Değerli okurlar on beşinci yılına girmek üzere olan ulusal projeden bahsetmek istiyorum bugün sizlere.

Proje sahibi ve genel sanat yönetmeniyle yaptığımız harika sohbeti aktarmak isterim. “Türküler bizi biz yapan değerlerin, binlerce yıllık birikimi ve kültürel zenginliğimizi bugünlere taşıyan en önemli kültürel sanatsal miras eserlerimizdendir.

“Türkü bilmeyen Türk’ü bilemez” sözü düsturumuzdur.

“Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur” diyen bozkırın tezenesi merhum Neşet Ertaş, medeniyet bakiyesi türkülerimizin temel hassasiyet ve dokusunu da bizlere rehber kılmıştır aynı zamanda.

“Medeniyet neyle yazılmış, nasıl anlatılmışsa öyle anlatacağız, öyle yaşayacağız, öyle yaşatacağız” derim sevgili öğrencilerime, korist, solist ve sazendelerime her daim.

Konuşup, öğüt verip yapanları uzaktan seyredenlerden olmadım hayatım boyunca. Atalardan, Üstatlardan aldığımız rehberliği hayata geçirmemiz gerekiyordu. Binlerce yıllık medeniyetin kulaktan kulağa aktardıklarını elinde bağlamasıyla anlatmamız aktarmamız gerekiyordu.

Yıl 2010 Bursa Çınar Lisesi Müzik Öğretmeni kadim dostum Servet Ertükel, Bursa Kız Lisesi Müzik Öğretmeni sevgili arkadaşım Aygül Çakır başta olmak üzere değerli, meslektaşlarım ve akademisyen dostlarımızla birlikte çıktık yola. Türküleri Gençleştirmek, Türkülerle Gençleşmek adına.

Ortaokul ve liselerden yetenek taramasıyla oluşturmaya başladığımız proje topluluğu günümüzde İstanbul’dan, Ankara’dan Ayvalığa Çanakkale’den Yalova’dan Kocaeli’ne ülke genelinde 8 paydaşlı sivil bir müzik hareketine dönüşmüş, kültürümüz adına gururumuz olmuşdu. Dünün ilk minik korist solistleri bugünün Fizyoterpisti, Akademisyeni, Bankacısı, Veterineri, Avukatı, Turizmcisi vs olarak ülkemizin kültür sanat estetiği, medeniyet bakiyesi temelinde yetişmiş bir kuşak olarak hayatlarını meslekleri yanında halen türküleri gençleştirmeye devam etmekteler hayatlarının belli dönemlerinde.

Daha dünmüş gibi buz gibi Bursa havasında ellerinde simit ve çaylarıyla mahçup biraz da hınzır biçimde çalışma salonlarımızda türkü arası atıştıran (ya da atıştırma arasında türkü söyleyen) Osmancanlar, Ahmetcanlar, Seçiller, Sinemler, Duygular, Gülserenler, Ardalar, Alperenler, Kağanlar, Sertaçlar, Gökseller……. daha ismini yazamadığım genç yetenekler ..Onlar Gençleşen Türküler

Yıllar içinde gelişen değişen büyüyen bir perspektifle medeniyet mirası halk kültürümüze ve halk müziğimize hizmet etmeye devam eden topluluk, kültürüne ülkesine türkülere aşık yetişkinlerin de yer aldığı büyük bir aile oldu. İşlerinde ve özel hayatlarında muhteşem yoğunluğun yanında medeniyete hizmet etmek adına fedakârca kocaman yürekleriyle omuz veren gönül dostlarıyla hızlandı kültürel yolculuk.

Kimi Tayyare Kültür Merkezinde buram buram türküler konserlerinde kimi Kültür Bakanlığı Dede Efendi salonunda kahraman doktorlar,hemşireler,hastanelerimizin idarecilerinin gönüllerine akıyor türkülerle. Kimi zaman çağdaş halk ozanı merhum Barış Manço şarkılarıyla çıkıyor karşımıza kimi zaman gsb yurtlarında yarınlarımızın parlayan yıldızları gençlerimizle hemhal oluyor türküler.

Günümüzde GSB Nilüfer Gençlik Merkezinde tüm ülkeye rol model bir proje ortaklığına çağlıyor gençleşen türküler.

Eğitim yuvalarımızın idarecileri Şemsi bey,Yaşar bey, Özlem Hanım, Nihal hanım, iş insanı Mehmet bey,Müjgan hanım, mühendis Pınar hanım, Yalçın bey, Selçuk bey, sağlık çalışanı Döndü hanım ve niceleri.”

Binlerce yıllık medeniyet bakiyesi değerleri yarınlara taşımanın en güzeli türküleri gençleştirmeye türkülerle gençleşmeye devam ediyorlar. Siz de türküleri gençleştirmeye, türkülerle gençleşmeye ne dersiniz.