SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa'da sinema yapmanın zorlukları

Yazının Giriş Tarihi: 16.11.2024 07:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.11.2024 07:48

Sinema ile ilgilenmek zordur. Zorluğu aşmanın en önemli şartı bu işi gönülden sevmekten geçer. Evet, sinema işi zordur. Hele ki kırsalda sinema işi daha da zordur. Bursa, aslında kırsal olarak geçmez ama sinema işinde İstanbul hariç hemen her yer kırsal olarak adlandırılır. İstanbul’a bu kadar yakınken neden kırsal olarak anılır Bursa o da ayrı bir konu. İnsan kaynağından doğal plato olma özelliğine, tarihi kültürel yapısından, jeopolitik konumuna kadar pek çok şeyi içerisinde barındıran bir şehir Bursa. Ama yine de kırsal olarak adlandırılır. Peki, kırsalda film yapmanın zorlukları nelerdir?

Bu zorluklardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

Altyapı ve Dağıtım Eksiklikleri: Kırsal alanlarda genellikle sınırlı sinema salonu veya gösterim alanı bulunur. Bu durum film gösterimleri ve etkinlikler için uygun mekânların olmamasına yol açar. Bursa için belki salon yetersizliğinden bahsedemeyiz ancak Salonların büyük dağıtım firmaları tarafından rezerve edildiğinde gösterim tarihi için uygun zaman bulamama zorluğunu söyleyebiliriz.

Finansman Sorunları: Kırsal bölgelerde sinema projeleri genellikle yeterli bütçe bulmakta zorlanır. Bu konuda da Bursa maalesef biraz tedbirli yaklaşıyor. Çünkü zamanında film çekeceğim diye birçok yapımcı (!) firmalardan yüklü paralar alarak ortadan kaybolmuş. Bu durumda firmalar, filmlere sponsor olurken bunu göz önüne alıyor yada kendilerine ne katkı vereceğine bakıyor.

Eğitim ve Kaynak Yetersizliği: Sinema eğitimi ve deneyimi olan bireylerin sayısı, kırsal alanlarda sınırlıdır. Bu durum, profesyonel çekim ve prodüksiyon yeterliliklerini olumsuz etkileyebilir.

Hedef Kitleye Erişim: Sinema gibi sanat dalları genellikle belirli bir izleyici kitlesine hitap eder. Kırsal bölgelerde bu kitleler sınırlı olabilir, bu da filmlerin izlenme oranlarını etkileyebilir. Aslında bu şuan sinemamızın genel sorunu.

Kültürel Düşünce Yapısı: Bu maddeye pek katılmamakla birlikte bazı kırsal alanlarda, sinema gibi modern sanatlarla ilgili düşünce yapısı, geleneksel değerlere bağlı kalması nedeniyle sınırlı olabilir. Bu da sinemanın kabul görmesini zorlaştırabilir. Bu madde de suçu sadece sinemanın modern sanat olması ve geleneksel değerlere bağlı kalanların sinemaya gitmemesi şeklinde dile getirmek izleyiciyi göz önüne almamak ve hata yapmak demektir. O halde modern sanatı geleneksel değerleri düşünerek işlemek daha gerçekçi bir çözüm olabilir.

Teknolojik Erişim Sorunları: Kırsal kesimde teknoloji altyapısının yetersizliği, dijital içeriklere erişimi kısıtlayabilir ve film yapımında kullanılan tekniklerin uygulanmasını zorlaştırabilir. Bu ifade de aslında teknolojik imkânları olan firma kurmak ciddi maliyettir. Bu firmaların bu bölgelerde olmaması önemli bir etken olabilir. Örneğin filmin renklendirmesinden efekt kullanımına kadar pek çok alanda sorunları ortaya çıkarabilir.

Peki, Tüm bu zorluklara rağmen bir kırsal olarak görünen Bursa da film çekilemez mi? Tabi ki çekilir. Bir sürü filmde çekildi. Çekilmeye devam ediyor. Bunlar genelde İstanbul’dan gelen yapımcılar ve yapımlar oluyor. Yerelde film çekmenin zorlukları ortadayken buna soyunan pek çok cesur yürek var.

Bazen yaprak, düşmek için sonbaharı beklemez.

Bu cesur yüreklerden biri de, Levent Demirci. Demirci, Bursa doğumlu bir senarist ve yönetmen. Pek çok TV programı ve kısa film çalışması olan Demirci, adeta sinemaya kendini adamış birisi. Aslında öyle olması bu kadar çalışma yapması zor olurdu.

Demirci'nin ilk uzun metraj filmi "Sonbahara Doğru" adlı eseridir ve bu film, katıldığı festivallerin ardından Bursa'daki sanatseverlerle buluşmuştur. Sloganı ise adeta filmin temasını ve insanın beklenildiği zaman değil beklenmeyen zamanda da belli şeylerin olabileceğini anlatıyor.

“Bazen yaprak, düşmek için sonbaharı beklemez.”

"Sonbahara Doğru" filmi, genç bir kadın olan Yaprak'ın hikâyesini anlatıyor. Yaprak, öğretmen olarak bir köye atanır ve burada yeni bir hayata başlamaya çalışır. Köydeki yaşamına alışmaya çalışırken, bir öğrencisinin annesi olan Semra ile yakın bir dostluk kurar. "Sonbahara Doğru", kadın dayanışmasını, arkadaşlığın önemini vurgulayan duygusal bir yapım olarak öne çıkıyor.

Levent Demirci, Sonbahara doğru filminden sonra 2024'te Gizlenen filmi ile de sinemaseverler ile buluştu. Kendisi, sinema ve Bursa aşığı.

Sadece Bursa da değil ülkemizin pek çok kırsalında Levent Demirci gibi pek çok sinema aşığı insan var. Onlar tırnaklarıyla kazıyarak sektörde yer almaya çalışıyor.

Bu çalışmalara yerelden destek vermek, hem onlara hem o yerin tanıtımına katkı vermek hem de sinemaya katkı vermek aslında.

Kırsalda sinema yapmak zor belki ama kırsal da yapılan sinemadır Türk sineması. Kültürümüzü dışarıya kırsaldan, kırsalı anlatmak, aynı zamanda Dünya sinemasında Türk sineması da var dedirttirme çabasıdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.