Her siyasetçinin ve siyasinin baş vurduğu bir yöntem. Halktan bir şeyleri saklamak istiyorsanız yapay bir gündem maddesi oluşturmanız gerekir. Günümüzde çokça başvurulan bir yöntem. Ancak bazı siyasetçiler o kadar halktan kopmuş durumdaki hangi konuyu ne zaman gündeme getirecekleri konusunda o kadarda mahir değiller. Son günlerin en önemli gündem maddeleri
Anayasanın ilk dört maddesi, yenidoğanlar. Yıllardır suç duyurusu yapılan gündeme getirilen ama hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bu ölümler bir anda anayasa değişikliğini gölgede bıraktı. Peki anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmasını gölgede bırakan ise kredi kartlarından alınacak 750 TL katılım payı oldu. Yeni araba alandan alınacak 3000 TL hiç kimsenin gündemine gelmedi. İkinci el araba alım satımlarındaki 1500 TL de gündeme gelmedi. Fakirler bile zenginlere çalıştı. Asgari ücretli birinin ya da emeklinin ya da memurun işçinin elinde 100 bin TL lik kredi kartı olmadığına göre (istisnalar Hariç)neden bu kadar gündem oldu.
Diğer tarafta anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesiyle ilgili konuşmalar hasır altı edildi. Ama anayasanın ilk dört maddesinde yine sert ve kılıç gibi kesip atan Devlet Bahçeli oldu. Devlet Bahçeli’nin açıklamaları sonrası pek çok siyasi ilk dört maddenin değiştirilemeyeceği gerçeğini anladı. Tabi cumhur ittifakın diğer ortağı Cumhurbaşkanımız Devlet Bahçeli gibi konuşunca ilk dört maddeyle ilgili talepler rafa kalktı. Eğer hükümet bu anayasayla ilgili bir teklifle meclise gelmiş olsaydı neler olur du?
1: Her şeyden önce cumhur ittifakı dağılırdı.
2: Mevcut iktidar milliyetçi oyların tamamını kaybederdi
3: Radikal İslamcılar biraz sevinirdi
4: AKP’nin karşısında daha büyük bir muhalefet olurdu. MHP böyle bir teklife asla evet demezdi.
Ortadoğu yangın yeriyken ve bu yangının ülkemize sıçrama ihtimali varken (yeni mülteciler sığınmacılar ülkemiz direk savaşa girmese bile ekonomik acıdan ülkemizin felaketi olur.) Neden ortaya atıldı derseniz bu ülkeyi bölmek isteyenlerin saf belirleme girişimidir. Hüdapar bu çıkışına MHP ve AKP destek vermeyeceğini bile bile neden gündeme getirdi. Sadece kendini gündeme tutmak için yaptığı bir şovdu. Cumhur ittifakının dinamiklerinden bi haber olduğunu gösterdi. Aslında görüntü ve manzara da yanlış olan yüzde bir oyu dahi olmayan partilerin İttifakla meclise taşınmalarının getirdiği bir olumsuzluktan başka bir şey değil. Bu ülkede anayasadan önce siyasi partiler kanunu değişmelidir. Her önüne gelen parti kurmamalıdır. Hadi kurdu girdikleri seçimde yüzde 1 oy alamayan partiler kapatılmalıdır. Ülkemiz resmen siyasi parti çöplüğüdür. Dünyada en çok siyasi parti olan ülkelerden biride ülkemizdir. Mecliste temsil edilen dışındakiler tabela partisi olmaktan öteye gidememektedir.
İttifaklarla bu partilerin meclise girmesi ve büyük bir çoğunluğun fikri gibi beyanlarda bulunması ülkede fitne ateşini körüklemekten başka bir şey değildir. Her siyasetçi ve siyasi parti bilmelidir ki anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek ancak halk oylamasıyla mümkün olmalıdır. 600 millet vekilinin bu kadar hassas konuda karar vermesi yanlıştır. Halk oylamasına gidebilecek siyasi güç şu an hiç kimsede yoktur. O yüzden ilk dört maddesini değişmesi de mümkün değildir. Hele bu günlerde böyle tartışmalara girmek ne devletimize nede milletimize yarar getirmez.
Aklın yolu birdir. Şu an birlik ve beraberlik zamanıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Şerafettin Şaşmaz
Gündem Değiştirme Sanatı
Her siyasetçinin ve siyasinin baş vurduğu bir yöntem. Halktan bir şeyleri saklamak istiyorsanız yapay bir gündem maddesi oluşturmanız gerekir. Günümüzde çokça başvurulan bir yöntem. Ancak bazı siyasetçiler o kadar halktan kopmuş durumdaki hangi konuyu ne zaman gündeme getirecekleri konusunda o kadarda mahir değiller. Son günlerin en önemli gündem maddeleri
Anayasanın ilk dört maddesi, yenidoğanlar. Yıllardır suç duyurusu yapılan gündeme getirilen ama hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bu ölümler bir anda anayasa değişikliğini gölgede bıraktı. Peki anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmasını gölgede bırakan ise kredi kartlarından alınacak 750 TL katılım payı oldu. Yeni araba alandan alınacak 3000 TL hiç kimsenin gündemine gelmedi. İkinci el araba alım satımlarındaki 1500 TL de gündeme gelmedi. Fakirler bile zenginlere çalıştı. Asgari ücretli birinin ya da emeklinin ya da memurun işçinin elinde 100 bin TL lik kredi kartı olmadığına göre (istisnalar Hariç)neden bu kadar gündem oldu.
Diğer tarafta anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesiyle ilgili konuşmalar hasır altı edildi. Ama anayasanın ilk dört maddesinde yine sert ve kılıç gibi kesip atan Devlet Bahçeli oldu. Devlet Bahçeli’nin açıklamaları sonrası pek çok siyasi ilk dört maddenin değiştirilemeyeceği gerçeğini anladı. Tabi cumhur ittifakın diğer ortağı Cumhurbaşkanımız Devlet Bahçeli gibi konuşunca ilk dört maddeyle ilgili talepler rafa kalktı. Eğer hükümet bu anayasayla ilgili bir teklifle meclise gelmiş olsaydı neler olur du?
1: Her şeyden önce cumhur ittifakı dağılırdı.
2: Mevcut iktidar milliyetçi oyların tamamını kaybederdi
3: Radikal İslamcılar biraz sevinirdi
4: AKP’nin karşısında daha büyük bir muhalefet olurdu. MHP böyle bir teklife asla evet demezdi.
Ortadoğu yangın yeriyken ve bu yangının ülkemize sıçrama ihtimali varken (yeni mülteciler sığınmacılar ülkemiz direk savaşa girmese bile ekonomik acıdan ülkemizin felaketi olur.) Neden ortaya atıldı derseniz bu ülkeyi bölmek isteyenlerin saf belirleme girişimidir. Hüdapar bu çıkışına MHP ve AKP destek vermeyeceğini bile bile neden gündeme getirdi. Sadece kendini gündeme tutmak için yaptığı bir şovdu. Cumhur ittifakının dinamiklerinden bi haber olduğunu gösterdi. Aslında görüntü ve manzara da yanlış olan yüzde bir oyu dahi olmayan partilerin İttifakla meclise taşınmalarının getirdiği bir olumsuzluktan başka bir şey değil. Bu ülkede anayasadan önce siyasi partiler kanunu değişmelidir. Her önüne gelen parti kurmamalıdır. Hadi kurdu girdikleri seçimde yüzde 1 oy alamayan partiler kapatılmalıdır. Ülkemiz resmen siyasi parti çöplüğüdür. Dünyada en çok siyasi parti olan ülkelerden biride ülkemizdir. Mecliste temsil edilen dışındakiler tabela partisi olmaktan öteye gidememektedir.
İttifaklarla bu partilerin meclise girmesi ve büyük bir çoğunluğun fikri gibi beyanlarda bulunması ülkede fitne ateşini körüklemekten başka bir şey değildir. Her siyasetçi ve siyasi parti bilmelidir ki anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek ancak halk oylamasıyla mümkün olmalıdır. 600 millet vekilinin bu kadar hassas konuda karar vermesi yanlıştır. Halk oylamasına gidebilecek siyasi güç şu an hiç kimsede yoktur. O yüzden ilk dört maddesini değişmesi de mümkün değildir. Hele bu günlerde böyle tartışmalara girmek ne devletimize nede milletimize yarar getirmez.
Aklın yolu birdir. Şu an birlik ve beraberlik zamanıdır.