Öyle bir Cumhuriyet ki kendisine inanlara da inanmayanlara da bu dünyada dileği gibi istediği gibi kendini eleştirmelerine imkân tanıyor. Her gün kendisine ve kazanımlarına saldıranlara bile özgürlük veren bir yönetim. HİLAFETİ DİNLE BAGDAŞTIRAN saltanatı dine bağlayan bağnazlar varken bu cumhuriyeti hazmedememelerine şaşıyorum.

Hilafet çığırtkanlığı yapmak için bile cumhuriyet kazanımlarına sığınanlar cumhuriyeti yerden yere vurmaktan çekinmiyorlar. Hilafeti ve saltanatı ve halifeliği dine dayandıracak kadar cahillerin yaşadığı bir ülkede cumhuriyetin değerini anlamak hiçte zor olmasa gerek. Her şeyden hilafet ve saltanat cumhuriyet gibi yönetim şeklidir. İnsanlar bunu dini bir yükümlülük gibi algılayarak cumhuriyete saldırmayı dini görev saymaktan vazgeçmelidir. Saltanat ve hilafet bize Osmanlı imparatorluğu zamanında dayatılan sistemlerdir. Halifelik ise Araplarda liderliktir. Ne dört halife nede daha sonrasında kimseye halife denilmemiştir. EMEVİ VE ABBASİLER DÖNEMİNDE sultanlara toplumdaki saygınlaştırmak amacıyla dini liderlik sıfatı yakıştırmak için uydurulmuştur. Yavuz sultan selim Memlükler devletini yenmesi sonrası halifelikte Osmanlıya geçmiştir. Sonrasında bütün padişahlar kendini İslam’ın halifesi (lideri) ilan etmişlerdir. KURTULUŞ SAVAŞI göstermiştir ki dini terimler ve unvanların birleştirici bir unsur degildir. HİLAFET SALTANAT VE HALİFELİK birleştirici bir unsur olsa idi kurtuluş savaşı yapmamıza da gerek olmazdı.

Buradan hareketle şimdi Cumhuriyet nedir derseniz kısa ve öz bir yetim şekli der geçeriz. Ama cumhuriyet sadece bir yönetim şekli demek yetmez. Cumhuriyet ezilmiş baskılar altında zülüm görmüş bir halkın uyanış zilidir. Cumhuriyet Koca bir milletin TEBA OLMAKTAN ÇIKIP HALK OLMA yolundaki ilk adımıdır.

Cumhuriyet tarla ve ev arasında çocuklarla köle muamelesi gören kadınlarımızın aydınlığa attığı ilk adımdır. Kadınları dünyada ilk seçme seçilme hakkını vererek onların kölelikten kurtulup fert olma günüdür.

Cumhuriyet yüzde beşlik okuma yazma oranı ile cahil kalmış Anadolu insanının yeniden doğuş günüdür. Cumhuriyet ile devletimiz aile devleti olmaktan çıkıp ulus devlet olma yolundaki ilk çığlıklarıdır.

Cumhuriyet hak ve özgürlüklerini dile getirme yolunda açılan penceredir.

Bu yüzden cumhuriyet sadece bir yönetim şekli değil milletimizin kurtuluş reçetesi aydınlık yarınlara açılan kapılardır. CUMHURİYET SADECE CUMHURİYETCİLERE DEGİL CUMHURİYETE KARŞI DURANLARA LAZIMDIR.

Çünkü cumhuriyete karşı çıkma özgürlüğünü bunlara verende Cumhuriyettir. Hilafet ve saltanat olsa idi acaba bu insanlar bu kadar özgür olabilecekler miydi

Tarlada ürünün satamayan, madende hak ettiği maaşını alamayan, Emeklisi, işçisi vergiler isyan eden esnafı cumhuriyet olmasa hilafette ya da saltanatta bu hak arayışlarını yapabilecekler miydi?

İşte bu yüzden cumhuriyet e herkesin ihtiyacı var. İşte bu yüzden cumhuriyet ve kazanımlarına sahip çıkmak her ferdin vatandaşlık görevidir. Bu kazanımlar nedeniyle CUMHURİTETİN KURUCUSU MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve kurucu meclise büyük şükran duymak zorunda ve mecburiyetindeyiz.

CUMHURİYETİMİZİN 101. Yılında bize bu güzel vatanı ve Cumhuriyeti kazandıran Mustafa Kemal ATATÜRK ve kurucu meclis üyelerine rahmet diliyorum.

Rahat uyuyun son nefer son nefes son damla kadar cumhuriyeti bekçileri olacak koca bir gençlik yetişiyor.

CUMHURİYETİMİZİN 101 YILI HEPİMİZE KUTLU OLSUN