Ufuk IRGAŞ
Yaptığı sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çeken Bursa Kütahyalılar Derneği Başkanı Beyhan Gündüz ve yönetim kurulununda hazır bulunduğu buluşmada, Osmanlı’nın ilk kuruluşunu yakından ilgilendiren Türklerin göç yolları hakkında Bursa Kütahyalılar Derneği Sanat ve Tarih Komisyonu Başkanı Araştırmacısı Dr. Recep Aydoğdu tarafından gerçekleştirilen proje basınla paylaşıldı. Osmanlı’nın kuruluş dönemindeki Söğüt’ten Domaniç’e göç yolları ile Bursa ve Kütahya arasındaki ana yolların geçmişten gelen güzergahı ve öneminin masaya yatırıldığı konferans öncesi konuşan Bursa Kütahyalılar Dernek Başkanı Beyhan Gündüz, dernek olarak pek çok sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını belirtti ve şunları söyledi: “Bursa Kütahyalılar Derneği, bu topraklara hizmet vermek için kurulmuş bir oluşumdur. Bu kapsamda da atmış olduğumuz adımlarla birçok konuda toplumumuza faydalı olmayı amaçlıyoruz. Son olarak kanser hastalarına yönelik düzenlemiş olduğumuz etkinlikle ONKODAY’a 21 bin TL’lik bir yardımda bulunduk. Bugün açıklayacağımız çalışmamızla da hakkında pek çok farklı bilgi olan Osmanlı’nın kuruluşundaki göç yollarına yönelik aydınlatıcı bir ışık tutmayı amaçlıyoruz. Derneğimizin Sanat ve tarih Komisyonu Başkanı recep Aydoğdu’nun hazırlamış olduğu çalışmayı Bursa, Kütahya ve Bilecik valiliklerine ulaştıracağız. Amacımız geçmişimizde önemli bir yeri olan bu yolların gerçekte nereden geçtiğini kanıtlarıyla kamuoyuna bildirmektir. Bursa Kütahyalılar Derneği olarak, toplum yararına çalışmalarımıza ara vermeden önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz. Derneğimizin bu  projedende yüzünün akıyla çıkacağına inanıyor projemize destek verecek kişi ve  kuruluşlarada şimdiden teşekkür ediyorum.”

GÜNÜMÜZE IŞIK TUTAN BİLGİLER

Derneğin sanat ve tarih komisyonu Başkanı Recep Aydoğdu da yaptığı açıklamada, “Bu topraklarda hüküm sürmüş Roma İmparatorluğu, Batı Roma yani Bizans döneminde kullanılan yolların büyük çoğunluğu hem Osmanlı hem de günümüzde de kullanılmaktadır. Bunun başlıca nedeni coğrafi açıdan kullanışlı olmalarıdır. Osmanlı’nın kuruluş dönemlerinde bölgenin en önemli merkezi Kütahya’ydı. Haliyle göç yolları da bu şekilde etkilenmiştir” dedi.

İZNİK VE BURSA HEDEFE ALINDI
Osmanlı’nın devlet olmasının önünü açan olay ve bununla ilişkili göç yolu hakkında konuşan Aydoğdu şunları kaydetti:  “Söğüt-Ermeni Beli, Domaniç Beli-Domaniç arasındaki Göç Yolu’ndan bahsetmek gerekirse; Kulacahisar ile Karacahisar’ın arasındaki 16 kilometre genişliğinde ve 10 kilometre derinliğindeki küçük toprak parçasının fethedilmesi devletin kurulmasındaki en önemli olaydır. Yaklaşık 160 km2’lik küçük bir alanın fethi ile iki ayrı ada şeklindeki toprak parçaları (yaylak ve kışlak) birbirine bağlanarak çokgen şeklinde tek bir düzlem halinde İl yani ülke haline gelmiştir. Alanı küçük de olsa yönetilen, sınırları belli ve savunmak için canların verildiği, kutsanan, yekpare bir toprak parçasına il yani ülke denilmektedir. Bu, Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu anlamına gelir. Bu olduğunda, kılıçla aldığı bu yer nedeniyle Osman Bey Eskikaracakaya’da (Karacahisar’da) adına hutbe okutmak istese de Dursun Fakih, Osman Bey’i İlhanlı tehlikesinden korumak için buna karşı çıkar. Bunun izinsiz yapılamayacağını bildirir. Çünkü o dönemde en büyük güç olan İlhanlı Hanı’dır.  Hakimiyetine karşı gördüğü sultan ve beyleri küçücük bahanelerle boğdurmaktadır. Kanaatimce ilk yazılan kronik olan Yahşi Fakih’inMenakıpnamesi’nde bu konu mevcut olmalıdır. İlin (Ülkenin) tanınması; tabi olunan Anadolu Selçuklu Devletinin de tabi olduğu İlhanlı Devletinin haraç ve Osman Bey’in oğullarından birinin rehin verilmesinden sonra razı edilmesiyle, daha sonra olduğu kanaatindeyim. İlhanlı’nın razı edilmesi sonrası peş peşe yaşanan olaylar sonucu Bilecik, Yarhisar ve İnegöl bir çırpıda alınıp Yenişehir önlerine gelinmiş ve İznik ile Bursa fethedilecek hedef topraklar olmuştur. Bu dönemde daha sonra Sakarya ötesinde ve İznik civarında fethedilen kaleler ticaret yollarının kontrolü amaçlıdır. Rehin verilen bu beyin soyunun 1399 yılında Malatya’nın fethinden sonra Yıldırım Bayezit huzuruna çıkarak kendilerini tanıttığı ile ilgili bilimsel makale mevcuttur.  Aşıkpaşazade Tarihinde anlatılan Tuğ, Alem ve Davullu Beyliğin Selçuklu Sultanınca tanınması ritüeli, bu sorun aşıldıktan sonra M:1299 yılında olmalıdır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşu bu olayla ilişkilendirilir. Osmanlı Beyliği; Osman Bey zamanından Orhan Bey döneminin bir kısmına kadar tabi olduğu İlhanlı Devletine haraç ödemiştir. İlhanlı ve Anadolu Selçuklu birlikte yıkılınca, diğer beyliklerle birlikte Osmanlı bağımsız beylik haline dönüşmüştür. Kısaca söylersek Osmanlı Beyliği kuruluşu sırasında başka devlete haraç ödeyen bağımlı bir devletti.”

Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti Mutluluğun yolu Osmangazi'den geçti