimi öğretimi hançerlemeye devam ediyor. Bütün orta okulları imam hatip haline getirdikten sonra müfredat güncellemesi ile hangi derslerin müfredattaki haftalık ders süresi düşecek derseniz bence matematik Türkçe ders yükünü azaltacaklar. Neden derseniz konuşmasına bakılında sürekli tekrar eden konular bu iki derste ağırlıklıdır. Konuları azaltmak ve müfredatı değiştirmek isteyen bu zihniyet göreceksiniz ki normal orta okullarda seçmeli ders sayısını artırma yoluna gidecekler.
Peki Koskoca AKP de bir tane aklı başında adam yok mu anlamadım. Yirmi bir yıldır delik deşik edip durdukları eğitim sisteminin çöktüğünü kabul etmek bu kadar mı zor. Bakanlığa geldiği günden beri sürekli bir arayış sürekli değişiklik peşinde olmasına rağmen nedense o kadar aceleci davranıyor ki yanlışlara yöneliyor. Aslında milli eğitim bakanlığındaki bu durum bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Partide kimse kimsenin yaptığını doğru bulmuyor. Yeni göreve gelen herkes giden bakanın yaptığı her şeyin yanlış ve hatalı olduğunu ispatlamakla geçiriyor gününü. Buda 22 yıllık iktidar gölge düşüren en önemli nedenlerden biri oluyor. Bakanlıklara baktığımız zaman herhalde en fazla enflasyonunun yaşandığı bakanlık milli eğitim bakanlığı olduğu çıkıyor. İktidarları süresince en fazla bakan eskiden bakanlık milli eğiti bakanlığı olduğunu gerçeği de bunun en büyük ispatıdır.
Yani kim ne derse desin mevcut iktidar eğitimde sınıfta kalmıştır. Sınıf tekrarını getirmek, mevcut iktidara sınıfı geçirtmez. Okulların türlerini değiştirilmesi, seçmeli derslerde bütün okulları imam hatip orta okulu haline getirmekte sınıf geçirmez. Şimdiki müfredat değişikliği de milli eğitim bakanlığının ve bakanımızın yaptığı açıklamalara bakılınca kusura bakmasın ama bakanlık sınıf tekrarına kalmıştır. Haftalık ders saatlerini 35 çıkaran bakanlık mevcut iktidarın bakanlığı idi bunu anlatırken eğitimde devrim deniliyordu. Günümüzdeki bakanımız ders saat sayılarını düşürmekten bahsediyor. Haklıdır. 35 saatte çıkarmak başlı başına bir iş bilmezliğin ürünü idi. Öğrencilerin dikkat süreleri dikkate alınmadan ülkemizin iklim kuşakları ve saat uygulamaları dikkate alınmadan ortay atılmış fikirlerdi. Ders saatlerini kısıtlamaya giderken Mihver derslerden kesilerek yapılacaksa bakanlığın bilimsellikten akılcılıktan çok dini eğitime yönelmesi demek olacaktır. Buda eğitimdeki kaliteyi dahada kötüleştirecektir.
Aslında mevcut iktidarın eğitim sistemi her zaman için iktidarın karnesini zayıf göstermektedir. Bunca zaman iktidarda kalan bir partinin eğitim sistemini oturtması gerekirdi. Maalesef yapamadılar. Ya da yapmak istemediler. Aslında mevcut siyasi rejimde milli eğitim bakanlığı cumhurbaşkanının karnesinde de olumsuzluk olarak görülmektedir. Tatbikî bunca dalgalanma ve oynanan müfredat kanun ve yönetmeliklerin olumsuzluklarını yaşamakta çocuklarımıza kalıyor. Bu nedenle bakanlığımızın aklı selim hareket etmesini diliyorum.