Bazen deriz ki, şöyle beş tane adam olsun bizim sırtımızı kimse yere getiremez…

Ben de diyorum ki

Mustafa Karaman gibi, 1000 tane adam olsa, bunların 40’ı TBMM’de diğerleri 81 vilayete dağılmış olsa, iddia ediyorum bu ülkenin cari açığı biter, üstüne de fazla verir…

Kim bu Mustafa Karaman diyecek olursanız?

Öncelikle bizim gönüldaş yazarımız onu bi söyleyeyim öncelikle…

Sonrasında ‘milli ses’, ‘milli ve kaliteli üretim’ diye okul okul mahalle mahalle geziyor anlatıyor…

Hatta biraz da mütevazılığı kenara bırakalım, çevre illerden ve ilçelerden davetler alıyor gönüllü olarak gidiyor milli sesi anlatıyor…

Tabi ki bu arada yıllarını verdiği TSE’ye de ayrı paragraflar açarak kalite ile milli kelimesinin harmanlaşmış halini izleyenlere sunuyor.

Karınca ve kaplumbağa hesabı gibi, o yüzden dedik ya 1000 tane onun gibi adam olsa diye…

Yani safı net ve belli olan Karaman’ın bu yolda yalnız bırakılmaması lazım…

Bu memlekete onun gibi 1000 deli daha lazım…

Hele ki ilkokulda kalite dersi verilmesi yönündeki çabasını Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un mutlaka görmesi lazım…

Onun görmesi için de yerel milli eğitim çalışmalarının biraz gözü açık olması lazım…

Bari kendi icraata geçiremediklerine ön ayak olsunlar.

Hani vesile olan da yapan gibidir sözünden yola çıkarak, Allah rızası için bu yolda bir katkıda bulunsunlar.

Mustafa Karaman aslında TBMM’ye yakışır bu bağlamda…

Partisi falan hiç mühim değil.

Hani diyoruz ya bazen insan olsun yeter.

Kim olduğu hiç önemli değil…

Benden size tavsiye Karaman’ın bir dünya görüşü vardır ve çok kimse de bilir bunu.

Ama siz onu aynı dünya görüşüyle paylaştığı insanlardan değil, hani karşı görüş demek istemiyorum ama farklı cenahlardan tanıyanlara sorun.

O zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.

Lafın özü ehil olmak ve liyakat meselesi…

Bu devletin, bu milletin yerli, milli ve kaliteli olmaya o kadar ihtiyacı var ki…

O zaman açın Karamanoğlu gibilerin önünü…

Eğer kendine bir keser yonttuğunu gören olursa bana gelsin.

Bu gazeteyi ona birlikte yediririz!