Türkiye ilelebet

 

‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 3. yıldönümü Bursa’da coşkuyla kutlandı. 10 Temmuz’da başlayan kutlamalar kapsamında gerçekleştirilen toplantılar, spor müsabakaları, atölyeler, belgesel ve film gösterimlerine yoğun ilgi gösteren Bursalılar, 15 Temmuz günü ise adeta coşkuyu zirveye taşıdı. 15 Temmuz sabahı Şehreküstü Camii’nde kılınan sabah namazının ardından şehitlikler ziyaret edildi. Tüm şehitlerimiz için, vatanın birliği ve bütünlüğü için dualar edildi. Yapılan hainliklerin yer aldığı fotoğraf karelerinden oluşan sergi Tayyare Kültür Merkezi’nde izlenime açılırken, sergiyi gezenler o geceyi adeta yeniden yaşadı. 

 

Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kent protokolü ve vatandaşlarla birlikte Heykel Valilik önünden Demokrasi Meydanı’na kadar yürüdü. Ellerine kırmızı beyaz Ay Yıldızlı bayrağımızı alan binlerce Bursalı, ‘15 Temmuz Demokrasi ve Bayrak Yürüyüşü’ ile tüm dünyaya bu vatanın hiçbir güç tarafından bölünemeyeceğini bir kez daha haykırdı. Tek yumruk olan Bursalılar, ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganlarıyla Bursa caddelerini inletti. Yürüyüşün ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı, Fomara Demokrasi Meydanı’nda devam etti. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cülerin hainliklerinin anlatıldığı belgesel gösteriminin ardından Kur’an-ı Kerim okundu. Mehter takımı ise söylediği marşlarla kutlamalara katılanların gücüne güç kattı. 

 

 

 

 

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlamaları için Fomara Demokrasi Meydanı’nı dolduranlara seslenen Bursa Valisi Yakup Canbolat, konuşmasına Abdurrahim Karakoç'un ‘Vatan ve Biz’ isimli şiiriyle başladı. 15 Temmuz gecesi geleceğimize pranga vurulmak istendiğini vurgulayan Vali Yakup Canbolat, “Milletimizin vergileriyle alınan tanklar, uçaklar, silahlar; kahraman ordumuzun şerefli üniformasını hak etmeyen asker görünümlü hainlerce halkımıza çevrildi. Bu denli alçaklıkla milli mücadele yıllarında dahi karşılaşmadık” dedi. 

 

Türk milletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde harekete geçtiğine ve sadece imanıyla, inancıyla topun tüfeğin karşısına dikildiğine dikkat çeken Vali Canbolat, “Ülkeyi bölme amacı taşıyan hain darbe girişimi, aziz milletimizin ölüme meydan okuyan kararlılığıyla engellendi. O karanlık gecenin sabahını aydınlığa milletimiz çevirdi. Hür yaşamak Türk milletinin karakteridir. Biz, bugüne kadar hiçbir zaman işgallere, yıkımlara ve darbelere boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğimizi o gece tüm dünyaya gösterdik” diye konuştu ve vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşımızdan “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerini okudu. 

 

“Bin yıl önce Malazgirt’te, 717 yıl önce Söğüt’te, 563 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi, Türk milleti 15 Temmuz’da da Anadolu topraklarını istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır” ifadelerini kullanan Vali Canbolat, şöyle devam etti: “15 Temmuz, Çanakkale’deki ruh naklinin başarıya ulaştığının en bariz örneğidir. 15 Temmuz’da milletimizin aynı Çanakkale’de olduğu gibi Sünni-Alevi demeden, Türk-Kürt demeden, Çerkez-Roman demeden, sağcı-solcu demeden, zengin-fakir demeden tek yürek olmuş, hainlere meydan okumuş, bu ülkenin bileğinin bükülmeyeceğini bir kez daha kanıtlamıştır. Kurtuluş Savaşımızda Nene Hatunumuz, Sütçü İmamımız, Hasan Tahsinimiz vardı. 15 Temmuz gecesi de bu milletin bağrından Ömer Halisdemirimiz çıkmıştır. 251 şehidimiz ve 2193 gazimiz, gururla adını tarihe yazdırmıştır. Onlara minnettarız. Emanetleri emanetimizdir. Onlara söz veriyoruz ki, bu emanete sahip çıkacağız ve namerdin elini bu aziz vatana, bu aziz bayrağa değdirtmeyeceğiz." 

 

 

 

 

 

Uludağ, Erciyes, Ağrı, Süphan’a 

İnersen çıkarsan, bu vatan senin.

Sivas’tan Hatay’a, Ağrı’dan Van’a 

Şefkatle bakarsan, bu vatan senin.

 

İmzan varsa tarihinde dününde

Set oldunsa düşmanların önünde

Milleti kahreden acı gününde

Gözyaşı dökersen, bu vatan senin.

 

Sütü bozuklar zamanla el olur

Her kavgada yiğitlere gel olur

Yanan yüreklere ırmak sel olur

Çağlayıp akarsan, bu vatan senin.

 

Şura ıssız şura sapa demeden

Susuz kıraç dere tepe demeden

Keşan Kangal Dinar Hopa demeden

Hasretlik çekersen, bu vatan senin.

 

Korudunsa kursun dahi yiyerek

Sevmişsindir düşünerek duyarak

Çıplak yerler yeşillensin diyerek

Bir fidan dikersen, bu vatan senin.

 

Öp kokla dağların her çiçeğini

Ve sonra ıhlamur nar çiçeğini

Madalya yerine kır çiçeğini 

Göğsüne takarsan, bu vatan senin.

 

Slogana kanıp binme dolmuşa

Ayırt eyle kim firavun, kim Musa

Avrupa’ya bel bağlayan deyyusa 

Canını sıkarsan, bu vatan senin.

 

Dönme dolaplar ile ülfetin yoksa 

Çıkarcı putlara hürmetin yoksa

Gam değil; makamın servetin yoksa

Zilleti yıkarsan, bu vatan senin.

 

Yukarı katlara inanma sakın

Nakışlı sözlere aldanma sakın

Uyanma vaktidir kurtuluş yakın

Nizama sokarsan, bu vatan senin.

 

Ne demek ikilik ne demek hizip

Bazen itaatten; intikam cazip

Karanlık zatları hizaya dizip

İmiğin sökersen bu vatan senin.

 

Anadolu Türk’ün olduğu gibi

Fatih’in Bizans’ı aldığı gibi

Okların kalkanı deldiği gibi

Bir ateş yakarsan, bu vatan senin.

 

Soylu bir akına çıkmak var yine

Sarıl var gücünle din-i mübine

İrfan tohumunu yurt zeminine 

Yılmadan ekersen, bu vatan senin.

 

 

 

 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da o kara gecede yaşananları boğazı düğümlenerek hatırlattı. O gece demokrasiye, devlete, sisteme karşı yasadığı bir kalkışma girişimi olduğunu dile getiren Başkan Alinur Aktaş, “Hainler milletimizin paralarıyla alınan silahlarla devletimizi ele geçirmeye çalıştı. Milletimizin temsil edildiği Meclisimize bombalar, vatandaşımıza kurşunlar yağdırdılar. Ama onlar Çanakkale ruhunun bu milletin hep içinde olduğunu bilmiyorlardı. Vatan sevdalıları Cumhurbaşkanımızın bir ricasıyla meydanlara çıktı. Tanklara toplara sadece bedeniyle kafa tuttu. Allah aşkı, vatan sevgisi ve şehitlik gururu dışında hangi güç bir insanı tankın önüne yatırabilir? Hangi insan bu duygular olmadan ‘vatanım ilelebet var olsun’ diye kurşunların önüne kendini atabilir? Günlerce ‘Demokrasi Nöbeti’ tuttuk. Ne için? Sadece vatan için… Hainlere bu vatanı böldürtmemek için” dedi. 

 

“82 milyon nüfusumuz var. Avrupa’nın ikinci büyük nüfusuyuz. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biriyiz” hatırlatmasında bulunan Başkan Aktaş, “Ülkemiz çok güçlü. Bu gücümüz birilerini rahatsız ediyor. O nedenle bizim bir ve beraber olmamız gerek. Her şeyi tartışalım, farklı konularda ayrışalım ama birlik ve beraberliğimiz, kardeşliğimiz söz konusu olduğunda ayrışmaya düşmeyelim. İnşallah bundan sonra da Çanakkale’deki gibi 15 Temmuz gecesi gibi, terörle mücadelede olduğu gibi her zaman muhafız olalım. Allah birlik ve beraberliğimizi hiç bozmasın” ifadelerini kullandı. 

 

Ardından, Başkan Alinur Aktaş’ın 15 Temmuz ile ilgili duygularını kağıda döktüğü ‘Ölümsüz Kahramanlar’ şiiri için çekilen klip izlendi. Büyük beğeni toplayan şiirin ardından İstanbul’da Atatürk Havalimanı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması kurulan dev ekranlardan Bursa’da da takip edildi. Usta oyuncu Ahmet Yenilmez’in ‘1071 Malazgirt'ten 15 Temmuz’a gösterisi hem duygulandırdı hem de gururlandırdı. 15 Temmuz gazilerinin mesajları ne kadar yüce bir millet olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sererken, kahramanlık türkülerinin seslendirildiği konser ise coşkuyu katladı. 15 Temmuz gecesi milletimizi vatanını savunmaya davet eden sela sesleri yeniden camilerimizden yükseldi. Program Kur’an-ı kerim tilaveti ve okunan dualarla sona erdi. 

 

 

 

Bir gecede oldu her şey 

Kalleşçe bir tertibin içindeydi vatan 

Şükür ki sahipsiz bırakmadı bu toprakları binlerce kahraman 

Ah şu gökyüzü dile gelse de anlatsa 

Anlatsa merdin hırkasını sırtına geçiren namertleri 

Anlatsa vatan uğruna can veren yiğitleri 

Minareden yükseldi şehadet nağmeleri 

Gece karanlık, gece zifir 

Yürekler telaşlı, dillerde zikir, 

İki yüz elli bir şehit, Türkiye şahit 

Kim yaşananları yok sayabilir 

Pusu üstüne pusu, düşman hiç eksilmedi 

Şehit üstüne şehit, vatan candan önceydi 

Ah şu kara toprak dile gelse de anlatsa 

Anlatsa vatana ihanet içindekileri 

Anlatsa canını siper eden Safiye’yi, Erol’u, Ömer’i ve daha nicelerini 

Gece karanlık, gece zifir 

Yüreklerde iman, dillerde zikir, 

İki yüz elli bir şehit, al bayrak şahit 

Kim bu destanı yok sayabilir 

Hainlerin o gece unuttuğu neydi? 

Neydi bu milleti muzaffer eden güç? Neydi? 

İman dolu göğsüyle zulme dur diyenler 

Bir hilâl uğruna batan güneşler 

Namerdin kurşununa koşanlar, adımlarını kır at eyledi 

Hakk yoluna serilen canlar, Boğaziçi’ni sırat eyledi 

Hainin tankına tüfeğine o gün çıplak elle dur diyenler 

Tüm dünyaya bu topraklar ilelebet bizim.