Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu.
Aslında Çelik ve arkadaşları stratejik çalışmalarına daha seçim olmadan önce net bir şekilde adım atmıştı. Arka planda hukukçular çalışıyor, borçlu oldukları futbolcu, kulüp veya kurumlarla irtibatlarını çoktan sağlamışlardı.
Göreve geldikleri andan itibaren 200 milyon lira gibi bir bağışla hızlı bir giriş yaptılar… Ardından transfer tahtasının açılması ve iyi bir kadronun kurulması. Pablo Martin Batalla’nın da teknik direktör koltuğuna oturması… Ligin başlamasıyla birlikte galibiyetler serisinin gelmesi. Ara ara gelen beraberliklerle moraller bozulsa da takımın mağlubiyetle tanışmaması moralleri yüksek tuttu.
İkinci yarıya kötü başlangıç sonucu Batalla ile severek ayrılma ve yerine Adem Çağlayan’ın göreve gelmesi. Adem Hoca ile yapılan 6’da 6… Şampiyonluk ipinin göğüslenmesi…
Bursaspor bu lige ait olmadığını bir şekilde elbette göstermeliydi, bunu da başardı. Ancak bu lafla olacak bir şey değildi. Çünkü ata sporumuz olan ‘mangalda kül bırakmama’ gerçeğinin ötesine geçip icraat lazımdı. Kulüp ciddi anlamda ekonomik girdiler sağladı. Bu da borçların erimesine sebep oldu. Kötü senaryolar yerini bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Bugün Bursaspor çok daha fazla özgüvenli ve inançlı… Her şeyden önce şehir artık camianın birleşince neleri başarabildiğini gördü. Siyaset de aslında kuvvetini perde arkasında gösterince nasıl bir güç olduğunu herkese ispat etti. Çünkü stratejik adımlar tam da böyle atılınca, herkes kazançlı çıkıyor.
Bu yılın en önemli kahramanları arasında Özer Matlı yer alıyor. Matlı Şirketler grubu tam 80 milyon liralık bir ekonomik destek sağladı Timsah’a… Hem basketbol hem de futbola sağladığı katkılarla adeta gövde gösterisi yaptı…
Ve aslında assolisti her zaman olduğu gibi en sona sakladım… Recep Günay’ın adımıyla stadyumun adı Atatürk olarak belirlenmişti. Aslında bu başarıya ve hedefe giden yolda atılan en önemli adımdı. Ulu Önder’in adı tabi ki zaferle anılabilirdi. Dolayısıyla stadyumun adı Atatürk olarak konulduktan sonra ekonomik olarak da desteklenince kötü, kara haber ve kederle anılan stadın da makus kaderi yenilmiş oldu. Artık Bursaspor’un yeni evinde de gurur duyabileceği bir başarısı yani şampiyonluğu var…
Yol uzun ama hedefe inananların sabrı yok… Yine, yeniden nice başarılara şampiyon Bursaspor!
Şifre: ATATÜRK
Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu.
Aslında Çelik ve arkadaşları stratejik çalışmalarına daha seçim olmadan önce net bir şekilde adım atmıştı. Arka planda hukukçular çalışıyor, borçlu oldukları futbolcu, kulüp veya kurumlarla irtibatlarını çoktan sağlamışlardı.
Göreve geldikleri andan itibaren 200 milyon lira gibi bir bağışla hızlı bir giriş yaptılar… Ardından transfer tahtasının açılması ve iyi bir kadronun kurulması. Pablo Martin Batalla’nın da teknik direktör koltuğuna oturması… Ligin başlamasıyla birlikte galibiyetler serisinin gelmesi. Ara ara gelen beraberliklerle moraller bozulsa da takımın mağlubiyetle tanışmaması moralleri yüksek tuttu.
İkinci yarıya kötü başlangıç sonucu Batalla ile severek ayrılma ve yerine Adem Çağlayan’ın göreve gelmesi. Adem Hoca ile yapılan 6’da 6… Şampiyonluk ipinin göğüslenmesi…
Bursaspor bu lige ait olmadığını bir şekilde elbette göstermeliydi, bunu da başardı. Ancak bu lafla olacak bir şey değildi. Çünkü ata sporumuz olan ‘mangalda kül bırakmama’ gerçeğinin ötesine geçip icraat lazımdı. Kulüp ciddi anlamda ekonomik girdiler sağladı. Bu da borçların erimesine sebep oldu. Kötü senaryolar yerini bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Bugün Bursaspor çok daha fazla özgüvenli ve inançlı… Her şeyden önce şehir artık camianın birleşince neleri başarabildiğini gördü. Siyaset de aslında kuvvetini perde arkasında gösterince nasıl bir güç olduğunu herkese ispat etti. Çünkü stratejik adımlar tam da böyle atılınca, herkes kazançlı çıkıyor.
Bu yılın en önemli kahramanları arasında Özer Matlı yer alıyor. Matlı Şirketler grubu tam 80 milyon liralık bir ekonomik destek sağladı Timsah’a… Hem basketbol hem de futbola sağladığı katkılarla adeta gövde gösterisi yaptı…
Ve aslında assolisti her zaman olduğu gibi en sona sakladım… Recep Günay’ın adımıyla stadyumun adı Atatürk olarak belirlenmişti. Aslında bu başarıya ve hedefe giden yolda atılan en önemli adımdı. Ulu Önder’in adı tabi ki zaferle anılabilirdi. Dolayısıyla stadyumun adı Atatürk olarak konulduktan sonra ekonomik olarak da desteklenince kötü, kara haber ve kederle anılan stadın da makus kaderi yenilmiş oldu. Artık Bursaspor’un yeni evinde de gurur duyabileceği bir başarısı yani şampiyonluğu var…
Yol uzun ama hedefe inananların sabrı yok… Yine, yeniden nice başarılara şampiyon Bursaspor!
Yorum Ekle
Yorumlar
Şifre: ATATÜRK
21.04.2025 08:12
Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu.
Aslında Çelik ve arkadaşl
Ölü toprağı vardı uzun zamandır Bursaspor’un… Kimilerine göre de bu bir nazardı. İyi giden bir yolculuk bir anda lastiğin patlamasıyla yarım kaldı… Sadece lastik değil aynı zamanda şoför de değişti. Bu ligleri takip edenlerin yakından tanıdığı ancak diğerleri özelinde henüz marka değeri oluşmamış bi
Anlamıyorum… Ve hatta anlamakta güçlük de çekiyorum. Bu tılsımı bozan şey neydi acaba? Otobanda sol şeritte kaptırmış giden, diğer şeritlerdeki engebeleri görmeden veya onları umursamadan sadece yoluna odaklanan takımdaki konsantrasyon kaybı nedir?
Ramazanda dini vecibelerini yerine getirdikleri iç
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
agazete
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Ali Ekmekçi
Şifre: ATATÜRK
Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu.
Aslında Çelik ve arkadaşları stratejik çalışmalarına daha seçim olmadan önce net bir şekilde adım atmıştı. Arka planda hukukçular çalışıyor, borçlu oldukları futbolcu, kulüp veya kurumlarla irtibatlarını çoktan sağlamışlardı.
Göreve geldikleri andan itibaren 200 milyon lira gibi bir bağışla hızlı bir giriş yaptılar… Ardından transfer tahtasının açılması ve iyi bir kadronun kurulması. Pablo Martin Batalla’nın da teknik direktör koltuğuna oturması… Ligin başlamasıyla birlikte galibiyetler serisinin gelmesi. Ara ara gelen beraberliklerle moraller bozulsa da takımın mağlubiyetle tanışmaması moralleri yüksek tuttu.
İkinci yarıya kötü başlangıç sonucu Batalla ile severek ayrılma ve yerine Adem Çağlayan’ın göreve gelmesi. Adem Hoca ile yapılan 6’da 6… Şampiyonluk ipinin göğüslenmesi…
Bursaspor bu lige ait olmadığını bir şekilde elbette göstermeliydi, bunu da başardı. Ancak bu lafla olacak bir şey değildi. Çünkü ata sporumuz olan ‘mangalda kül bırakmama’ gerçeğinin ötesine geçip icraat lazımdı. Kulüp ciddi anlamda ekonomik girdiler sağladı. Bu da borçların erimesine sebep oldu. Kötü senaryolar yerini bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Bugün Bursaspor çok daha fazla özgüvenli ve inançlı… Her şeyden önce şehir artık camianın birleşince neleri başarabildiğini gördü. Siyaset de aslında kuvvetini perde arkasında gösterince nasıl bir güç olduğunu herkese ispat etti. Çünkü stratejik adımlar tam da böyle atılınca, herkes kazançlı çıkıyor.
Bu yılın en önemli kahramanları arasında Özer Matlı yer alıyor. Matlı Şirketler grubu tam 80 milyon liralık bir ekonomik destek sağladı Timsah’a… Hem basketbol hem de futbola sağladığı katkılarla adeta gövde gösterisi yaptı…
Ve aslında assolisti her zaman olduğu gibi en sona sakladım… Recep Günay’ın adımıyla stadyumun adı Atatürk olarak belirlenmişti. Aslında bu başarıya ve hedefe giden yolda atılan en önemli adımdı. Ulu Önder’in adı tabi ki zaferle anılabilirdi. Dolayısıyla stadyumun adı Atatürk olarak konulduktan sonra ekonomik olarak da desteklenince kötü, kara haber ve kederle anılan stadın da makus kaderi yenilmiş oldu. Artık Bursaspor’un yeni evinde de gurur duyabileceği bir başarısı yani şampiyonluğu var…
Yol uzun ama hedefe inananların sabrı yok… Yine, yeniden nice başarılara şampiyon Bursaspor!
Şifre: ATATÜRK
Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu.
Aslında Çelik ve arkadaşları stratejik çalışmalarına daha seçim olmadan önce net bir şekilde adım atmıştı. Arka planda hukukçular çalışıyor, borçlu oldukları futbolcu, kulüp veya kurumlarla irtibatlarını çoktan sağlamışlardı.
Göreve geldikleri andan itibaren 200 milyon lira gibi bir bağışla hızlı bir giriş yaptılar… Ardından transfer tahtasının açılması ve iyi bir kadronun kurulması. Pablo Martin Batalla’nın da teknik direktör koltuğuna oturması… Ligin başlamasıyla birlikte galibiyetler serisinin gelmesi. Ara ara gelen beraberliklerle moraller bozulsa da takımın mağlubiyetle tanışmaması moralleri yüksek tuttu.
İkinci yarıya kötü başlangıç sonucu Batalla ile severek ayrılma ve yerine Adem Çağlayan’ın göreve gelmesi. Adem Hoca ile yapılan 6’da 6… Şampiyonluk ipinin göğüslenmesi…
Bursaspor bu lige ait olmadığını bir şekilde elbette göstermeliydi, bunu da başardı. Ancak bu lafla olacak bir şey değildi. Çünkü ata sporumuz olan ‘mangalda kül bırakmama’ gerçeğinin ötesine geçip icraat lazımdı. Kulüp ciddi anlamda ekonomik girdiler sağladı. Bu da borçların erimesine sebep oldu. Kötü senaryolar yerini bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Bugün Bursaspor çok daha fazla özgüvenli ve inançlı… Her şeyden önce şehir artık camianın birleşince neleri başarabildiğini gördü. Siyaset de aslında kuvvetini perde arkasında gösterince nasıl bir güç olduğunu herkese ispat etti. Çünkü stratejik adımlar tam da böyle atılınca, herkes kazançlı çıkıyor.
Bu yılın en önemli kahramanları arasında Özer Matlı yer alıyor. Matlı Şirketler grubu tam 80 milyon liralık bir ekonomik destek sağladı Timsah’a… Hem basketbol hem de futbola sağladığı katkılarla adeta gövde gösterisi yaptı…
Ve aslında assolisti her zaman olduğu gibi en sona sakladım… Recep Günay’ın adımıyla stadyumun adı Atatürk olarak belirlenmişti. Aslında bu başarıya ve hedefe giden yolda atılan en önemli adımdı. Ulu Önder’in adı tabi ki zaferle anılabilirdi. Dolayısıyla stadyumun adı Atatürk olarak konulduktan sonra ekonomik olarak da desteklenince kötü, kara haber ve kederle anılan stadın da makus kaderi yenilmiş oldu. Artık Bursaspor’un yeni evinde de gurur duyabileceği bir başarısı yani şampiyonluğu var…
Yol uzun ama hedefe inananların sabrı yok… Yine, yeniden nice başarılara şampiyon Bursaspor!
Şifre: ATATÜRK
21.04.2025 08:12Bursaspor kendi tarihi açısından da farklı bir anlam taşıyan şampiyonluğu elde etti. İçinde bulunduğu 3’üncü Lig’i bir an önce terk etmesi gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağı konusunda şehir henüz daha soru işaretlerine cevap ararken, Enes Çelik ve yönetimi sürece dahil oldu. Aslında Çelik ve arkadaşl
Vur ‘kır’ parçala
22.03.2025 22:04Ölü toprağı vardı uzun zamandır Bursaspor’un… Kimilerine göre de bu bir nazardı. İyi giden bir yolculuk bir anda lastiğin patlamasıyla yarım kaldı… Sadece lastik değil aynı zamanda şoför de değişti. Bu ligleri takip edenlerin yakından tanıdığı ancak diğerleri özelinde henüz marka değeri oluşmamış bi
Kuş değil Survivor Adası
16.03.2025 23:36Anlamıyorum… Ve hatta anlamakta güçlük de çekiyorum. Bu tılsımı bozan şey neydi acaba? Otobanda sol şeritte kaptırmış giden, diğer şeritlerdeki engebeleri görmeden veya onları umursamadan sadece yoluna odaklanan takımdaki konsantrasyon kaybı nedir? Ramazanda dini vecibelerini yerine getirdikleri iç