Ülkemizde her geçen gün inanç ve din üzerinden toplumsal politikalar üretilirken toplumsal yozlaşmanın bir türlü önüne geçilememektedir. Kadına şiddet konuları her gün haberlerde yer alırken sürekli olarak ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.
Ülkemiz insanı her geçen gün şehit haberi alırken şehitlerimiz Konya’da öldürülen köpek kadar gündeme gelmiyor ya da gelemiyor.
Sağlık çalışanları, öğretmenlerimiz her geçen gün şiddete uğruyor. Ama nedense gündem olmuyor ya da oluşturulamıyor. Burada asıl insan olması gerekirken hayvanlar daha çok gündem oluyor.
Ülkemiz insanları büyük bir yozlaşmanın eşiğinde nereye savrulduğunu bilmeyen yaprak gibi bir sosyal medyadan diğerine gezerken bütün değer yargılarımızdan uzaklaşıyoruz. Bunun sonucu toplumda saygısız, sevgisiz ve kişiliği oturmamış insanların hakim olduğu bir toplum oluşuyor.
İş ve aş kaygısı ülke insanının en büyük sorunu haline gelirken toplumsal değer yargıları yerle bir oluyor.
Etrafta sürekli bir koşuşturma, gülmeyen bir nesil dolaşıyor. Çalışan bir işçiye kolay gelsin veya gördüğü birine güler yüz ile günaydın ya da Allah’ın selamını veren her geçen gün azalıyor.
Huzurun memlekette tamamen hakim olduğu, insanların birbirine güler yüzle selam verdiği çok da zor olmayan o eski günlere dönme hayali ve arzusunda olmayan insanımız yok gibi.
Bugünkü şartlarda insanların, hayata olumlu bakmasının zor olduğunu unutmamak gerek. Ekonomik şartların ve toplumsal kutuplaşmanın hat safaya vardığı bu günlerde tekrardan bir toplumsal barış tesis etmenin yolu bulunmalıdır.
Bu noktada eğitimcilerimize büyük iş düşüyor. Değerler eğitimi ile toplumsal değer yargılarımızı öğrencilerimize temelden vererek toplum bilinci, dayanışma ve yardımlaşma ruhu ile saygı,sevgi ve hoş görüyü toplumumuza hakim kılmadığımız sürece bu ayrılıklar bu kavgalar devam edecektir.
Ülkemizdeki bütün insanlığın birbirine kardeş olduğu, toplumsal barışın ve kardeşliğin tesis edildiği güzel ve mutlu günler dileğiyle...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Şerafettin Şaşmaz
Belki sevmeyi öğreniriz
Ülkemizde her geçen gün inanç ve din üzerinden toplumsal politikalar üretilirken toplumsal yozlaşmanın bir türlü önüne geçilememektedir. Kadına şiddet konuları her gün haberlerde yer alırken sürekli olarak ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.
Ülkemiz insanı her geçen gün şehit haberi alırken şehitlerimiz Konya’da öldürülen köpek kadar gündeme gelmiyor ya da gelemiyor.
Sağlık çalışanları, öğretmenlerimiz her geçen gün şiddete uğruyor. Ama nedense gündem olmuyor ya da oluşturulamıyor. Burada asıl insan olması gerekirken hayvanlar daha çok gündem oluyor.
Ülkemiz insanları büyük bir yozlaşmanın eşiğinde nereye savrulduğunu bilmeyen yaprak gibi bir sosyal medyadan diğerine gezerken bütün değer yargılarımızdan uzaklaşıyoruz. Bunun sonucu toplumda saygısız, sevgisiz ve kişiliği oturmamış insanların hakim olduğu bir toplum oluşuyor.
İş ve aş kaygısı ülke insanının en büyük sorunu haline gelirken toplumsal değer yargıları yerle bir oluyor.
Etrafta sürekli bir koşuşturma, gülmeyen bir nesil dolaşıyor. Çalışan bir işçiye kolay gelsin veya gördüğü birine güler yüz ile günaydın ya da Allah’ın selamını veren her geçen gün azalıyor.
Huzurun memlekette tamamen hakim olduğu, insanların birbirine güler yüzle selam verdiği çok da zor olmayan o eski günlere dönme hayali ve arzusunda olmayan insanımız yok gibi.
Bugünkü şartlarda insanların, hayata olumlu bakmasının zor olduğunu unutmamak gerek. Ekonomik şartların ve toplumsal kutuplaşmanın hat safaya vardığı bu günlerde tekrardan bir toplumsal barış tesis etmenin yolu bulunmalıdır.
Bu noktada eğitimcilerimize büyük iş düşüyor. Değerler eğitimi ile toplumsal değer yargılarımızı öğrencilerimize temelden vererek toplum bilinci, dayanışma ve yardımlaşma ruhu ile saygı,sevgi ve hoş görüyü toplumumuza hakim kılmadığımız sürece bu ayrılıklar bu kavgalar devam edecektir.
Ülkemizdeki bütün insanlığın birbirine kardeş olduğu, toplumsal barışın ve kardeşliğin tesis edildiği güzel ve mutlu günler dileğiyle...