Akredite olduk Adana Demir maçına ama viral ve gribal durumlar izin vermedi evden çıkmaya, Timsah Arena'ya gitmeye...

Takıldık artık kırık internete...

Ekranda yeşil formalılar yüklendikçe acaba diyorum ben kanalları mı karıştırdım, başka maç mı açtım diye...

Şu fırtınalar estirdiği, başkanından büyük moral motivasyon bulduğu söylenen Adana Demirspor değil miydi yoksa rakip...

Ekran biraz düzelince sahayı tanıdım burası Timsah Arena belli...

Seleznov'u da çıkardım yakın plan, eller havaya diye tribünlere tempo tutuyor...

Bir de şampiyon kadronun yıldızlarından Volkan Şen'i de tanıyınca o Suat Kaya saçlarıyla tamam dedim, bu Bursaspor-Adana Demirspor maçı...

İlk yarı rakibine nefes aldırmayan Timsahlar, bu ligde artık misafir olduğunu iyice gösterdi...

Biz bu tür maçları kaybetmedikçe, rakiplerimiz birbirini bitirdikçe biz son hafta ikinci sıra kâbusları görmez, son hafta Hatay'da inşallah şampiyonluk maçı oynarız...

Durum ve gidişat onu gösteriyor... Ama...

Bu arada 'iyi ki' diyeceğim bir cümle var...

"İyi ki Eskişehirspor'a yenilmişiz."

Topçularımızdan biri demişti ya "Bu maçı kaybettik ama 14 maçı kazanmamıza neden olacak." 

Bence durum bunu gösteriyor... 

Ders alabildiğin yenilgi, galibiyettir...

Bunun en güzel örneği idiES-ES maçı..

Dün de çıkarılan derslerin gereği yapıldı ve Süper Lig'e doğru bir adım daha yaklaştık...

İkinci yarı için söyleyecek fazla söz yok. Dersini almayan tek isim Özer Hurmacı imiş... Güle oynaya farkı açabileceğimiz karşılaşmada gereksiz bir itirazla takımını 10 kişi bırakmak onun gibi bir tecrübeyle yakışmadı.