Köşemizden sizlere konuk olmak adına geçtiğimiz klavyemizin başında yazmaya başlamadan evvel sosyal medya “anılarımızı” hatırlatan görsellerini gördüm. Bir film şeridi geçti gözlerimin önünden ömrümüzün baharı yıllar….
80'li yıllarda bıyığı yeni terlemiş liseli bir genç olarak çıktığımız medeniyet yürüyüşüne aynı heyecan aynı şevk ve enerjiyle devam ediyoruz…
Toy delikanlılığımızda bize hocalık ağabeylik reislik ve gönül dostluğu eden tüm büyüklerimizin ellerinden öpüyorum. Anılarımızla baş başa bırakıp ebediyete intikal eden kadim dostlarımı hasret ve özlemle anıyorum.
“Halkoyunlarını; oynamak şeref, oynatmak görev, yaymak ve yaşatmak kutsallıktır” der Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK
Yaşayan Halk Kültürü dolu hayat akışımız içinde anılara gizlenmiş Anadolu’nun dört bir yanında halaylarla, zeybeklerle, horonlarla boy gösteren, geleceğin ve bu medeniyetin teminatı küçük delikanlıların hanım kızların görsellerini ve videolarını seyrederken göğsümün kabardığını itiraf etmeliyim.
Binlerce yıllık bir medeniyetin yani Türk İslam Medeniyeti’nin bugünlere kadarki süreçte zenginleşerek gelişerek günlük dönemlik ritüellikten birer sahne sanatına, akademik bir değere dönen “Halkoyunlarımızın” gençlerimizin, çocuklarımızın vücudunda daha da gençleştiğini, dinamizm kazandığını,21. Yüzyılın Türk İslam Medeniyeti özneli bir asır olma yönündeki inancımın güçlendiğini belirtmek isterim.
Telaffuzu bakımından “Halkoyunları” ile tını benzerliği oluşan bir kavramı hasbıhal edelim istedim biraz.
Sözlükte "halt" ne demek?
1. Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma. 2. Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma. 3. Uygun olmayan, beğenilmeyen şey.
Cümle içinde kullanımı Zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek, pis şey, iğrenç şey.- R. N. Güntekin
Kaynak: http://halt.nedir.com/#ixzz45PuJYnD9
Arapça kökenli olup bir başka anlamıysa : bir şeyi başka bir şeyle karıştırma. (dilimizde ve günlük yaşantımızda kullandığımız çokça kelimenin kökeni arapça olduğu için belirtmek istedim.)
Kendi şahsi algısına, inancına, dünya anlayışına uygun olmayan, beğenilmeyen şey bir şeyi “Halt” olarak benimseyen özel bir çalışmayla, el altından oyun kuran, organize eden, rehberlik edenlere de rastlar mıyız hayatımızın değişik alanlarında? El cevap ; evet.
Hayatın herhangi bir alanında Halt yemeyi, halt etmeyi profesyonel bir oyun kurucu, oyuncu gibi kurgulayanlar yani “halt’oyuncular” var mıdır sizce?
El cevap ; kesinlikle evet.
Sanatta, sporda, siyasette, okulda, iş yerinde, sosyal veya özel hayatımızın her alanında “halt” edenler vardır muhakkak.
Medya ve bilişim teknolojilerinin büyük bir hızla geliştiği ve her anımıza zaman-mekân tanımadan hükmettiği günümüzde örneğin sanatsal çalışmaları ile tanıdığımız bazı ünlü ! sanatçıların! beğenip tasvip etmediğimiz “halt”larını magazin medyası sayesinde görür eleştirir veya O’na olan sevgi ve muhabbetimize sınırlama getirebiliriz örneğin.
Spor camiasına, yorumculara, açıklamalara, spor medyasına bakınca farklı dönemlerdeki çalkantılı süreç ve olayları görünce bazı “halt”ların edildiğini veya “halt”a karşılık “halt” edildiğini söyler, düşünebiliriz mesela.
Siyaset konusuna hiç girmeyeceğim, çünkü her “Halt” gelebiliyor insanın başına!
Okul çağına gelmiş biraz da cevval evlat sahibi olanlar (başta kendimi kast ediyorum J) gençlikte veya çocuklukta yenilebilecek “halt”ları çok çok iyi bilmekte, evlatlarsa ebeveynlerini çırak çıkarmak adına her türlü “halt”ı denemekten geri durmamaktadırlar.
Halkoyunları; kültürümüzün en önemli kültürel tarihi miras eserlerinden olmakla beraber el ve ayak oyunları/figürleri, kondüsyon, estetik bir beden ve keskin bir zekâya dayanması açısından özel bir yeteneğe sahip gençlerin ve yetişkinlerin icra edebildikleri bir faaliyettir.
Bu bakımdan “ayak oyunları !” ve özel tasarlanmış sahne düzenlemeleri/koreografilerde uzman olan halkoyuncular; “halt”oyunları ve “halt”ediciler tarafından kırılmaması, incitilmemesi, aksine onore edilmesi, desteklenmesi gereken bir camia, sadece teknotrat, demokrat,diplomat, “bürokrat”ların ! değil devletin sahip çıkması gereken çok özel bir “kültürel sanatsal” alandır kanaatindeyim.
Medeniyet ufku ve öngörüleri olanlar; dünya siyaseti, dünya ekonomisi, gelişen teknoloji gibi birçok konuda dünya ile paralel bir hız ve çizgi izleyen Türkiye profilinde, gelişen değişen zihinsel dönüşüm, halk kültürü, halkoyunları müzik gibi sanatsal kültürel çalışmalar kendini gösterebilmesinin yeni uygulamaları, denemeleri ve söylemler geliştirmek gerekliliğini Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her alanda dünyanın gelişmiş ekonomi ve teknolojileri ile eşdeğer hatta zaman zaman ilerisinde bir profil ile nitelendirdiği “Yeni Türkiye” ufku ve öngörüsü ve geçtiğimiz yıllarda Millî Eğitim Şurasındaki konuşmasındaki mevzuatta,müfredatta ve hayatta sanat ve sporun gerekliliği ile ilgili talimat ve görüşlerini satır aralarında okumuş olmalılar.
Aziz Devletimizin ve devlet büyüklerinin halkoyunlarını ve halkoyuncularını “halt’oyunlarına ve halt’oyuncularına” feda etmemesi, özellikle küresel olarak geçirdiğimiz bu sıkıntılı ve zorlu dönemde medeniyet neferleri, cefakar fedakar halkoyunculara sahip çıkmak, destek vermek gerekir diye düşünüyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdinç Ertüzün
“Halt" Oyunları I
Köşemizden sizlere konuk olmak adına geçtiğimiz klavyemizin başında yazmaya başlamadan evvel sosyal medya “anılarımızı” hatırlatan görsellerini gördüm. Bir film şeridi geçti gözlerimin önünden ömrümüzün baharı yıllar….
80'li yıllarda bıyığı yeni terlemiş liseli bir genç olarak çıktığımız medeniyet yürüyüşüne aynı heyecan aynı şevk ve enerjiyle devam ediyoruz…
Toy delikanlılığımızda bize hocalık ağabeylik reislik ve gönül dostluğu eden tüm büyüklerimizin ellerinden öpüyorum. Anılarımızla baş başa bırakıp ebediyete intikal eden kadim dostlarımı hasret ve özlemle anıyorum.
“Halkoyunlarını; oynamak şeref, oynatmak görev, yaymak ve yaşatmak kutsallıktır” der Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK
Yaşayan Halk Kültürü dolu hayat akışımız içinde anılara gizlenmiş Anadolu’nun dört bir yanında halaylarla, zeybeklerle, horonlarla boy gösteren, geleceğin ve bu medeniyetin teminatı küçük delikanlıların hanım kızların görsellerini ve videolarını seyrederken göğsümün kabardığını itiraf etmeliyim.
Binlerce yıllık bir medeniyetin yani Türk İslam Medeniyeti’nin bugünlere kadarki süreçte zenginleşerek gelişerek günlük dönemlik ritüellikten birer sahne sanatına, akademik bir değere dönen “Halkoyunlarımızın” gençlerimizin, çocuklarımızın vücudunda daha da gençleştiğini, dinamizm kazandığını,21. Yüzyılın Türk İslam Medeniyeti özneli bir asır olma yönündeki inancımın güçlendiğini belirtmek isterim.
Telaffuzu bakımından “Halkoyunları” ile tını benzerliği oluşan bir kavramı hasbıhal edelim istedim biraz.
Sözlükte "halt" ne demek?
1. Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma.
2. Uygunsuz söz söyleme, uygunsuz iş yapma.
3. Uygun olmayan, beğenilmeyen şey.
Cümle içinde kullanımı Zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek, pis şey, iğrenç şey.- R. N. Güntekin
Kaynak: http://halt.nedir.com/#ixzz45PuJYnD9
Arapça kökenli olup bir başka anlamıysa : bir şeyi başka bir şeyle karıştırma. (dilimizde ve günlük yaşantımızda kullandığımız çokça kelimenin kökeni arapça olduğu için belirtmek istedim.)
Kendi şahsi algısına, inancına, dünya anlayışına uygun olmayan, beğenilmeyen şey bir şeyi “Halt” olarak benimseyen özel bir çalışmayla, el altından oyun kuran, organize eden, rehberlik edenlere de rastlar mıyız hayatımızın değişik alanlarında? El cevap ; evet.
Hayatın herhangi bir alanında Halt yemeyi, halt etmeyi profesyonel bir oyun kurucu, oyuncu gibi kurgulayanlar yani “halt’oyuncular” var mıdır sizce?
El cevap ; kesinlikle evet.
Sanatta, sporda, siyasette, okulda, iş yerinde, sosyal veya özel hayatımızın her alanında “halt” edenler vardır muhakkak.
Medya ve bilişim teknolojilerinin büyük bir hızla geliştiği ve her anımıza zaman-mekân tanımadan hükmettiği günümüzde örneğin sanatsal çalışmaları ile tanıdığımız bazı ünlü ! sanatçıların! beğenip tasvip etmediğimiz “halt”larını magazin medyası sayesinde görür eleştirir veya O’na olan sevgi ve muhabbetimize sınırlama getirebiliriz örneğin.
Spor camiasına, yorumculara, açıklamalara, spor medyasına bakınca farklı dönemlerdeki çalkantılı süreç ve olayları görünce bazı “halt”ların edildiğini veya “halt”a karşılık “halt” edildiğini söyler, düşünebiliriz mesela.
Siyaset konusuna hiç girmeyeceğim, çünkü her “Halt” gelebiliyor insanın başına!
Okul çağına gelmiş biraz da cevval evlat sahibi olanlar (başta kendimi kast ediyorum J) gençlikte veya çocuklukta yenilebilecek “halt”ları çok çok iyi bilmekte, evlatlarsa ebeveynlerini çırak çıkarmak adına her türlü “halt”ı denemekten geri durmamaktadırlar.
Halkoyunları; kültürümüzün en önemli kültürel tarihi miras eserlerinden olmakla beraber el ve ayak oyunları/figürleri, kondüsyon, estetik bir beden ve keskin bir zekâya dayanması açısından özel bir yeteneğe sahip gençlerin ve yetişkinlerin icra edebildikleri bir faaliyettir.
Bu bakımdan “ayak oyunları !” ve özel tasarlanmış sahne düzenlemeleri/koreografilerde uzman olan halkoyuncular ; “halt”oyunları ve “halt”ediciler tarafından kırılmaması, incitilmemesi, aksine onore edilmesi, desteklenmesi gereken bir camia, sadece teknotrat, demokrat,diplomat, “bürokrat”ların ! değil devletin sahip çıkması gereken çok özel bir “kültürel sanatsal” alandır kanaatindeyim.
Medeniyet ufku ve öngörüleri olanlar; dünya siyaseti, dünya ekonomisi, gelişen teknoloji gibi birçok konuda dünya ile paralel bir hız ve çizgi izleyen Türkiye profilinde, gelişen değişen zihinsel dönüşüm, halk kültürü, halkoyunları müzik gibi sanatsal kültürel çalışmalar kendini gösterebilmesinin yeni uygulamaları, denemeleri ve söylemler geliştirmek gerekliliğini Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her alanda dünyanın gelişmiş ekonomi ve teknolojileri ile eşdeğer hatta zaman zaman ilerisinde bir profil ile nitelendirdiği “Yeni Türkiye” ufku ve öngörüsü ve geçtiğimiz yıllarda Millî Eğitim Şurasındaki konuşmasındaki mevzuatta,müfredatta ve hayatta sanat ve sporun gerekliliği ile ilgili talimat ve görüşlerini satır aralarında okumuş olmalılar.
Aziz Devletimizin ve devlet büyüklerinin halkoyunlarını ve halkoyuncularını “halt’oyunlarına ve halt’oyuncularına” feda etmemesi, özellikle küresel olarak geçirdiğimiz bu sıkıntılı ve zorlu dönemde medeniyet neferleri, cefakar fedakar halkoyunculara sahip çıkmak, destek vermek gerekir diye düşünüyorum.