SON DAKİKA
Hava Durumu

İnegöl rotasını turizme çevirdi

Gastronomi konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “İnsanlar şehirleri ziyaret ederek kahvaltısı, tatlısı, ciğeri için gidebiliyor ve çekim oluşturabiliyorsa bu bizim için bir fırsat ve bu cesareti biz İnegöl Köftemizden aldık. Yaklaşık 2 yıllık tarama sonucu bütün etnik yapıya ait olan gastronomi zenginliğini ortaya çıkarmaya çalıştık” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 30.05.2022 10:52
Haber Güncellenme Tarihi: 30.05.2022 10:52
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
İnegöl rotasını turizme çevirdi

Gökçe ÇALIŞCİ/ÖZEL HABER

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, makamında a Gazete’yi ağırladı. Başkan Alper Taban, AGA Proje Grup Genel Müdürü Yüksek Mimar Erol Arcan, a Gazete Genel Müdürü T. Fikret Sönmez, Sorumlu Yazı İşleri Mehmet Ali Ekmekçi, Yazı İşleri Müdürü Özlem Ataç ve haber merkezinden Gökçe Çalışci’nin bulunduğu ziyarette,  İnegöl’e kazandırdıkları ve kazandıracakları hizmetler hakkında açıklamalarda bulundu. Son günlerde gastronomi anlamın yaptıkları atılımlardan bahseden Başkan Taban, “Turizm çok güzel bir sektör ve içerisinde bulunan gastronomi çok keyifli bir alan. Bu şehri ilk ziyaret eden, ya da bu şehirde yaşamayıp intibasını sorduğumuz insanlar ilk başta köftesini sonra mobilyasını söyledi. Yüzde 50-50’de diyebiliriz. Bu şehirde 50 köfteci ya var ya yoktur ama 3 binin üzerinde mobilyacı var ve 160 ülkeye ihracat yapıyorlar harıl harıl bir tanıtım var aslında. Ama bakın 50 tane köftecinin ortaya koyduğu katma değer ile 3 bin mobilyacının koyduğu katma değer aynı, bunu maddi anlamda söylemiyorum. Bunun içinde birileri gelip gastronomi zenginliğinizi deneyimlemek isteyecektir. İnegöl gastronomi açısından güçlü diyerek gelecektir ben bunu Antep Hatay için görüyorum. Bursa’da bunun için çalışıyor ama asıl olan bu hikâyeyi ete kemiğe büründürmek. Doğru bir şekilde anlatmakla ilişkili. İnsanlar şehirleri ziyaret ederek kahvaltısı, tatlısı, ciğeri için gidebiliyor ve çekim oluşturabiliyorsa bu bizim için bir fırsat ve bu cesareti biz İnegöl köftesinden aldık. Yaklaşık İnegöl köftesi 100 yılı aşkın süredir İnegöl’de ve bu Bulgaristan bölgesindeki vatandaşların şehre kazandırdığı bir değerdir, bir marka süreci yaşayarak coğrafi işaret alarak dillere pelesenk olmuştur. Diğer şehirlerde öne çıkan aktörler var, bizde de köftenin olması bize güç verdi. Yaklaşık 2 yıllık taramalar sonucu bütün etnik yapıya ait olan gastronomi zenginliğini ortaya çıkarmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

‘DENEYİMLEME MUTFAKLARI’ KURDUK

“200 civarında var olan ve bizim için yeni sayılan keşifleri gerçekleştirerek tariflerini dinledik” diyen Başkan Taban, “11 üründe coğrafi işaret aldık. Yaptıklarımızı deneyimlemek için aşçılık kurslarında ‘deneyimleme mutfakları’ kurduk. Süreç başladığında çok şaşırdım doktoru, avukatı, savcısı geldi. Doğalını yaptıklarımızı keşfettiler. Reyhan şerbetini arkadaşlarımız ikram etmeye başladılar. O deneyimlemelerle bir İnegöl menüsü oluşturmaya başladık.  İnegöl köftesi, çorbası, İnegöl çiftetellisi adı altında köftenin farklı versiyonlarını çocuklarımız için denemeye çalıştık. Misket haline getirilmiş ve tarhana ile harçlanan köftemiz ve kulaca salçamızın olduğu İnegöl köfte menüsü oluşturduk. Kulaca salçamız çok meşhur her yıl 600 bin ton ihraç ediyoruz ve bunlar tescilli sertifikalı ürünler; Çerkezlerin Metez mantısı Kafkasların Hinkalı mantısı, Arnavutların Mişorizini, Boşnak ve Arnavut böreğinde ise coğrafi işaret başvurusu yaptık.11 üründe marka tescili aldık. Yaban mersini ve çilek lokumu yaptık. Gastronomi festivalleriyle ürünlerimizi tanıtmaya devam edeceğiz. Zaten bu gücümüz ve bilinirliğimiz vardı. Bunun da biz turizmsel anlamda gastronomi tarafını işlemek istedik” diye konuştu.

ORMAN DENİZİYLE KAPLIYIZ

Turizm ayağında önemli aktörlerden birinin de İnegöl’ün yüzde 50’sinin orman deniziyle kaplı olması olduğunu dile getiren Başkan Taban, “Burada Londra’dan gelen öğrencileri ağırladık ve öğrencilere burada ne gördünüz dediğimizde ‘yeşili çok gördük’ dediler. Bu durum çok hoşuma gitti. Şehirleşme bölgesinde yeşilimizi daha da artırmalıyız, yeşilimiz bol. Sanayi gücümüzü doğru kullanmak için iklim eylem planları yapıyoruz. Birileri karbonla ilgili vergi koyduğunda karbon emisyonumuz bu azaltım planımız bu ve şu adımları planlıyoruz demek için. Avrupa belediye başkanlarının platformuna imza attık bizde varız bu mücadelenin içinde. Bunu yapma sebebimiz sanayicimiz daha çevreci yeşili havayı suyu koruyan işler yapmayı kendine emisyon edinsin. Bu topraklarda yaşıyor ve üretiyoruz ama aynı zamanda bunlara dikkat ederek üretmek zorundayız. Ticaret ve sanayi bu şehirde güçlü. 1890larda ABD de gerçekleşen bir fuara Türkiye’den 15 şehir davet edilmiş bunlardan biride İnegöl bu şehrin mayasında ticaret var. Biz bunu çeşitlendirmek istedik. Gastronomi bu ayaklardan birisi. Bir şeyleri yapmış adına değil en başından planlamasını doğru yaparak adım adım gidelim dedik. Gastronomi, iklim eylem planı, afetlerle mücadelede afet eylem planı yaptık, trafik master planı çalışıyoruz. Her yapılan işin makro düzey çalışmasını yapmak lazım. Alinur Bey bizden beklentin var mı dediğinde bu şehrin altyapıya ihtiyacı var demiştim miadını doldurmuş ve değişmeli dedim ve bu süreci böyle başlattık. Şehirleşmede daha iyi dokunuşlar yapabilmemiz için çatıdan başlama şansımız yok mecburen işin tabanından başlamalıyız ve üstüne eklemeliyiz yoksa yapılan her iş elinizde kalır” değerlendirmesinde bulundu.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM STRATEJİ BELGESİNİ ÇIKARAN İLK BELEDİYEYİZ’

Kentsel dönüşüm strateji belgesini çıkaran ilk ilçelerden biri olduklarını söyleyen Başkan Taban, “Bakanlığa onaylattık, deprem öncesi yapılarımız var ve mevcut yapı stoğumuzun yüzde 20 si diyebilirim 5 ayrı nokta olarak belirledik. Vatandaşı bu döneme hazırlayamadık koruyucu bir yaklaşım sergilemişti. Yeniden bir planlama içine girdik riskli alan ilan etme sürecindeyiz ve domino etkisi oluşturacağına inanıyorum belki geriden ve yavaş geldik ama bu bizim için fırsat oldu. Sorunlar çıkaran pek çok proje gördüm her alanda sıkıntılar mevcut. Şehri bütünüyle geleceğe hazırlamak adına İstanbul Teknik üniversitesi ile çalışıyoruz. Bundan sonraki sanayi alanlarının konutla olan ilişkisini doğru ilerletebilmemiz için fizibilite hazırlanıyor. İstanbul Teknik Üniversitesinin söylediği şehrin hâkim rüzgâr yönü kuzeybatı, şehrin kurulduğu alanda arka planda evler olsa sanayi ön tarafta olsa sanayinin çıktısını minimum hale getirseniz de bu şehri minimum etkiler. Önde sanayi arkada konutlar olunca çıktı, şehre daha fazla yansıyor ama yaşananlar üzerinden bir sonuca varmaya çalıştığımızda vatandaşımızı dinliyoruz. Sanayi alanlarında hava kirleticiler var, bunlara önlem almalısınız diyor. 8 ayrı noktada hava kalitesini gösteren istasyonlarımız var. Çevre şehircilikten ayrı yapıyoruz. Partikül madde değerlerini görebiliyoruz. Bütüne giden yolda makro planı yaparsanız ilerlersiniz” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.