Büyük bir afetin organizasyon bozukluğu ve hazırlıksızlık nedeniyle büyük bir felakete dönüşmesinin gölgesinde seçime gidiyor.

İttifaklar bir yandan Cumhurbaşkanı adayı için oy isterken diğer yandan da kendi partilerinin daha fazla milletvekili çıkarması için çaba harcayacaklar.

Seçim sürecindeki en büyük tehdit çapraz ilişkiler! İttifakın diğer partileri için kullanılacak dil…

Her parti kendi oyunu artırmak için azami gayret gösterecek. Bu işin doğasında var. Ancak kendi oylarını artırmak isterken propagandanın her anında kullandıkları dil de çok önem arz edecek. Burada çapraz ilişkilere, yani ittifak içinde oldukları diğer partilere zarar verecek söylemlerden uzak durmaları gerekecek.

İttifak içerisinde kendi kazanımlarını diğerinin önüne geçirmek için diğerini yıpratma çabalarının büyük resme zarar vereceği unutulmamalıdır.

Tıkanan üç günlük müzakere sürecinde izlediklerimiz asla unutulmamalı. Önceki yazımda da belirttiğim gibi savaş baltaları bir daha ortaya çıkmamalıdır.

Bu süreçte medya gücünü elinde bulunduran ortaklar kendi konumunu daha fazla güçlendirmeye çalışırken, ittifakın diğer partilerinin sinsice yıpratılmasına fırsat verilmemelidir.

“Sizinle aynı yönde giden birine yardım ettiğinizde siz de hedefinize daha kolay ulaşırsınız!”

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” isteyen partiler gerçekten başarıya ulaşmak istiyorsa sinerji oluşturmak mecburiyetindedirler. Bu da farklı düşünceleri bir kenara bırakıp, uzlaşma sağlanan ortak noktaların ön plana çıkararak iş birliğinin güçlendirmesiyle elde edilir.

Seçim sürecinin kolay geçmeyeceği ve hatta önceki seçimlerden daha zor geçeceğinin işaretleri ortada. Ortak dil ve ortak hareket kabiliyeti geliştirilmesi mecburiyeti vardır.

Düşünce tarzımızın bizi nasıl etkilediğine bakmamız lazım. Doğru düşünce tarzının bizi nereye getireceğini bilmemiz lazım. Olumlu düşünmenin bizi nasıl motive edeceğini bilmemiz lazım.

Bardağın boş tarafına baktığınız zaman o bardak dolmayacak. O bardağı nasıl dolduracağınızı düşündüğünüzde bardağı doldurmak için neler yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz.

“Tesadüfen önemli şeyler icat eden ya da keşfeden hiçbir insan gördünüz mü? Talih, sadece hazırlıklı olanlara gülümser.”

Şans, fırsat kapıyı çaldığında hazırlıklı yakalanmaktır!

İnsanlara ulaşmadan, onlarla bağ kurmadan istediğini elde edemeyeceksin. Günümüzde insanları etkilemek, algıları değiştirmek ve istedikleri alana yönlendirmek için medya kanallarının etkisini inkâr edebilir misiniz? Peki, iktidarın kullandığı medya kanallarıyla başa çıkacak gücünüz var mı? O zaman insanlara nasıl ulaşacak, maksadınızı nasıl anlatacaksınız?

Ana akım medya kanallarının ileti sağanağı altında inim inim inleyen, “Artık yeter!” diyecek mecali kalmayan insanlara nasıl ulaşacak, onlarla nasıl bağ kuracaksınız?

Günlük karmaşalarla zihni doldurulmuş, önyargılı, endişeli, beklentilerini karşılayamayan, yarının kaygısıyla yaşayan insanlara nasıl ulaşacaksınız?

Siyasi konuşma ya da propaganda faaliyetini bir kenara koyalım. Herhangi bir işte başarılı olmamız, mesajlarımızı karşımızdaki insanlara net olarak aktarabilme becerisine bağlıdır. Daha iyi sonuç almak istiyorsak insan ilişkilerindeki becerimizi daha fazla geliştirmek zorundayız

Unutmayalım ki, bir insanla gönülden köprü kurmadıkça, o insana bir şeyi kendi içinden gelerek yaptırma şansınız yoktur.