Uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yaptıktan sonra gördüğü lüzum üzerine bu partiyle yollarını ayırarak Vatan Partisi’ne geçen ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak adı açıklanan Avukat Suna Soydaş ile başta adaylık süreci ve Büyükşehir Belediyesi’nde planladığı projeler olmak üzere geniş kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Fulya GÜVEN-Özkan YILDIRIM
Öncelikle Avukat Suna Soydaş kimdir? Tanıyalım...
Bolu Seben doğumlu olup aslen Trabzon Tonyalı’dır. Dedeleri madenlerde çalışmak üzere Zonguldak'a göç etmiş ve kendisi de bu şehirde yetişmiştir. Hukukçu bir ailede yetişen Soydaş, evli ve iki çocuk annesidir. Babasının Cumhuriyet Savcısı olması sebebiyle yurdun çeşitli şehirlerinde eğitimini tamamlamıştır. İlkokulu Ankara Etlik İlkokulu’nda, ortaöğrenimini TED Zonguldak Koleji’nde, liseyi Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi’nde ve üniversiteyi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 1989 yılında tamamlamıştır. 1996 yılında Uludağ Üniversitesi'nde mali hukuk alanında yüksek lisansını tamamlamış olan Soydaş, eğitim ve iş hayatını birlikte yürütmüş Anadolu Üniversitesi AÖF Sosyal bilimler ve davranış bilimleri bölümünden 2013 yılında mezun olmuştur. Halen AÖF emlak ve emlak yönetimi bölümünde okumaktadır. 1991 yılından bu yana Bursa'da serbest avukatlık mesleğini icra eden Suna Soydaş, Türkiye Barolar Birliği delegesi olup, çeşitli hukuk komisyonlarında aktif görevler almıştır;
Suna Hanım, öncelikle siyasete nasıl girdiniz? Anlatır mısınız?
Ben daha önce Cumhuriyet Halk Partisi'nde milletvekili adaylığım vardı. Sonuçta ailem madenci olduğu için iş, emek, ekmek parası gibi değerleri çok iyi bilen bir insanım. Benim dedem Zonguldak'ta ilk Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurucu üyelerindendir. Babamın 1968 yılında İsmet İnönü'nün ıslak imza ile imzaladığı babama hitaben verdiği bir resmi vardır. Bu benim için çok önemliydi öncelikle CHP ile başladım siyasete ancak ilerleyen süreçte Cumhuriyet Halk Partisi'nin Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaştığını çok net gördüm. Ayrıca burada sadece siyasetin amacına uygun davranışlar olmadığını gördüm. Nedir? Seçim çalışmaları yapılmıyor, bulundukları yerden çok memnunmuş gibi gayet rahat hareketler yapılıyor, sonra parti içerisinde birbirinin önünü kesme, tökezletme var. Atatürkçü insanların önünü kesme olayları var. Atatürk'ümüzün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi şu anki Cumhuriyet Halk Partisi değil, altı okun bulunduğu alan artık Cumhuriyet Halk Partisi değil. Sonuçta çalışıyorsunuz, çalışıyorsunuz ve sonuçta bakıyorsunuz daha geriye gittiğinizi gördüğümden ben de Cumhuriyet Halk Partisi'nden ayrılmaya karar verdim. Ve işime döndüm aktif siyaseti bıraktım daha 1 ay geçmeden Vatan Partisi’nden geldi arkadaşlarımız onları tanıyordum dediler ki; bize bu ülkeye senin gibi ‘Cumhuriyetçi, Kemalist, Atatürkçü, laik, modern, çağdaş bir Cumhuriyet kadını lazım örnek olmak zorundayız, hiç kimse kadın aday çıkarmıyor, biz kadın aday çıkartmamız lazım’ dediler ve yapmış oldukları araştırmada da bunu en çok hak eden kişi olarak sizi gördük ve sizi aday olarak çıkartmak istiyoruz dediler. Ben de bu süreçte üç beş gün kadar düşündüm ve bu bağlamda bana ne görev verilirse yapmak zorunda olduğumu düşündüm. Vatan Partisi'ni her zaman takip eden bir kişiyim ve gerçekten faaliyetleri hoşuma gidiyordu ve sonra baktım ki; Evet Atatürkçülerin buluştuğu tek parti, Vatan Partisi olduğunu görünce kabul ettim ve adımı da attım. Birisi iktidardan bıkmış, biri muhalefetten bıkmış. Zaten birçok kişi apolitik olmuş oy kullanmayı düşünmüyor şimdi duydukça bana oy vereceklerini söylüyorlar çok güzel tepkiler alıyorum. Halktan gelen tepkiler mükemmel. Ben zaten yapı olarak sevecenim, uzlaştırıcıyım, barışçıl bir insanım. Biz barış istiyoruz, ben herkesle barışığım. Kadınların önünü açmak için farkındalık oluşturmak için aday oldum. Bursa'da sanki iki kişi arasında Büyükşehir Belediyesi paylaşılıyor gibi ortaya atıyorlar, sonuçta bu iki kişi değil aday. Bursa'da Büyükşehir Belediye başkanlığına tek kadın olarak bende adayım.
Belediyecilikteki hedefleriniz neler?
Belediyecilikte en önemli konu şeffaf olmak. Bunu herkes laf olsun diye söylüyor ama bunu ben gerçekten söylüyorum. Belediyenin bütün hesapları faaliyetleri şeffaf olmak zorundadır. Biz şeffaf olacağız, adrese teslim ihale yaptırmayacağız. Belediye kimsenin rant kapısı olmayacak. Bursa'nın en önemli derdi sorunu Bursa'ya rant kapısı yaptırmayacağız, kimse havadan para kazanmayacak Bursa'da. Bursa'ya hizmet için geleceğiz kolektif bir çalışma yapacağız. Kollektif çalışma derken demokratik kitle örgütlerinden, meslek odalarından, akademik odalardan birçok arkadaşlarımız var onlara da gittik görüştük kadınlarımızdan her türlü toplumda yer alan vatandaşlarımızdan, gençlerimizden, çocuklarımızdan destek alacağız, görüş alacağız ve belediyeyi beraber yöneteceğiz. Belediyede açık kapı olacak kapalı kapı olmayacak, mali komiteler kuracağız, herkes dilediğini istediğini söyleyecek bize. Hesaplarımız devamlı yayınlanacak gizli kapaklı iş yapılmayacak. Belediyenin gelirlerini artırmak için belediye iktisadi teşebbüsleri kuracağız, birçok planımız, projemiz var en önemli konulardan biri de kadınlarımızı pozitif ayrımcılık uygulayacağız.
Sevgili Bursalılar!
Şimdi vakit kahramanların vaktidir!
Vakit Nene Hatunların vaktidir!
O zaman kutlu olsun. Bugün hepimiz Nene Hatun gibiyiz, Kara Fatma gibiyiz, hepimiz Halide Edip’iz, Şerife Bacı’yız, Gördesli Makbule’yiz.
Değerli Bursalılar!
Bugün bir düstur ile yola çıkıyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeden, milletimize hizmetin yeminini ederek yola çıkıyoruz.
Bursa'nın kanayan yaralarını biliyoruz! Bu yaraları sarmak için yola çıkıyoruz. Çok çalıştık Bursa'nın her yerinden gelen 50 kişilik bir ekip kurduk. Çalıştaylar toplantılar organize ettik. Dağ köylerini gezdik, mahalleleri gezdik, her bir sorunu satır satır not ettik. Gece gündüz demeden çözüm yolları ürettik. Danışmanlarımızdan teknik destek aldık. Ve sözde değil özde Yeşilbursa programını oluşturduk. Bursa'nın gündemini koltuk kavgaları meşgul ederken bizim tek meşguliyetimiz Bursa oldu. Bursa şehrimiz; halen bir marka olamayan şehrimiz. Bunca katma değer taşırken, kozasından çıkamayan şehrimiz. Bir ipek böceği gibi kozasını delip, kelebek olarak uçuracağımız şehrimiz!
Yapacaklarımıza ana başlıklar halinde değinmem gerekirse;
Söz veriyoruz köyümüzün göbeğine santraller diktirmeyeceğiz!
Harmancık’a, Keles’e, Orhaneli'ne ve Büyükorhan’a sözümüz var.
Bursa şehir merkezine Karagöz Dağlı pazarını kuracağız.
Dağ yöresinin ürettiği tarım, süt ürünleri, et ürünleri, çeşitli gıda ve el işi ürünlerinin Dağlı etiketi ile kıymetine kıymet katarak tescillenecek. Bursa'nın yeni pazarı hayırlı uğurlu olsun.
Tarım politikalarını geliştirip kooperatifler ve üretim tesisleri ile köylümüzün ürününe değer kazandıracağız. Bizim Karacabey'e, Mustafakemalpaşa’ya, Mudanya'ya, İnegöl'e, Yenişehir'e sözümüz var.
Bursa'yı demir ağlarla öreceğiz. Metro ağı genişletilecek.
İlk etapta Görükle Hasanağa, orta vadede şehrin genişlemesi ile Karacabey'e kadar raylı sistem hattı genişletilecektir. Metro uzun vadede Mustafakemalpaşa hattı Mudanya hattı İnegöl hattı ve Yenişehir hattı yapılacaktır.
Öğrenciler için ulaşım ücretsiz olacak, öğrencilerimizi Görükle'ye hapsetmeyeceğiz. Bursamızın her yerinde üniversitelerimiz olacak. Bundan sonra Görükle'de otobüse binen bir vatandaşımız aktarma yapmayacak, Görükle’den otobüse binen vatandaşımız tek seferde Terminal’e, Budo’ya, Heykel’e, Teleferik'e, FSM’ye gidecek, söz veriyoruz.
İznik halkına sözümüz var…
İznik Gölü tüm çevresi olarak turizm ve kültür odaklı bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Dinlenme tesisleri göl yüksek manzaralı alan ve buna ulaşım yönünde teleferik projeleri hazırlıyoruz. Ayasofya Müzesi tarihine sahip çık mottosuyla tüm ulusal ve uluslararası turizme açılacaktır.
Marmara’yı biz temizleyeceğiz, sahil düzenlemeleri ile halkı sağlıklı denize kavuşturacağız. Marmara Körfezi'nin pırıl pırıl olması hayal değildir.
Özellikle kadınların eğitimleri ile el hünerlerine mutfak kültürünün geliştirileceği atölyeler ve bunların tanıtımları yapılacak. Kadın kalkınacak, kent kalkınacak… Bursa kazanacak…
Kadın öğrenirse üretir üretirse kazanır kadın kazanırsa ülke kazanır işte kalkınan Türkiye işte kalkınan Bursa…
Engellilerimize söz veriyoruz.
Büyükşehir Belediyesi başkanlığında 17 ilçenin temsilcilerinden ve demokratik kitle örgütlerinden oluşan engelli komisyonu kurulacaktır. Bu komisyon ilk olarak Bursa'nın gerçek engelli nüfusunu ve dağıtım haritasını çıkaracaktır. Engelliler komisyonunun çalışması doğrultusunda ulaşım, erişim ve istihdam alanında 3 yıllık eylem planı oluşturulacaktır. Engelsiz yaşam merkezinin sayısı artırılacak kaldırım ve güvenli rampa düzenlemeleri yapılacak toplu taşıma araçlarına otomatik rampalar ilave edilecektir. Bu bağlamda otobüs durakları yeniden revize edilecektir.
Kentsel dönüşüm sorunları gerçekten binlerce mağdur yaratan bir yara kentsel dönüşüme bu bağlamda acilen çözüm bulacağız.
Trafik sorunu için çalışmalar yapıyoruz, alternatif yollar ve henüz proje aşamasında olan çalışmalarımızla trafik derdine çare olacağız raylı sisteme önem veriyoruz. Metro sayısının ve sefer sayılarını artırmak zorundayız. Ayrıca gece 12'den sonra ulaşım konusunda sıkıntı yaşanmaktadır gece seferleri belli aralıklarla yapılacaktır.
Kentimize Bursa’mıza söz veriyoruz. Bursa'yı kent içinde bir park alanına çevireceğiz Yeşil Bursa'yı tekrar yeşil yapacağız Bursa yeşil kalacak. Bursa Kent Meydanı, Atatürk Stadyumu, İpekiş ve çevre alanı ile yeşil alanlar sosyal tesisler yapacağız. Altıparmak, Çekirge, yol hatları çalışmaları ile ulaşıma destek sağlayacağız.
Bursa'nın domino taşı Çarşamba’dan başlayacak.
Buradan yaratılacak etkinin tüm Bursa'yı saracağı inancıyla hareket edilecek Doğanbey’de de yıkım ve o bölgenin de açık yeşil alan olarak düzenlenmesi sağlanacak. Doğanbey’deki yüksek binaların dışında 3 katlı ve 2 katlı yapılar kalacak, diğerleri uydu kentler şeklinde dizayn edilecektir.
Bursa'da zehir solunmasına artık izin vermeyeceğiz.
Yeşil Bursa’mız hava kirliliğinde ne yazık ki ilk sırada yer alıyor, özellikle Sanayi bölgelerinde bulunan tesislerin denetimlerinin çok sıkı bir şekilde yapılması gerekiyor. Havamıza, suyumuza sahip çıkacağız. Bursa'yı eski temiz havasına kavuşturacağız.
Kadınlarımız ve çocuklarımız için çalışacağız.
Kadın hakları ve çocuk hakları merkezleri kuracağız. En büyük sorunumuz olan şiddet ile ilgili çalışmalar yapıp fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete uğrayan kadın ve çocuklarımızı koruyacağız. Sığınacak gidecek yeri olmayan herkese kucak açacağız.
Doğa ve çevre bilinciyle can dostlarımız hayvanlarımızın haklarını koruyacağız, acımasızca katledilen şiddete uğrayan bu canları sarıp sarmalayacağız yaşam haklarını koruyacağız. Her ilçe belediyesinde mutlaka doğal yaşam alanları kuracağız.
Şimdi hayallerimizi gerçeğe çeviriyoruz. Bugüne kadar Bursa'nın hayalleri ile oynandı umutları kırıldı. Şimdi hayal ettiğimiz Bursa için umutlarımızı el birliği ile yeniden inşa ediyoruz.
Cumhuriyet Türkiye’sinde Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetişmiş bir Cumhuriyet kadını olarak, bir hukukçu olarak ben yaşamın her alanında kadınlarımızı ön plana geçireceğim. Pozitif ayrımcılığı mutlaka uygulayacağım. Siyasette, iş ve kariyer yaşamında maalesef kadın hak ettiği konumda değildir. Burada Bursa'ya bakalım arkadaşlar diğer siyasi partilerde kaç tane kadın büyükşehir belediye başkan adayı, kaç tane kadın ilçe belediye başkan adayı var. "Gördüğünüz her şey kadının eseridir” demiştir Mustafa Kemal Atatürk. Bu kapsamda Vatan Partisi kadının eseri olan Bursa’mızı artık kadınlar yönetsin düşüncesi ile tarafıma getirdiği Büyükşehir Belediye Başkanı adaylık teklifini büyük bir gururla kabul ettim ve huzurunuza çıktım.
Atatürk Türkiye'sinde bu vatan senin, bu vatan bizim, bu vatan hepimizin…
Partimize güveniyoruz,
Kendimize güveniyoruz,
Bursa'ya güveniyoruz.
Vatanımıza sahip çıkacağız.
Bursa'yı hep beraber yöneteceğiz.
Söz veriyoruz...