Akıl çağı olarak adlandırılan günümüz çağının anlamı akla ve bilime dayalı, bütün insanların ortaklaşa sahip olduğu aklın her türlü esaretten kurtarılması, aklın ve iradenin tembelliği eski düzeni yıkmayı, ilerlemeyi, refahı, adaleti, bireysel özgürlüğü getirerek Akıl ve Bilimin düzenini kurmaktır. Çünkü bilim her türlü ilerleme gelişme demektir. İlkellikten uygarlığa, doğaya bağımlı olmaktan doğaya hakim olmaya, yoksulluktan refaha etmektir. Bu zamanda, bu zamanı yakalayamayanlar tembellik ve korkaklıklarından akıllarını başkalarına danışmadan kullanamazlar. Rahatlıklarına düşkünlüklerinden sorumluluk almaktan , topluma hayırlı olmaktan korkarlar. Oysa
ilerici insanların en baskın özellikleri özgürlük - eşitlik - adalettir. Diğerleri gibi başkalarının akıllarına muhtaç olup yönlendirilmeye ihtiyaç duymadan her alanda kimsenin kölesi olmazlar . Günümüzde her geçen gün gelişen yaygınlaşan teknolojiye özellikle yaşlı kesim uyum sağlamakta zorlanmakta. Adeta okuma - yazma bilmeyenlerden hiçbir farkı yok gibi. Teknoloji içinde büyümüş gençlere elektronik aletlerin herbiri oyuncak misali gelmekte. Biz taşla, topla, iple uzmanken onlar kendilerinden büyük aletlerin yöneticisi olmuş durumda.

İyi yönlerini gördüğümüz faydalandığımız teknolojik aletlerin dünyamız üzerinde bir o kadarda zararları olduğu bir gerçek. Fabrikalardan, seralardan çıkan zehirli gazlar heryıl küresel ısınmayı arttırmakta, hava olaylarının bozularak fırtınalara, hortumlara, aşırı yağışların sellere, toprak kaymalarına sebep olmakta. "Her güzelin bir kusuru" var dedikleri sözün açıklaması bu olsa gerek. Bize düşen Doğanın zararlarından korunmak için Yaradana sığınmak. Uzmanlara göre hergün Yasin suresinin 58. Ayetini " Selamün Kavlen Min Rabbin Rahim" ( Çok merhametli olan Rabden bir söz olarak kendilerine Selam vardır). Bol bol okuyarak
Manevi huzura kavuşup kendimizi güvende hissedelim yada teknolojinin bizi götüreceği son durağa kadar devam edelim Saygılar.