Şehir ve Medeniyet ilişkisi birbirini varlıklarıyla bütünleyen, madden ve mânen birbirlerine ruh ve anlam katan iki kavramdır.
Medeniyet; canlıların yapı taşı hücreleri misali, toplumların yapı taşını oluşturan birey/insan gibi, yaşayan, gelişen, değişen, büyüyen canlı bir organizma gibidir. Tarihi süreç içinde her birey, her canlı gibi madden ve mânen çevresi ile iletişim halindedir.
Şehir için de aynı tarifi yapabiliriz; canlıların yapı taşı hücreleri misali, şehrin yapı taşını oluşturan kavramlar (mahalleler, sokaklar, meydanları, mimari eserleri, kültürel tarihi miras eserleri, camileri, vb…), yaşayan, gelişen, değişen, büyüyen canlı bir organizma gibidir. Tarihi süreç içinde her şehir, her canlı gibi madden ve mânen çevresi ile iletişim halindedir.
Şehir kültürüyle ünlenmiş ya da başka bir ifadeyle markalaşmış kentler vardır dünyada. New York, Casablanca, Londra, Berlin, Budapeşte. Venedik örneklerinde olduğu gibi. Bir de kültürüyle tanınmış kentler vardır mesela. Mekke, Paris, İstanbul, Kahire, Viyana gibi.
Bir de kavramlara inat adına “Şiirler” yazılanlar vardır ki tarifi, tanımı, anlatımı zordur.
Orada sadece yaşanır.
Ne zaman okusam “bu ihtişamlı şehrin bir ferdi olmaktan bir kez daha onur duyar, bu şehre olan borcumu ödeyememekten ar duyarım” dediğim, Evliya Çelebi’den,Emir Buharîye,Lâmii Çelebiden A.Hamdi Tanpınar’a dize olmuş,kitaplarında konuk olmuş güzel şehrim, BURSA buna en güzel örnektir.
Bursa'da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarîlerin en ilâhisi………
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdinç Ertüzün
Şehr'i Bursa
Şehir ve Medeniyet ilişkisi birbirini varlıklarıyla bütünleyen, madden ve mânen birbirlerine ruh ve anlam katan iki kavramdır.
Medeniyet; canlıların yapı taşı hücreleri misali, toplumların yapı taşını oluşturan birey/insan gibi, yaşayan, gelişen, değişen, büyüyen canlı bir organizma gibidir. Tarihi süreç içinde her birey, her canlı gibi madden ve mânen çevresi ile iletişim halindedir.
Şehir için de aynı tarifi yapabiliriz; canlıların yapı taşı hücreleri misali, şehrin yapı taşını oluşturan kavramlar (mahalleler, sokaklar, meydanları, mimari eserleri, kültürel tarihi miras eserleri, camileri, vb…), yaşayan, gelişen, değişen, büyüyen canlı bir organizma gibidir. Tarihi süreç içinde her şehir, her canlı gibi madden ve mânen çevresi ile iletişim halindedir.
Şehir kültürüyle ünlenmiş ya da başka bir ifadeyle markalaşmış kentler vardır dünyada. New York, Casablanca, Londra, Berlin, Budapeşte. Venedik örneklerinde olduğu gibi. Bir de kültürüyle tanınmış kentler vardır mesela. Mekke, Paris, İstanbul, Kahire, Viyana gibi.
Bir de kavramlara inat adına “Şiirler” yazılanlar vardır ki tarifi, tanımı, anlatımı zordur.
Orada sadece yaşanır.
Ne zaman okusam “bu ihtişamlı şehrin bir ferdi olmaktan bir kez daha onur duyar, bu şehre olan borcumu ödeyememekten ar duyarım” dediğim, Evliya Çelebi’den,Emir Buharîye,Lâmii Çelebiden A.Hamdi Tanpınar’a dize olmuş,kitaplarında konuk olmuş güzel şehrim, BURSA buna en güzel örnektir.
Bursa'da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarîlerin en ilâhisi………