SON DAKİKA
Hava Durumu

‘Antik Boya’ boyada bir marka

Boya sektöründe Bursa'mız da ve ülkemizde adını duyuran, hayatı boyunca sosyal adaleti ve hakça paylaşımı kendine düstur edinen Antik Boya’nın kurucusu, değerli iş insanı Nihat Türk ile geçmişten bugüne gelişmeleri ele aldığımız merak edilenlere cevap bulduğumuz detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2022 11:09
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2022 11:09
Kaynak: Haber Merkezi
‘Antik Boya’ boyada bir marka

ÖZKAN YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ

Nihat Bey bizleri, uzun bir aradan sonrasında tekrardan iş yerinizde ağırlamış olmamızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Sizi tanıyarak röportajımıza başlayalım, sonrasında bizim hazırladığımız ve sosyal medyadan gelen sorulara geçelim isterseniz.

Bizlere, Antik Boya’ya uzun bir aradan sonra tekrardan böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. 1957 Bursa doğumluyum. 1980 yılında Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldum. 4 sene kadar Sümerbank’ta çalıştım. 1984 yılında Dyo Grubuna girdim, 2000 yılına kadar oradaydım. Ayrılmadan önce Antik Boya adlı şirketi kurmuştum.

BİR ÇOK MARKA BÜNYEMİZDE MEVCUT

Nihat Bey Antik Boya’da gördüğümüz kadarıyla boya anlamında yok yok? Bu çalışmaları kaç personel ve araç ile gerçekleştirmektesiniz?

Bizde inşaat, mobilya, sanayi boyalarının yanı sıra özel amaçlı boyalarda var. Oto boyaları hariç bütün boyaların olduğunu söyleyebilirim. Çünkü oto boyaları ayrı bir ihtisas dalı olduğundan o gruba girmedik. Bünyemizde toplamda 26 personelimiz mevcut. Bunun yanı sıra 15 tane de aracımız var. Bu anlamda aktif bir pazarlama gerçekleştiriyoruz. Satış elemanlarımız müşterilerimize hizmet veriyor. Sipariş alındıktan sonra sevkiyatımız var. Bizim şirketimizin üstünlüğü şu; çok çeşitli mal satıyoruz her amaca uygun mal satıyoruz. Çeşitli firmalarla çalışıyoruz bazı şirketler bir marka ile çalışır ve sadece o marka ile devam eder. Biz öyle değiliz, biz de bütün markalar var. Genç markası var, mobilyada, Düfa markası inşaat grubunda.

DSC_0889

BURSA VE İLÇELERİNE SERVİSİMİZ VAR

Bunların yanı sıra o kadar çok alt markalar var ki, bu alt markaları şöyle kullanıyoruz. Aynı ürünün çeşitleri değil, bu firmada olmayan firmaları diğer firmadan tamamlıyoruz bu şekilde yapıyoruz. Çünkü çok özel amaçlı ürünler var yangın geciktirici boyalar, ısıya dayanıklı boyalar çok değişik ürünler var. Mobilya boyalarının bin çeşidi mevcut. İnegöl'de 2 sene kadar önce İnegöl şubemizi açtık mobilya sektörü anlamında biliyorsunuz İnegöl Türkiye'de merkez. İnegöl'deki şubemiz mobilya sektörü üzerine hizmet veriyor. İnegöl Bursa arasında bu şekilde mekik dokuyoruz. Bursa ve bütün ilçelerine hizmet veriyoruz. Şu anda bizim antik boya olarak üstünlüğümüz çok çok çeşit satmamız ve gününde nakliye yapmamız. Bugün sipariş verirseniz gün içerisinde teslim ederiz. Bazı arkadaşlarımız müşterilerimiz bizi depo gibi kullanıyorlar. Çünkü sabah 10'a kadar sipariş verilirse gün içerisinde alabiliyorlar. Bu da onlar için çok büyük avantaj. Tabii siparişler 12'den sonraya kalırsa, bu durumda teslimat sabah kalıyor.

DSC_0873

ANTİK BOYA=BOYA BANK

Şu anda 1276 tane müşterimiz var. Onları kategoriye ayırırsak, alt bayi, müteahhit, müteahhit ile iş yapan taşeronlar, mobilya üreticileri, mobilya boya satıcıları şeklinde sayabiliriz. Her an 2 bine çıkarabiliriz, ama biz çıkarmıyoruz.

ÇOK MAL SATMAK ÇOK KAZANÇ SAĞLAMAK DEĞİL

Çok fazla mal satmak çok kazanç sağlamak değil. Ülkede ticari olarak olsun, sınai olarak olsun yüksek enflasyon yaşanıyor. Yüksek enflasyonun getirdiği olumsuzluklar var, olumlu gibi gözüken şeyler var ama sonuçta insanların gelirleri fiyatlarla doğru orantılı artmıyor, böyle olduğunda ne oluyor? Satışlar düşüyor. Şöyle söyleyeyim, geçen seneye göre biz iki buçuk misli ciro yaptık ama ürün satışı anlamında %30 gerideyiz. Bunun yanı sıra genel giderler çok yüksek oranda arttı. Son 1-1,5 yılda 3500 lira elektrik parası gelirken, şu anda 25 bin lira gelmeye başladı. Yakıt giderleri yine geçen sene bu ay 17 bin liraydı şu anda 80 bin lira oldu. Araç bakımları, lastikler, sigortalar, kaskolar hepsi kat kat arttı. Bunun yanı sıra personel giderleri de çok yükseldi. Satış pazarlama primli satış yapıyoruz. Ben de ben kazanayım arkadaşlar kazanmasın mantığı yok, bölüşelim isterim. Şimdi yılbaşında toplantı yapacağız. Ne yapalım, ne satalım? Ben sadece giderleri çıkartacağım. Giderlerimiz bu, gelirlerimizde bu. Ne satacağımıza siz karar verin. Herkes öyle, toplama bakıyorum, bunu satarsak giderlerimizi çıkartamayız, biraz daha gayret etmemiz lazım diyorum. Sonuçta ne kadar çok satarsak o kadar çok para kazanacaklar. O nedenle bu sene mesela 100 milyonu tamamlamaya çalışıyoruz tamamladık da, az bir şey kaldı, zaman da az kaldı ama tutuyor gibi gözüküyor. Bende arkadaşlarıma eski satıcı olarak, gerek fikir olarak, gerçek pazarlama anlamında destek oluyorum. Bu şekilde böyle götürüyoruz.

DSC_0872

KAZANALIM ,PAYLAŞALIM

Nihat Bey şöyle bir soru gelmiş bir hanımefendiden ‘Nihat Bey iş hayatında hedeflerine ulaştı mı?’

Şöyle anlatayım. Ben işçi çocuğuydum. Babam Merinos fabrikasında bir işçiydi. O zamanlar lise zamanlarında insan kendine soruyor, ben ne yapacağım? Diye sormuştum. Ben maalesef talihsiz bir dönemin üniversite öğrencisiyim, 70'li yılların sonları 80'li yılların başı. Şehir dışında okumaya evdekiler razı olmadı çünkü her gün olaylarda insanlar ölüyordu, ayrıca maddi olarak sıkıntılar vardı. Ben çok yüksek puanla Bursa'da Uludağ Üniversitesi eski ismi Bursa Üniversitesi İktisat fakültesine girdim, öyle bir puan aldım ki bütün mühendisliklere girebiliyordum.(Tabii ODTÜ ve İTÜ hariç). Ama birçok devlet Üniversitesi'ndeki Mimarlığı kazanıyordum. 432 puan almıştım 353 puanlık yere girdim burada. Hatta okulda 200 kişi vardı bütün listeler yayınlanıyordu en üstte benim ismim, herkes bu kim böyle diyordu, benimle tanışıyorlardı.

DSC_0871

432 PUANLA İKTİSAT FAKÜLTESİNE GİRDİM

Babamın gelir seviyesi de iyi olmadığı için beni başka bir şehirde yurtta okutacak imkanı da yoktu. Ayrıca, 2 tane evladı vardı, Merinos fabrikasında çalışıyor kooperatiften daire ödüyordu. Ben de zorlamak istemedim onu. Kafamdaki olay her zaman maaşla çalışanlar kaybeder, ticaretle uğraşanlar iyi kazanır diyordum. Ben maaşla çalışan değil ticaret yapan kesimden olayım dedim. Tabii bunu da hemen yapamazsın sermaye olması lazım. İşi öğrenmek lazım. İktisatı bitirdik, bitirdik de biliyorsunuz bizim okullarda teorik var pratik yok. Sümerbank’tan burslu okudum. Sümerbank’ta işim hazırdı gittim 4 sene çalıştım ama bana göre değildi. Çünkü masada oturuyorsun orada 10 kişiyi tanıyorsun. Ne olacak hem gelir seviyesi olarak hem sosyalleşme anlamında olmadı, çalışmam lazım ticareti öğrenmem lazım sonrasında müracaat ettim. Dyo’ya girdim. Sonrasında orada her şeyi öğrendim ticareti öğrendik, işi öğrendik, mesleği öğrendik, araba kullanmayı öğrendik, otellerde yatıp kalkmayı öğrendik. Hiç unutmuyorum daha birinci ayın içerisinde oryantasyon diye İzmir'e aldılar bizi. 15 gün boyunca firmayı tanıtıyorlar, boyaları tanıtıyorlar, seminer veriyorlar. Deniz Restaurant hala İzmir'in en güzel restoranlarından biri, gittik orada oturduk. O şekilde öyle otellerde oturmamıştık, orada her şeyi öğrendik. İnsanları yemeklere götürdük, seminerler verdik, öğrendikten sonra millete seminer vermeye başladık. Şimdi gidiyorum, 400 kişiye seminer veriyorum boyayı tanıtıyoruz. O zamanlar şehir şehir gezdik. Ben bir hafta Bursa'da bir hafta şehir dışında çalıştım.

DSC_0868

HİÇ SAATLE ÇALIŞMADIM

1984 yılında Dyo’ya başladıktan sonra hiç saatle çalışmadım. Mesela şimdi bir personel alacağımızda geldiklerinde ilk sordukları ‘hangi saatler arasında çalışacağız, kaç para alacağız?’ Bizim zamanımızda öyle şeyler yoktu. Gece gündüz arabalardaydık, çok olaylar, sıkıntılar yaşadık, tehlikeler atlattık. Bunları yaşadık gece gündüz arabalarda kazalar oldu bunları yaşadık. Ondan sonra satış şefi oldum, sonrasında beni Trabzon'a Bölge Müdürü tayin ettiklerinde orada yeniden bir hayata başlayacak olduğumdan ayrıldım, çok çevrem vardır. Güney Marmara'da Bursa çevresinde insan biriktirdik daha doğrusu yaşamımızı statümüzü yukarıya taşıdık. Çoluğumuzla çocuğumuzla ev bark sahibi olduk. 2000 yılında ayrıldım, ayrılınca kolay olmadı. Sonuçta iyi bir ücretle çalışan bir insansınız ayrılıyorsunuz o gün ben benzinim para ile alındığını öğrendim. O güne kadar araçta yakıtta hep şirkettendi. Arabam yoktu hiçbir şeyim yoktu, bir para aldım şirketten araba alsam o parayla evimi idame ettiremezdim. O yüzden dükkan yakındı eve 6 ay yürüyerek gidip geldim işe. Sonra bir kamyonet aldık.

SERMAYEM YOKTU AMA ÇEVREM VARDI

Sermaye yoktu, dükkana koyacak malım yoktu ama çevrem vardı. Sağ olsun o zamanlar Aslanlı İnşaat vardı. Ahmet Taşyakan, onlar benim dostlarım arkadaşlarım onlarla konuştum çok severdiler beni. Ben ayrıldım reis dedim. ‘İyi olmuş, senin çocuğun benim çocuğum, sen benim kardeşimsin’ dediler, sağ olsunlar. İnşaatlarının boyalarını yaptım işi böylelikle bulmuş olduk. Para lazım, bir de boya lazım. Eskişehir'de Allah rahmet eylesin geçen sene vefat etti, oranın en büyük bayisi vardı abi kardeş gibiydik. Şakir abi bana boya lazım dedim. Borç, harç sevmem benim dairemin bir tanesini sana vereyim, ipotek yapalım dedim. Bana çok kızdı ‘bizim depoları biliyorsun hepsi sana ait hangisini alırsan al’ dedi. Boyayı bulduk işi bulduk sonra hak ediş yaptık parayı aldık. Ondan sonra toptana başladık, kendim gittim sattım birinci sene bir markada Türkiye beşincisi Bursa birincisi olduk. Mutlaka satarım, mutlaka ortak noktalar bulurum onları gezmeye götürürüm bir şekilde satış yaparım.

DSC_0860

İYİLER İYEYE GÖTÜRÜR KÖTÜLER AŞAĞIYA ÇEKER

Benim etrafımdaki insanlar hep iyi insanlardır on numara insanlardır, diğerlerini uzaklaştırdım çok kişiye de ticaret yapmayalım hatta mümkünse görüşmeyelim dedim. Çünkü sen kötüsün beni kötüye çekme, iyiler iyeye götürür, kötüler aşağıya çeker. Bunlar çok önemli, ticaret hayatında üzüm üzüme baka baka kararır diye boşuna dememişler. Ben hep iyi insanlarla beraber olurum. Yoksa benim gelirlerim her şeyim var. Çalışmama bile gelip gerek yok ama ben zevk alıyorum gelenler gidenler olsun muhabbet ederim, iş yaparım. Hayat görüşüm okulda da öyleydi. Sosyal adaletten yanayım herkes kazansın istedim. Siz uçuyorsunuz, siz kötü durumdasınız hayır, herkes kazansın. Bu yanlış anlaşılmasın herkes eşit değildir ama en azından en alt bir seviyesi olması lazım, desteklenmesi lazım.

SOSYAL ADALET HAKÇA PAYLAŞIM

Dediğim gibi iyi şeyler iyi şeyleri yaratır, kötü şeyler kötü şeyleri yaratır. Bahaneler bir anlatsam hala benim de var. Aslında bunları kitap haline getirsem çok iyiydi, vurucu şeyler hala duruyor. Her gittiğim yerde severler sağ olsunlar. Can katarım, kan katarım, muhabbet katarım, enerji katarım. İnsanlar birlikte olmaktan mutlu olurlar, mutlu olmayanlar da gelmesinler zaten. Toplantılarda da söylüyorum, mutlu olmayanlar buraya gelmesinler, varsa bir sorun bize düşen neyse hallederiz sıkıntıyı çözeriz. Ben hiçbir zaman patronluk yapmadım. Çünkü ben onların Ağabeyleriyim. İnsan olacak adam olacak, oda espri yapacak, sonuçta onlar benim çalışanım. Zor günlerinde ben yardım edeceğim benim zor günümde onlar yardım edecekler. Biz çünkü burada aileyiz, ayakları geri geri geliyorsa gelmesinler. Çünkü kötülük bulaşıcıdır, iyilik de bulaşıcıdır, kötülüğü bulaştırmayalım lütfen. Zaten bunların içerisinde o tipler barınmıyor, bir iş yapıyoruz burada kazanalım bölüşelim istiyorum.

Nihat Bey aile dediniz, ailenizden de bahsedelim biraz isterseniz?

Benim bir tane oğlum var. Öyle bir yaşantımız vardı ki zenginlikten gelmeyen maddi durumu kötü olan bir aileden geldik. Benim babam Allah razı olsun, ondan daha dürüst insan yoktu. 4 yıl önce kadar vefat etti. Kredi kartı borcu hiç olmamıştı. Taksitli alışveriş yapmayan bir kişiydi çok dürüsttü. Ben de onun izinden gittim kesinlikle riske gireyim kurnazlık yapayım falan vesaire diye hiç düşünmedim. Bu yaştan sonra para için boynumu eğmem. 2000 yılına kadar 2 tane evim oldu, doğru düzgün eve uğramadık, iş güç peşinde koştuk.

DSC_0881

OĞLUM ÜSTÜN ZEKALI BİR ÇOCUK

Oğlum çok zekidir. Sınavda Türkiye sıralamasında 454. kişi olarak girdi. Kuzeni de var o da 189. oldu. Üstün zekalı çocuklar Ankara'da biri ODTÜ'de diğeri Hacettepe Tıp’da İngilizce, okudu, mezun oldular. Oğlum hem Roketsan’a girdi hem ODTÜ'de Masterını yaptı. Millet ne yapar okulu bitirir iş yarar, ben son sınıfta iş teklifi alan adam olarak onu gördüm. Son sınıfta Aselsan, Roketsan, Tai, General Elektrik, Ford, Bosch gibi firmalar teklifte bulundular. Hocalarından okuldan da takip ediyorlar. Roketsan’da Ar-ge’de çalıştı. Sonra Amerika'ya gitti. Orada doktora yaptı.

Nihat Bey, gerçekten hayatta yaşadıklarınız, çalışma ahlakınız, iş disiplini ve bunun yanı sıra esprili, sıcakkanlı yaklaşımınızla bizleri uzun yıllar sonra tekrardan etkilediğinizi söylemek istiyorum. Son olarak buradan Bursa'da yaşayan insanlarımıza, yurt genelinde yaşayan halkımıza ne gibi mesajlar vermek isterseniz, neler söylemek istersiniz?


HAYATIMDA HİÇ PATRONLUK YAPMADIM

Az önce de söylemiş olduğum gibi hayatımda hep sosyal paylaşımcı oldum.S osyal adaletten yana oldum, kazanalım paylaşalım herkes kazansın anlayışıyla davranmaya çalıştım. Hiçbir zaman hayatımda kimseye patronluk yapmadım, her zaman onların bir ağabeyi bir kardeşi gibi olmaya çalıştım ve bu şekilde bundan sonra da devam edecek. Son olarak başta Bursa'da yaşayan insanlarımız olmak üzere, yurt genelinde yaşayan 85 milyon Türk insanına Bursa'dan Antik Boya’dan sevgilerimi, saygılarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.
 

DSC_0887

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
agazete En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.