Herkesin dilince tüy bitti… Ve hatta dilimiz damağımız kurudu, çenemiz ağrıdı… Maalesef liderliğin ve açık ara farkın rehaveti takımın gardını bir hayli düşürdü. Özgüven yersiz bir hal aldı. Ligin dişli takımlarına karşı iyi oyun hak getire alınan tek puanlar dertleri de halının altına süpürdü.

Bursaspor son dönemlerde istatistik olarak başarısız bir konumda yer aldı. Herkes kan kustu ‘kızılcık şerbeti içtim’ dedi. Ancak sonunda Belediye Kütahyaspor acı gerçeği sahada haykırdı: Kral Çıplak!

Defansın sağ ve sol beklerini mecburen kontenjan olarak kullanıyor Teknik Direktör Batalla… Oyununun gidişatına hükmedecek kurşun sayısı da sınırlı. Çözümü de yedek kulübesinde bulamayınca tüm ayarları bozuluyor Bursaspor’un. Sadece o değil kimyası da yer değiştirdi takımın…

Berkan sağ bek pozisyonunda umutları boşa çıkardı. Olağanüstü aksıyor ve hatta kimine göre Eren Tunalı’yı bile aratıyor. Eren için altyapıdan gelmesi nedeniyle ‘en azından bizim çocuk hata yapıyordu’ eleştirileri de arşa çıkmış durumda. Bir başka derdimiz ise Abdullah Tazgel… Genç sporcunun kariyerinin Bursaspor ile yola devam edebileceğine inanmıyorum. Altyapıdan gelen, terinin son damlasına kadar mücadele de etse yine de başarıya ulaşamadı. Olmayacak da…

Kadrosal anlamda bakıldığında hücum silahlarının rafa kalkması büyük bir problem… Tahir hasta, Muhammed’den hayır yok, Mücahit de sarı kart cezalısı… Onun yanında Berkan da kulübede kırmızı kart görerek eksikler arasına adını yazdırdı.

Bir yerde lastik patlayacaktı. Kötü oyunun karşılığı da olacaktı, bedeli de… Belediye Kütahyaspor iyi çalıştığı derste sınavını da iyi verdi…

Beklenen sonu gören Bursaspor için ise ayağa kalkma vakti!