Oyunculuk; bir karakterin veya rolün gereksinimlerini üstlenerek, tiyatro, sinema gibi çeşitli alanlar da performans sergileme işidir. Oyuncular, metinleri canlandırarak; izleyicilere duygusal ve sanatsal deneyimler sunarlar. Oyuncular, onlara verilen senaryo ve karakter analizi yaparak, karakterlerini geliştirirler. Bu süreç, karakterin motivasyonlarını, geçmişini ve duygusal durumlarını anlamayı içerir. Sahne veya kamera önünde, izleyicilere gerçekçi bir deneyim sunmak amacıyla duyguları ifade ederler. Bu, beden dilinden ses tonuna kadar pek çok unsuru kapsar.
Oyuncular, genellikle üniversitelerin ilgili bölümleri ile drama okulları veya tiyatro eğitimi veren kurumlardan eğitim alır. Atölye çalışmaları, deneme çekimleri ve sahne deneyimleri ile kendilerini geliştirmeye devam ederler. Oyunculuk, sanatsal ve yaratıcı bir ifade biçimi olmasının yanı sıra, zorlu ve rekabetçi bir meslektir. Başarı, sıkı çalışma ve yetenek gerektirir.
Hiçbir meslek kolay değildir. Her mesleğin zorlukları olduğu gibi oyunculuğun da pek çok zorluğu vardır. Her şeyden önce özel bir yaşantınız kalmıyor. Aileniz ve tüm yaşantınızı adeta bir fanusun içerisinde geçirmek zorunda kalıyorsunuz. Lüks ve şatafatlı hayat için çıkılan bu yol da buzdağının görünen kısmı kadar alt tarafta daha büyük sorunların olduğu pek bilinmiyor.
Oyunculuk mesleğinde de mısırdaki kast sistemi gibi bir kast yapısı var. Normal rol seçmede ki cast ile alakası yok belki ama sektörde cast tam anlamıyla kast.
Nedir cast?
“Cast” kelimesi, özellikle sinema, televizyon ve tiyatroda kullanılan bir terimdir ve genellikle bir projede rol alan oyuncuları ifade eder. Bu kelime İngilizce kökenli olup “to cast” fiilinden türemiştir. "To cast" fiilinin anlamı, birini bir role seçmek veya birine bir rol verme işlemidir. Örneğin, bir filmdeki rol için oyuncuların deneme çekimlerine (audition) katılması ve uygun olanların seçilmesi süreci “casting” olarak adlandırılır. Kelimenin kökenine baktığımızda, "bir şeyin belirli bir biçimde fırlatılması" veya "bir nesnenin şekil alması" anlamında kullanılmaktaydı. Zamanla, özellikle sahne sanatları bağlamında, oyuncu seçiminde kullanılmaya başlandı.
Cast ajansları ne iş yapar?
Cast ajansları, genellikle film, dizi, reklam ve tiyatro projelerinde yer alacak oyuncuları seçme ve yönlendirme işlevi gören profesyonel ajanslardır.
Cast ajanslar, Yönetmenler ve yapımcılara uygun oyuncuları önerirler. Ajanslar, sahip oldukları geniş oyuncu havuzunu kullanarak proje ihtiyaçlarına göre en ideal adayları belirler. Oyuncuların audition (deneme çekimleri) süreçlerini organize ederler. Bu süreçte oyuncular, projeye uygun olduklarını göstermek için performans sergilerler. Ajanslar, oyuncuların kariyer yönetimini üstlenir; sözleşmelerin müzakeresi, iş fırsatları ve kariyer gelişimi konularında destek sağlarlar. Sözleşme detayları, telif hakları ve mali konularla ilgili yardımcı olurlar. Bu, oyuncuların hukuki haklarının korunmasını da içerir. Bu ajanslar, sektördeki önemli kişilerle (yapımcılar, yönetmenler, diğer ajanslar) sağlam ilişkiler kurarlar, bu da oyuncular için iş bulma şansını artırır.
Kısacası, kast ajansları, oyuncuların kariyerlerini desteklemek ve onlara fırsatlar sunmak için önemli bir rol oynar.
Tabi olması gerekenler bunlar ama son dönem de Ayşe Barım olayı ile patlak veren bu süreçte, cast ajansları bu şekilde çalışıyor mu? Bunu bir sorgulamak gerekiyor.
Oyuncu ajansı castların adeta bir kast sistemine dönüşmesi ile ekranda/perde de/sahne de hep aynı yüzleri görme ritüeline dönüştü. Yeni yüzler, yeni yetenekler keşfedilmez oldu.
Bir filmde üç grup cast vardır. Birincisi ana cast, ikincisi yardımcı oyuncu kastı ve üçüncüsü de figürasyon castı. Diyelim ki siz oyunculuk yapmak istediniz. Eğitiminiz de var. Eğer bir yapımcı veya sektörden iyi bir cast direktörü tanımıyorsanız bu sektöre girebilmenizin tek yolu, bir filmin alt kategorisinden yani figürasyonluk kategorisinden başlamak oluyor. Sonra da umut ediyorsunuz ki dizinin veya filmin bir sahnesinde belki beş belki on beş saniye görüneceksiniz ve oradan sizi keşfedecekler ve yardımcı oyuncu olacaksınız. Yardımcı rolde yaptığınız başarılı performanstan sonra sizi keşfedip başka bir proje de ana casta yazmaları için ise bayağı bir şanslı olmanız gerekecek. Oldu da tüm bu yollardan geçtiniz ve bir filmde başarılıda oldunuz peki, ya sonra? Sonrası Ayşe Barım gibi tanınmış menajerlerin oyuncağı olarak sözünden çıkmadan iş yapıyor olursanız o zaman sektörde kalıp sürekli iş yapabiliyorsunuz.
Sektöre girip oyuncu olmak isteyen birçok kişi var. Bunlar içinde çok yetenekli kişiler de var tabi ki. Ama fırsat bulamayan veya bulup yok olan ve hayatı idame ettirmek için farklı farklı sektörlerde yitip giden yeteneklerde var.
Oyuncu olmak isteyenlerin duygularını ve ceplerini sömürenleri de unutmamak gerekir. Geçenlerde pek çok TV kanalında haber olarak yayınlanmıştı. İstanbul’da bir şahıs, oyuncu yapacağım vaadiyle birçok kişinin parasını almış. Sonuç hüsran. Yine Bursa ya her sene en az iki kez gelip, lüks bir otel de günü birlik cast seçimi yapıyoruz diye ilanlara çıkan bir cast firması var. Bu firma, otel salonunda güzel kızlar, yakışıklı erkeklerden oluşan bir ekip oluşturup insanların gözlerini boyayıp umutlarını sömürerek filmlerde oynatacağım vaadi ile kayıt parası alıp boş kâğıtlara imzalar attırıyorlar. Sonuç yine hüsran.
Oysa ki bu sektörün profesyonelleşmesi gerekiyor. Hiçbir cast ajansı para kazanacağı oyuncudan para almaz. Oyuncuyu bir filmde oynatır oradan komisyonunu alır. Oyunculardan ya da oyuncu adaylarından para almaları, boş kâğıda imza attırmaları, tamamen insanları dolandırmaya yönelik ya da paralarını alma çabasıdır. Proje bazlı kurulan ya da merdiven altı cast ajanslarına güvenmemek özellikle de vergi levhası olan meslek odasına kayıtlı güvenilir ajanslarla çalışmak en doğrusudur.
Figürasyon bile olsa eğitim almadan belli bir lisansa sahip olmadan sektöre adım atmamalı. Cast olayı kasta dönmemeli. Sektörün profesyonelleşmesi için devlet ile birlikte meslek sendikaları ve tekelleşmemiş cast ajansları ile menejerlik firmalarının elini taşın altına sokmaları gerekiyor.
Yoksa bugün Ayşe, yarın Aylin, Ali, Veli. Bu işin sonu da kırk dokuz elli. Bizden söylemesi…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
agazete
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman Yiğitoğlu
Cast mı? Kast mı?
Oyunculuk; bir karakterin veya rolün gereksinimlerini üstlenerek, tiyatro, sinema gibi çeşitli alanlar da performans sergileme işidir. Oyuncular, metinleri canlandırarak; izleyicilere duygusal ve sanatsal deneyimler sunarlar. Oyuncular, onlara verilen senaryo ve karakter analizi yaparak, karakterlerini geliştirirler. Bu süreç, karakterin motivasyonlarını, geçmişini ve duygusal durumlarını anlamayı içerir. Sahne veya kamera önünde, izleyicilere gerçekçi bir deneyim sunmak amacıyla duyguları ifade ederler. Bu, beden dilinden ses tonuna kadar pek çok unsuru kapsar.
Oyuncular, genellikle üniversitelerin ilgili bölümleri ile drama okulları veya tiyatro eğitimi veren kurumlardan eğitim alır. Atölye çalışmaları, deneme çekimleri ve sahne deneyimleri ile kendilerini geliştirmeye devam ederler. Oyunculuk, sanatsal ve yaratıcı bir ifade biçimi olmasının yanı sıra, zorlu ve rekabetçi bir meslektir. Başarı, sıkı çalışma ve yetenek gerektirir.
Hiçbir meslek kolay değildir. Her mesleğin zorlukları olduğu gibi oyunculuğun da pek çok zorluğu vardır. Her şeyden önce özel bir yaşantınız kalmıyor. Aileniz ve tüm yaşantınızı adeta bir fanusun içerisinde geçirmek zorunda kalıyorsunuz. Lüks ve şatafatlı hayat için çıkılan bu yol da buzdağının görünen kısmı kadar alt tarafta daha büyük sorunların olduğu pek bilinmiyor.
Oyunculuk mesleğinde de mısırdaki kast sistemi gibi bir kast yapısı var. Normal rol seçmede ki cast ile alakası yok belki ama sektörde cast tam anlamıyla kast.
Nedir cast?
“Cast” kelimesi, özellikle sinema, televizyon ve tiyatroda kullanılan bir terimdir ve genellikle bir projede rol alan oyuncuları ifade eder. Bu kelime İngilizce kökenli olup “to cast” fiilinden türemiştir. "To cast" fiilinin anlamı, birini bir role seçmek veya birine bir rol verme işlemidir. Örneğin, bir filmdeki rol için oyuncuların deneme çekimlerine (audition) katılması ve uygun olanların seçilmesi süreci “casting” olarak adlandırılır. Kelimenin kökenine baktığımızda, "bir şeyin belirli bir biçimde fırlatılması" veya "bir nesnenin şekil alması" anlamında kullanılmaktaydı. Zamanla, özellikle sahne sanatları bağlamında, oyuncu seçiminde kullanılmaya başlandı.
Cast ajansları ne iş yapar?
Cast ajansları, genellikle film, dizi, reklam ve tiyatro projelerinde yer alacak oyuncuları seçme ve yönlendirme işlevi gören profesyonel ajanslardır.
Cast ajanslar, Yönetmenler ve yapımcılara uygun oyuncuları önerirler. Ajanslar, sahip oldukları geniş oyuncu havuzunu kullanarak proje ihtiyaçlarına göre en ideal adayları belirler. Oyuncuların audition (deneme çekimleri) süreçlerini organize ederler. Bu süreçte oyuncular, projeye uygun olduklarını göstermek için performans sergilerler. Ajanslar, oyuncuların kariyer yönetimini üstlenir; sözleşmelerin müzakeresi, iş fırsatları ve kariyer gelişimi konularında destek sağlarlar. Sözleşme detayları, telif hakları ve mali konularla ilgili yardımcı olurlar. Bu, oyuncuların hukuki haklarının korunmasını da içerir. Bu ajanslar, sektördeki önemli kişilerle (yapımcılar, yönetmenler, diğer ajanslar) sağlam ilişkiler kurarlar, bu da oyuncular için iş bulma şansını artırır.
Kısacası, kast ajansları, oyuncuların kariyerlerini desteklemek ve onlara fırsatlar sunmak için önemli bir rol oynar.
Tabi olması gerekenler bunlar ama son dönem de Ayşe Barım olayı ile patlak veren bu süreçte, cast ajansları bu şekilde çalışıyor mu? Bunu bir sorgulamak gerekiyor.
Oyuncu ajansı castların adeta bir kast sistemine dönüşmesi ile ekranda/perde de/sahne de hep aynı yüzleri görme ritüeline dönüştü. Yeni yüzler, yeni yetenekler keşfedilmez oldu.
Bir filmde üç grup cast vardır. Birincisi ana cast, ikincisi yardımcı oyuncu kastı ve üçüncüsü de figürasyon castı. Diyelim ki siz oyunculuk yapmak istediniz. Eğitiminiz de var. Eğer bir yapımcı veya sektörden iyi bir cast direktörü tanımıyorsanız bu sektöre girebilmenizin tek yolu, bir filmin alt kategorisinden yani figürasyonluk kategorisinden başlamak oluyor. Sonra da umut ediyorsunuz ki dizinin veya filmin bir sahnesinde belki beş belki on beş saniye görüneceksiniz ve oradan sizi keşfedecekler ve yardımcı oyuncu olacaksınız. Yardımcı rolde yaptığınız başarılı performanstan sonra sizi keşfedip başka bir proje de ana casta yazmaları için ise bayağı bir şanslı olmanız gerekecek. Oldu da tüm bu yollardan geçtiniz ve bir filmde başarılıda oldunuz peki, ya sonra? Sonrası Ayşe Barım gibi tanınmış menajerlerin oyuncağı olarak sözünden çıkmadan iş yapıyor olursanız o zaman sektörde kalıp sürekli iş yapabiliyorsunuz.
Sektöre girip oyuncu olmak isteyen birçok kişi var. Bunlar içinde çok yetenekli kişiler de var tabi ki. Ama fırsat bulamayan veya bulup yok olan ve hayatı idame ettirmek için farklı farklı sektörlerde yitip giden yeteneklerde var.
Oyuncu olmak isteyenlerin duygularını ve ceplerini sömürenleri de unutmamak gerekir. Geçenlerde pek çok TV kanalında haber olarak yayınlanmıştı. İstanbul’da bir şahıs, oyuncu yapacağım vaadiyle birçok kişinin parasını almış. Sonuç hüsran. Yine Bursa ya her sene en az iki kez gelip, lüks bir otel de günü birlik cast seçimi yapıyoruz diye ilanlara çıkan bir cast firması var. Bu firma, otel salonunda güzel kızlar, yakışıklı erkeklerden oluşan bir ekip oluşturup insanların gözlerini boyayıp umutlarını sömürerek filmlerde oynatacağım vaadi ile kayıt parası alıp boş kâğıtlara imzalar attırıyorlar. Sonuç yine hüsran.
Oysa ki bu sektörün profesyonelleşmesi gerekiyor. Hiçbir cast ajansı para kazanacağı oyuncudan para almaz. Oyuncuyu bir filmde oynatır oradan komisyonunu alır. Oyunculardan ya da oyuncu adaylarından para almaları, boş kâğıda imza attırmaları, tamamen insanları dolandırmaya yönelik ya da paralarını alma çabasıdır. Proje bazlı kurulan ya da merdiven altı cast ajanslarına güvenmemek özellikle de vergi levhası olan meslek odasına kayıtlı güvenilir ajanslarla çalışmak en doğrusudur.
Figürasyon bile olsa eğitim almadan belli bir lisansa sahip olmadan sektöre adım atmamalı. Cast olayı kasta dönmemeli. Sektörün profesyonelleşmesi için devlet ile birlikte meslek sendikaları ve tekelleşmemiş cast ajansları ile menejerlik firmalarının elini taşın altına sokmaları gerekiyor.
Yoksa bugün Ayşe, yarın Aylin, Ali, Veli. Bu işin sonu da kırk dokuz elli. Bizden söylemesi…