Ramazan, yılın dinî bakımdan en yoğun olarak yaşandığı ve manevi muhasebelerin yapıldığı bir aydır.

“Ramazan”, sözcük olarak “yaz sonunda yağıp yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur” manasında “er-ramza” kelimesinden veya “Güneş ışınlarından taşların yanıp kızması” anlamında olan “er-ramaz” kelimesinden alınmıştır. Bu yağmur, yeryüzünü nasıl temizleyip yıkarsa; kızgın yer, orada yürüyenlerin ayaklarını nasıl yakarsa, Ramazan ayı da günah kirlerini müminlerden öyle temizler, yakar, yok eder.

Bir Kur’an iklimi olan Ramazan bütün hayatımızı Kur’an’ın ilkeleri ile gözden geçirme fırsatı sunduğu için bizlere Allah’ın en büyük ihsanıdır. İmsaklar, iftarlar, sadaka ve zekâtlar, mukabele ve teravihler ile yeryüzü adeta bir mabede dönüşmektedir. Ramazan ayı, Müslümanları çok yönlü eğiten bir mektep gibidir. Bütün Müslümanları iftar, imsak, teravih gibi aynı zamanda, aynı niyet ve eylemlerde buluşturarak müminlere beraberliğin en güzel uygulamasını yaşatmaktadır.

Ramazan insanın özünü, şuurunu, anlamını ve amacını keşfetme mevsimidir. Medeniyet rahmettir, bu doğrultuda Allah’ın rahmet çağrısı, insan için büyük bir fırsat ve imkândır. Ramazan ve oruç, ruh ve bedeni kirlerden arındırarak insanı yeniden inşa etmektedir. İbadet, maneviyat ve ahlak, insan dediğimiz en şerefli varlık binasının temelleri, kolonları ve duvarlarıdırlar. Medeniyet, barış, iman, adalet ve hürriyetin insan hayatında kökleşmesidir. Bu sebeplerden Ramazan ve Medeniyeti birbirinden ayrı süreçler içinde düşünemeyiz.Ramazan, yeryüzünü kir ve tozlardan temizleyen bir yaz yağmuru ve günah ve kötülükleri yakıp yok eden bir güneş ışığıdır. İnsanlığın hidayet ve şifa kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’de ay olarak sadece ramazanın adı zikredilmektedir.

Bu mübarek ay yardımlaşma, küslerin barışması, aile ve akraba ilişkilerinin sağlamlaşması için bir fırsattır. İslam ve Türk kültüründe Ramazan ayının yeri çok önemlidir. İslam kültür ve medeniyeti bir anlamda Ramazan Medeniyetidir. Ramazan insanlık âlemi için kıymeti bilinmesi gereken önemli bir aydır. İnsanın kendisini, vicdanı, vecdi keşfettiği ve fethettiği tek mevsimdir Ramazan Medeniyeti.

Yasemin ÇİLİNGİR

Osmangazi Müftülüğü

Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu Göl Yazıevi'nin konuğu Serdar Uslu

 

KIRKAMBAR

Bir tebessümün getirdikleri

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı.

Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garsona yüklü bir bahşiş bıraktı.

Garson, ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.

Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki... İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını iki günden beri ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.

Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman kalktı.

Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi, bir TEBESSÜM’ün sonucuydu...

NE OKUYALIM

Hadislerle İslam

Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait kaynak eserler arasında yer alan Hadislerle İslam adlı eser, alanında uzman bir komisyon tarafından 7 cilt olarak yayınlanmıştır.

Hadislerle İslâm, Hz. Peygamber'in hikmet ve rahmet dolu dünyasını keşfetmeye davet eden bir hadis külliyatıdır. Eser, Sevgili Peygamberimizin (sav) çağlar üstü örnekliğini, sade ve anlaşılır bir dille ve özgün bir tasnif metoduyla günümüz insanına ulaştırmayı amaçlayan, aynı zamanda toplumun güncel ihtiyaçlarını dikkate alarak hadislerin hadislerle yorumunu ortaya koyan, Türkiye'nin hadis alanındaki birikimini yansıtan katılımcı bir çabanın ürünüdür.

İLMİHAL

Televizyon veya radyoda okunan Kur’an-ı Kerim’in dinlenmesi,

kişiye sevap kazandırır mı; dinlerken secde âyeti geçerse tilavet secdesi yapmak gerekir mi?

 

Cevap: Kur’an-ı Kerim’i, televizyon yahut radyodan dinlemek sevaptır. Dinlemeesnasında secde yapmayı gerektiren âyetler geçtiğinde tilavet secdesi yapılmalıdır.

YUNUS MEKTEBİ

 

Her kaçan anarsam

 

Her kaçan anarsam Seni kararım kalmaz Allah’ım

Sendem gayrı gözüm yaşın, kimseler silmez Allah’ım

 

Sensin ismi baki olan, Sensin dillerde okunan

Senin aşkına dokunan, kendini bilmez Allahım

 

Okunur dilde destanın, açılır bağ ü bostanın

Sen baktığın gülistanın, gülleri solmaz Allahım

 

Zar olur aşıkın işi, durmaz akar gözü yaşı

Senden ayrı düşen kişi, didarın görmez Allahım

 

Aşık Yunus Seni ister, lütf eyle cemalin göster

Cemalin gören aşıklar, ebedi ölmez Allahım

Bursa için iftar vakti:  20:15

Bursa için İmsak vakti  04:04

 

Bir Ayet

Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. (Fâtiha, 1/6-7)

Bir Hadis

“İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” (Buhârî, Rikâk, 1)

Bir Dua

“Allah’ım! Sevgini, seni seven kimsenin sevgisini ve sevgine ulaştıracak ameli istiyorum. Allah’ım! Sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle.” (Tirmizî, Deavât, 74)

Bir Öneri

Yatarken abdestli yatıp, kalktığında da güne abdestli başlayabilirsin!