'Eco'lojik dengeyi borla koruyun

Gökçe ÇALIŞCİ/ÖZEL HABER

ECOBOR ekibi Bursa’da bulunan bir huzurevine ziyarette bulundu. Ürettiği kaliteli ve organik sıvı gübre ile huzurevinin bahçesinde bulunan ağaçları ilaçlayan ECOBOR ekibi ardından huzurevi sakinleri ile getirdikleri çiçekleri toprakla buluşturdu. Bu tür ziyaretlerin yaşlılar için önemli olduğunu vurgulayan ECOBOR Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Atalay “Toprak nasıl ki çiçeklere hayat veriyorsa, gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret eski toprak dediğimiz yaşlılara da moral oluyor” dedi.

TOPRAKLAR YANLIŞ İLAÇLAMA KURBANI

Türkiye’de tarım, yanlış ilaçlama ve bakım ile son yıllarda gittikçe verimini kaybetti. Doğal yapısı ile ülke topraklarını verimli hale getirmeye çalışan ECOBOR içerisinde bulundurduğu zengin bor mineralleri ile ürün verimliliğini artırmaya hedeflemekte. 13 yıllık ARGE çalışması sonucu ortaya çıkan ECOBOR geleceğimiz olan toprağa güven aşılamaya devam ediyor. Günümüzde topraklarımızın kimyasalların esiri durumuna düştüğünü, ülke topraklarının büyük bir kısmının hızla verimsiz ve çorak hale geldiğini söyleyen Ömer Atalay, “ECOBOR stratejik olarak ülke toprakları için son derece önemli bir ürün. Birçok hastalık başta olmak üzere topraklarımızın kirlenmesi, verim veren ağaç ve bitkilerin artık verim vermemesi son derece tedirgin edici bir durum. Örnek vermek gerekirse; armutta şimdiye kadar 33 kimyasal tespit edildi. Birçok üründe zararlı kimyasallar kullanılıyor, bu ürünler hem insan sağlığını hem de bitkileri olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.

BÖCEKLER ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Yanlış kullanılan ilaçların böceklenmeye yol açtığını söyleyen Ömer Atalay, “Hiç görmediğimiz böcekler ortaya çıktı. Tarım bakanlığı ile bu konu üzerinde bir çalışma yaptık. Rusya’dan gelen bir böcek Bursa’da kestane ağaçlarını işgal etti. Bakanlık ile yaptığımız çalışma sonucu böcekleri öldürmeden tamamen ağaçlardan uzaklaştırdık” dedi. Atalay, ECOBOR’da kimyasal ürün bulunmadığı için böcekleri öldürme özelliğinin olmadığını ve borun özelliği sayesinde bitkileri koruyabildiklerini, bu özelliğini ise formulasyondan alan borun ürünü etkili kıldığını söyledi. Ürün içerisinde bulunan formulasyon miktarına da açıklık getiren Ömer Atalay, “ Türkiye de bor ve gübre yapan üreticilerde binde bir oranında bor miktarı var, binde iki yaptıklarında bitkiyi yakma özelliği var. Bizde ise özel formulasyondan dolayı bor miktarı yüzde 5 onlarda ise binde 1,  biz henüz böyle bir şikâyet almadık. Çünkü bizim ürünümüz bitkiye zarar vermiyor ve yakmıyor. Sebzelerde, süs bitkilerinde belli bir kullanım oranımız var. Onun haricinde zaten kullanılması gereken miktarı biz söylüyoruz” diye belirtti.

KİMYASALLAR HASTALIK SEBEBİ

Ürünün kullanılmaması durumunda doğada hastalıklar ortaya çıkacağını söyleyen Atalay, “Eğer bu ürün kullanılmazsa önümüzde ki on yıl topraklarımız açısından çok kritik. Hem toprak kirliliği hem de insan sağlığını tehdit eden hastalıklar zaman içinde baş gösterecek. Çıkan hastalıkların birçoğu yediğimiz ürünlerden kaynaklı. Her sene farklı bir böcek ortaya çıkıyor ve farklı kimyasal kullanılıyor bu durum tarım konusunda ciddi sıkıntılar ortaya çıkaracaktır” dedi.

ÇAYA HASRET KALABİLİRİZ!

Çayda kimyasal kullanımın yasak olduğunu söyleyen Atalay, “Biz sektöre atılmadan çaya kimyasal gübre konusunda yasak geleceğini duyduk. Çayda organik harici kimyasal kullanımı yasak ama bunu hala bilinçsiz şekilde yapan insanlar var. Tarımla uğraşan çiftçileri vazgeçirmek o kadar zor ki, biz bunu bilmiyorduk girdiğimizde öğrendik. Babadan öğrendiklerini yeni nesilden devam ettiriyorlar. Çeşitli pas ilacı kullanıyorlar. Çoğu üründe yüzde 95 oranında su bulunuyor, geri kalanı içerisinde yüksek miktarda kimyasal bulunduruyor. Özellikle Karadeniz bölgesinde kimyasal ürünlerin yasaklanmasının nedeni, çayda fazla kullanım sonucu kökler zayıflıyor ve su tutma kapasitesi düşüyor. Bu durum ise aşırı yağışla heyelana sebep oluyor, bilinçsiz şekilde kullanılmaya devam edilirse çaya hasret kalabiliriz” diye konuştu.

ÜRÜN ÖNYARGILARINIZI KIRACAK

Sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde tarıma önem verdiklerini söyleyen Atalay, ‘Televizyona çıktığımız programlarda sıkça söylüyoruz ‘kesinlikle kimyasal kullanmayın’ diye.  Geçen sene 11 yaşında bir kız yediği nar yüzünden vefat etti çünkü yediği narın içerisinde yüksek miktarda bakır vardı. Kimyasal ürünlerin çoğu Avrupa’da üretiliyor ama orada satılmıyor Bizde ise satışı oldukça fazla. Bir şekilde yenmeye çalışıyoruz. Yeniliğe açık insanlarımız çiftçilerimiz de var. Bizim ürünü kullandıktan sonra teşekkür eden insanlar var. Ürünümüz alışagelmiş bir ürün olmadığı için temkinli davranıyorlar” dedi.

‘ÜRÜNÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ’

Çiftçilere yanlış ürün satıldığı konusunda da uyarı da bulunan Atalay, “Son zamanlarda gübre fiyatları arttığı için çiftçilere kiremit tozunu gübre diye satanlar var, zeytin ağaçlarında kullanılan tuz var, üre de aynı şekilde onu mikronize edip üre diye satıyorlar. Toprağa atıldığı zaman topraktaki tuz miktarı artığı için hem toprağa hem de ağaca zarar veriyor. Saçma sapan şeyleri gübre diye satıyorlar. Bizi bilmeyenler var elimizden geldiği kadar kendimizi duyurmaya çalışıyoruz. Diğer firmalar gibi alın bunu tamamında kullanın demiyoruz, bahçenizin küçük bir yerinde deneme amaçlı gösteriyoruz. Zaten 15 gün içinde farkı görüp bize ulaşıyorlar, ürünün bir diğer iyi yönü kendi reklamını kendi yapabiliyor. Firma olarak ürünümüzün arkasındayız"dedi. Havaların mevsim normallerine göre soğuk gitmesiyle bitkiler bu şartlara uyum sağlayamaz ve gelişimleri yavaşlar. Ecobor ile bitkileriniz bu koşullara direnç kazanır.

‘KESİNLİKLE BAYİLİK VERMİYORUZ’

Firma imajını açıklayan Atalay, “Gürsu Gemlik Karacabey ve İnegöl’de bayilerimiz var. Üretimimizi Bursa’da gerçekleştiriyoruz. Müşteri ziyaretleri köy ziyaretleri yaparak Türkiye’nin her noktasına ulaşmaya çalışıyoruz. Toplu ürün alımında kargoyla teslim etmek yerine ürünü götürüp tanıtımını biz yapıyoruz. Kimyasal ürün satan yerlere kesinlikle bayilik vermiyoruz. İnsanlarımız toprakla uğraşmak zorunda hem enerjisini atıyor hem de çevreyi güzelleştiriyor. Huzurevinde gerçekleştirdiğimiz etkinlik tarzında etkinliklere devam edeceğiz zaten huzurevinde ektiğimiz çiçeklerin bakım ve ilaçlamasını biz üstlendik” diyerek konuşmasını tamamladı.