Özlem ATAÇ
Bursa Kanserle Savaş Derneği’nin kuruluşuna ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Ümit Ecemiş, derneğin 1973 yılında Bursa'ya Onkoloji Hastanesi’nin yapılması amacıyla dönemin askeri hastane başhekimi Tümgeneral Doktor Mehmet Ali Büyükçakmak öncülüğünde hayata geçirilen, tamamen gönüllülük esasına dayanarak çalışan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu hatırlattı. 1985 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsünü kazanan Bursa Kanserle Savaş Derneği’nin onkoloji tedavisi veren kamu kurum ve kuruluşlarına ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda destek verdiğini vurgulayan Ecemiş, “Tanı almış ayaktan tedavisi devam eden ya da kontrol altındaki takipli onkoloji hasta ve hasta yakınlarının ihtiyaçları talepleri kapsamında maddi manevi destekler veriliyor. Moral ve motivasyonlarını artırmak bu zorlu yolda uzanan ellerle yalnız olmadıklarını hissettirmek için etkinlikler (çocuklarımıza turnuvalar, eğlenceler yetişkin hastalarımıza da kahvaltı, yemek ve gezi) düzenleniyor, hastalarımızla birlikte dernek atölyelerimizde hocalarımız eşliğinde el sanatları (örgü, dikiş, broş yapımı gibi) çalışmaları yapılıyor” ifadelerini kullandı.
200 KİŞİ FAYDALANIYOR
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi'nde ayaktan kemoterapi tedavisi alan hastalara dernek mutfağında “Gönül Dostları” tarafından çorba hazırlandığını kaydeden Ümit Ecemiş, “Haftanın 3 günü kemoterapi ünitesinde gönüllülerimiz tarafından ikram ediliyor. Sıcak bir kase çorba gönülden gönlüne sımsıcak bir bağ kuruyor. Günde 200 hasta bu hizmetten faydalanıyor. Yeni gönül dostlarını da aramıza bekliyoruz” diye konuştu.
MASKE PROBLEMİ
Bursa Kanserle Savaş Derneği olarak Nilüfer Belediye Başkanlığı iş birliğiyle yaptıkları sosyal sorumluluk çalışması kapsamında Moral Evi’nin faaliyete geçtiğini aktaran Ecemiş, “Hasta ve hasta yakınlarının ( Çocuk ve Erişkin ) moral, motivasyonlarını artırmak, ihtiyaçları doğrultusunda gönüllü psikolog, diyetisyen, okul öncesi eğitimcileri ve alanlarında uzman kişiler tarafından destek sağlamak amacıyla etkinlikler düzenlemek yüzlerinde tebessüm olabilmek, gönüllerinde sevgiden bir bağ kurabilmek en büyük arzumuzdur. Mahallelerdeki parklarda maskeli çocuklar gören ailelerin kendi evlatlarını uzaklaştırdığına tanıklık ettik. Bu da ötekileştirmeye yol açtı. Moral Evi’nde bunu ortadan kaldırdık. GİDECEK YOLUMUZ VAR Çocuklarımızın maskeleri ile gönüllerince oynayabileceği, keyifli vakit geçirebilecekleri park alanı ile mutlu bir birliktelik yaşamayı arzu etmekteyiz. Onkoloji koridorlarındaki dostluklar dışında artık Nilüfer de Moral Evi dostlukları başlatmaktan mutlu ve gururluyuz. Çocuklarımız, aileleri ve sizlerle daha çok gidecek yolumuz olduğunun farkındayız” dedi.