Yeni yetişen gençlere bu kelimenin ne anlama geldiğini sorsanız bilmeyeceklerinden eminim. Gerçi günümüzde de kullanımdan kalkmış bir kelime olmasına rağmen “ne varsa eskilerde keramet vardır” mantığı ile bu kelimeyi hatırlatmak istedim.
Bildiğimiz gibi kabir, makber, mezar anlamına gelen bu kelime bizden ayrılan sevdiklerimizin ahirete kadar bekledikleri son durakları. Biz yakınlar olarak zaman zaman kabristan ziyaretinde bulunarak onlara olan özlemimizi gidermeye, yanlarında olduğumuzu hissettirerek vefa borcumuzu ödemeye çalışırız. Bu ziyaretlerimiz sırasında hislerimiz bize dünya yaşımının geçici olduğunu, buradaki çabalarımızın, duygularımızın ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğunu hatırlatır.

Güzel yanından bakıldığında korku, üzüntü değil bir an önce yaptıklarımızın değerine bakıp kendimize çekidüzen vererek pişmanlık hislerimizi uyandırmalıyız. En katı kalpler bile ölüm karşısında yumuşar. Ölümün hatırlanması, bir gün kendimizinde öleceğini düşünmemiz dinimizin tavsiyeleri arasındadır.
Peygamberimiz sık sık kabristan ziyaretinde bulunmuş, bizlere de “Kabirlerin üzerine oturmayın, onlara doğru namaz kılmayın, kabrin başında yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmayın. Kabirleri çiğnemeyin ve üzerinde uyumayın. Üzerinde bulunan ağaçları kesmeyin, yeşil otları yolmayın, kuruları temizleyin” diye bildirilerde bulunmuştur.
Biz zamanın genç kuşakları bu tavsiyelere uymanın ne demek olduğunu bilse de bilmese de saygısızca her terbiyesizliği yapmaktan geri kalmıyorlar. Onların bazıları için mezarlıklar içinde sevişmek, alkol, sigara, uyuşturucu kullanmak, yeme içme, tuvalet yapma sıradan davranışlar.

Bazen insan dövme, bazen insan öldürüp bırakma yeri olarak bile kullanabiliyorlar. İnanan ve korkan kişiler yanından geçerken saygıda kusur etmez.
Duasını ederek geçerken, kendini bilmeyen dengesizlerin saklama, gizlenme yeri durumuna gelmiş kabristanlarımız da vardır. Çocukluğumda altın dişi ile ölenlerin gece gelip altın dişlerine el koyanları çok duymuşluğum oldu. Kahvede konuşulanlar ev halkına da anlatılırdı. Dahasını anlatmaya içim elvermedi diyelim.
İnsan görünümlü iblisler içimizde. Bunlara karşı duyarlı, dikkatli, bilinçli olmak zorundayız.
Özellikle gece yarısı kabristan yakınlarından geçerken artık ölülerden değil dirilerden korkalım
Saygılar