ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta ONKODAY'dan serviks tartışmalarına son nokta

Herkesin zaman zaman yaşamının belli dönemlerinde mide ağrısıyla karşı karşıya geldiğine işaret eden Prof. Dr. Sezgin, bu ağrıların bazen şiddetli bazen hafif olabildiğini söyledi. ‘Midem yanıyor’, ‘ağzıma ekşi, acı su geliyor’ gibi, tıpta ‘reflü’ denen şikayetler olduğunu belirten Sezgin, "Hepimiz zaman zaman karnımızın orta kısmında, üstünde ya da alt kısmında bizi rahatsız eden, dolgunluk, şişkinlik ya da kıvrandıran ağrılar şeklinde bir takım rahatsızlıklar yaşıyoruz. Midemizin içi asitten oluşan bir sıvıyla dolu. Bu sayede gıdalarımızı hazmedebiliyoruz. Biz gastroenterologlar olarak yemek borusu, mide, ince bağırsaklar ve kalın bağırsaklarla uğraşan bir hekim grubuyuz. Karnımızda da bir ağrı ortaya çıktığı zaman bu organlardan birinde bir hastalık olabiliyor. Bu organların her rahatsızlığı karın ağrısına sebep olabilir. Yani karnımız ağrıdığı zaman bir mide hastalığı; safra kesesinde taş, iltihap; pankreasla ilişkili bir hastalık, ince ya da kalın bağırsaklardan kaynaklanan bir hastalık, hassas bağırsak hastalığı veya kuron hastalığı olabilir. Burada bir sürü hastalık yerleşebilir. Hekim olarak bizim görevimiz, ağrıya yol açan o sebebi ortaya çıkarmak. Sizin de hastalar olarak böyle bir ağrıyla karşılaştığınızda ilgili branşa ulaşmanız gerekiyor” diye konuştu.

AĞRI KESİCİYİ ÇOK TÜKETMEYİN

Karın ağrısı yapan şikayetler içinde en fazla gözlemledikleri hastalığın ülser olduğunu vurgulayan Sezgin, ülserin bir yara olduğunun altını çizdi. Midenin veya on iki parmak bağırsağının içinde yaralar oluştuğunu dile getiren Sezgin, bu yaraların ciddi ağrılara yol açabildiklerinin altını çizdi. Sezgin, “Mide ağrıları yemek yedikten sonra artabilir. On iki parmak bağırsak ülser ağrısı açken ortaya çıkabilir. Beraberinde kusma, hazımsızlık, şişkinlik olabilir" ifadelerini kullandı.

MİDEYİ TIKABASA DOLDURMAYIN

Reflü hastalığının çok etkin tedavileri olduğuna işaret eden Sezgin, reflü olmamak için önerilerde de bulundu. Sezgin, "Biz toplumca sabah-akşam haldur huldur bolca yemek yemeği maalesef çok seviyoruz. Ondan sonra karnımızı şişiriyoruz, sonra yan tarafa geçiyoruz hanımın ya da gelinin yaptığı ilaveten pasta-böreği çay eşliğinde yiyoruz. O da yetmiyor kuruyemişler geliyor. O da yetmiyor üstüne meyveler geliyor. Mide doluyor, doluyor. Bu mide reflü olmasın da ne olsun? Nereye gidecek bu kadar yediğimiz şey? Aşağıya geçmesi bir zaman alıyor. Eğer yemek borusuyla midenin birleştiği yerde bir gevşeklik varsa yukarıya kaçıyor ve reflü oluyor. O nedenle yemekten hemen sonra yatmamak lazım. Az yemek, mideyi çok doldurmamak lazım. Yatarken yatak başını hafif yükseltmek, sigara ve alkolden uzak durmak, az, sık yemek; reflüden kaçınabilmek için sizlerin yapacağı temel basit şeyler. Özellikle asitli içeceklerden uzak durmak gerekiyor" ifadelerini kullandı. (İHA)