* UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı bu sıkıntılı dönemin özetini ”Normal elektrik riski zaten vardı, bir de üstüne bu geldi. Sürekli sahada olduğumuz için potansiyel risk altındayız. Çalışanlarımızın özverisiyle bu zorluğun üstesinden geldik. Onların moral motivasyonunu en üst düzeyde tutmaya çalıştık" dedi
Özlem ATAÇ/Gülin ÖZDEMİR (ÖZEL HABER)
Dünyayı kasıp kavuran korona virüs ülkemizde de Türkiye’yi de etkisi altına alırken birçok kurum- kuruluş risk var demeden çalışmalarına aralıksız devam etti. Bu kurumların başında Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova olmak üzere 4 ilde 57 ilçede 3 milyondan fazla aboneye hizmet götüren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ. (UEDAŞ) oldu. Bizde 'agazete' olarak korona virüsünün Türkiye’ye yayılmaya başlamasından şimdiye kadar UEDAŞ ne yaşadı, ne gibi önlemler aldı ve gelecekte ne gibi planlarla vatandaşa hizmet götürecek bunların cevabını UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı’dan aldık.
ZORUNLU BİR KURUM OLUNCA
Pandemi süreci çalışmaları etkilemediğini belirten Danacı, “Biz UEDAŞ olarak yani elektrik gibi zorunlu olan bir kurumun başındayız. Elektrikte süreklilik var. Personel, iş ve işlemler anlamında bazı değişikliklere gitmek zorunda kaldık. Mart ayından beri karantina sürecini hala uyguluyoruz. Evden çalışmaya yöneldik. Aktif sahadaki arkadaşlarda direk sahaya gidiyor. Sağlık Bakanlığı’nın söylediği önlemlerin üstüne bizde kendi önlemlerimizi koyduk ve o şekilde ne kadar az hasarla atlatabiliriz bu dönemi diye hareket ettik, hala da ediyoruz. Bizim ne kadar hizmet sorumluluğumuz varsa bir o kadar da personelimizin sağlığından da sorumluyuz. Çünkü hizmeti götüren personelimiz. Mesai saatlerimizi değiştirdik, 12.30-17.30 yaptık. Saha tarafında bunu yapmak pek mümkün olmadı çünkü orada 7/24 esasıyla çalışıyoruz. Bunun yanında kişisel koruyucu dediğimiz, yani biz aslında kullanıyoruz ama salgın döneminin de kişisel koruyucuları var olan maske, eldiven, dezenfektan malzemeleri… Onları her yere tedarik ettik, sürekli hale getirdik. Bunları çalışanlarımızın sürekli kullanmasını sağladık” diye konuştu.
TEHLİKELİ İŞİN YANINDA SALGINLA MÜCADELE ETTİK
Pandemide hizmeti aksatmadan sahada işlerin nasıl yürüdüğüne değinen Danacı, “Karantina döneminde zaten 'elektrik kesme' işlemleri yapılmadı. Bu perakende şirketlerin aldığı bir karar, biz de uygulayıcısıyız. O taraftan bir talep gelmediği için biz de kesme işlemini yapmadık. Bu süreç zarfında normalleşmeye kadar, yani bizim için 1 Temmuz’a kadar olması gerektiği gibi okuma operasyonlarımızı hızlı ve çabuk, insanları rahatsız etmeyecek şekilde yaparak, bazı bölgelerde özel kıyafetlerle, tulum giyerek gerçekleştirdik. Bu süreçte teması en aza indirmek için sahada görev alan arkadaşlarımızı mesaiden sonra direk eve gönderdik. Bu da bir yöntemdi. Bizim işimiz zaten ağır ve tehlikeli bir iş, ölüm tehlikesi yüksek seviyede olan bir iş. Bir de onun yanına salgın hastalık da çıktı. Her köye, her mahalleye, şehre ilçeye, her yere gidiyoruz biz. Normal elektrik riskini bir kenara koyduk, bir de üstüne bu geldi. Her yere gittiğimiz için de potansiyel risk altındayız. Çalışanlarımız için hakikaten zor bu. Olabildiğince çalışanlarımızı ziyaret ettik, koşullarını düzeltebilmek için elimizden geleni yaptık” dedi.
14 KURALDAN 2 + 2'YE
Normalleşmeyle çalışanların yavaş yavaş mesai saatlerini düzenlediklerini belirten Danacı, bu gelinen süreçte vakaların artmasıyla yeniden tedbirlere devam edeceklerini söyledi. “Olabildiğince hem müşterimizi hem çalışanımızı sosyal mesafeyle korumak istiyoruz” diyen Danacı, “Bunlarla ilgili zaten sosyal mesafe izolasyonu bilinçlendirme amaçlı işlemleri yaptık hala da devam ediyoruz. Sağlık Bakanlığının yayınladığı kurallar var 14 kural, şimdi 2+2 diyorlar. Örneğin farkındalık yaratsın diye bilgisayar ekranlarında korona virüs tedbirleri var. Bugün,‘maskeni tak, mesafeni koru ellerini sık yıka, ellerinle yüzüne dokunma’ var. Bugün bu yazıyor, geçen hafta farklı bir şey vardı. Her açtıklarında görmeleri için. Çünkü bir süre sonra herkes alışacak ve tedbir almamaya, maske takmamaya başlayacak ki bu süreçte vakaların artması tedbirlerin dikkate alınmadığını gösteriyor” diye konuştu.
MESKENLERDE TÜKETİM ARTTI
Mart ayından itibaren bazı fabrikaların üretimi durdurması ve evde kalındığı için elektrik tüketiminde değişiklik olup olmadığı konusunda açıklamalarda bulunan Danacı, “Bizim bölgemizde tüketim anlamında sanayi 1.sırada. Abone bazında mesken abonemiz de çok fazla. Ama tüketim bazlı olarak sanayi 1. sırada. Sanayi tüketimi yüzde 35-38 civarındaydı. Pandemi döneminde, belki Mart’ta tam hissedilmedi ama Nisan-Mayıs-Haziran döneminde meskenlerin tüketimi yüzde 30 seviyesindeyken yüzde 38’lere kadar çıktı. Tüketim arttı meskenlerde. Sanayide de, dağıtılan enerjide yüzde 38’lerden yüzde 30’a kadar gerileme oldu. Ama büyük rakamlar bunlar, yani aylık 1 milyar kW saatte yüzde 8-10 oynama büyük rakamlar. Yani şöyle söyleyeyim; dağıtılan enerji olarak baktığımızda Nisan, Mayıs ve Haziran’ın bir kısmını da kattığımızda dağıtılan enerjiyi tüketimde yüzde 15-20 oranında bir azalma var. Aslında bu büyük bir rakam. Sanayici de belli oranda çalıştı. Kısa çalışmayı kullandılar büyük ihtimalle ve o tip işlemler yaptılar. Bu arada bizim ağırlığımız sanayi olduğu için, mesela İzmir’de de sanayi bölgesi var ama bizde olduğu gibi değil” ifadelerini kullandı.
Sosyal projeler pandemi dinlemez
UEDAŞ’ın hizmet amacının yanında birçok sosyal sorumluluk projelerinde de bulunduğunu belirten Danacı, pandemi sürecinde de sorumluluk hissettiklerini ve yine birçok sosyal proje yer aldıklarını belirtti. En büyük sosyal sorumluluk projesinin ‘Kardeşim Üşümesin’ projesinin olduğunu söyleyen Danacı, şöyle devam etti: “Milli Eğitim Müdürlüklerinin belirlediği yerlere gidip ihtiyacı olanlara reklam unsuru kullanmadan yardımcı oluyoruz. Trafolarımızı boyuyoruz, en son sosyal mesafeye dikkat çekmek için boyadık. Onlar büyük farkındalık uyandırıyor. Bir de bunu ressamların değil de grafiti sanatçılarının yapması gençlerden daha çok ses getirdi. Bu yıl 8. Şehrin Işıkları Uluslararası Fotoğraf Yarışmasını başlatacağız. Fotoğrafçılar online olarak başvuru yapıp gece ve ışık temalı fotoğraflarını yükleyecekler. Sonunda da jürimiz onlardan bazılarını seçecek ve biz de onları sergileyeceğiz.”
YASAKLARI FIRSATA ÇEVİRDİK
2020 yılının başında yaşanan ekonomik krizin ve korona virüsün getirdiği krizden etkilenip etkilenmediklerini ve UEDAŞ olarak bu süreçte yatırımların ne durumda olduğunu anlatan Danacı, “UEDAŞ olarak sokağa çıkma kısıtlamalarını pozitif yönde kullandık. Kazılarımızı, yatırımlarımızı tamamladık, ana caddeler üzerinde olan işlemlerimiz çok daha hızlı oldu. Bu arada bakım planlı kesinti çok yapamadık. Sadece şebekesel anlamda planlı kesinti dediğim, bakım yapmamız gerekiyordu çok kesinti yapmadık aslında bu dönemde onu da azalttık. İlerleyen dönemde bunu yapacağız yavaş yavaş çünkü yapmak zorundayız. Zaten planlı bakımın amacı budur, arızaya dönüşmeden müdahale etmektir. Daha büyük çapta sorun teşkil etmesin diye. Yatırımlarımızı çok büyük çapta etkilemedi aslında ileriye dönük çalışmalarımız devam ediyor. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova için belirlenen 390 milyon liralık yatırım bütçemizde herhangi bir kısılma ve aksama olmayacak” dedi.
UZAKTAN SAYAÇ OKUMA SİSTEMİ
UEDAŞ olarak bu dönemde uzaktan sayaç okumanın ne kadar önemli olduğunu anladıklarını belirten Danacı, gelecek planlamada bu konuda çalışmalar yapılacağını söyledi. “Yeraltı çalışmalarında enerjinin devamlılığı adına işlemler yaptık” diyen Danacı, “Ana hatların yeraltına alınması ya da sıfırdan bağlantılar yaptık. Scada çalışmaları yaptık. Scada elektrik şebekesini uzaktan izleme, takip etme ve hızlı müdahaleler kontrolünü sağlayan sistemdir. Bununla ilgili çalışmalarımız da hala devam ediyor. Bunlar daha hızlı daha çabuk müdahaleyi sağlar. Şuanda bir sistemimiz var, arızanın geldiği yeri modelliyor ve çağrı gelmeden de arıza burada olabilir diye görüntüleyebiliyoruz. Bunun alt sistemlerinin daha da yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Maliyeti yüksek bir sistem ama bunu 5 ile 10 yıl içerisinde her yerde görmeye başlayacağız. Arıza olmayacak diye bir kaide yok. Arıza olacaktır. Bunu minimuma indirmek, hızlı müdahale etmek, olabiliyorsa başka yerlerden oraya enerji verebilmek” şeklinde konuştu.