Mahkeme, ailenin talebini kabul edip, dosyaların incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verdi. Antalya'da yaşayan Tarık ve Ceylan Özdemir çifti, 2017 yılı Aralık ayında ilk çocuklarını kucağına aldı. Erkek çocuklarına Ata ismini veren genç çift, günler ilerledikçe çocuklarının davranışlarında farklılıklar gözlemledi. İddialara göre, doğumun gerçekleştiği özel hastanede son derece sağlıklı dünyaya geldiği söylenen minik Ata'yı başka bir hastaneye götüren Özdemir çiftinin bebeklerinde epilepsi ve henüz kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığı teşhis edildi.

3 AY ÖMÜR BİÇİLDİ

Staj ve Çıraklar Sigortası Mağdurları Murat Kurum’la buluştu Staj ve Çıraklar Sigortası Mağdurları Murat Kurum’la buluştu

3'üncü ayına kadar sık sık nöbetler geçiren minik Ata, birçok kez yoğun bakıma kaldırıldı ve yaşam mücadelesi verdi. Bu süre içerisinde turizmci anne Ceylan Özdemir de işini bırakmak zorunda kaldı. Babaysa gündüzlerini işte, akşamlarını hastane koridorlarında geçirdi. Aile, minik yavrularını hayatta tutabilmek için hastane hastane gezdi. Doktorlardan '3 ay yaşar' cevabı alan aile, ümidini yitirmedi. Ata, anne ve babasının şefkatiyle yaşama tutundu.

HİNDİSTAN'DA ÖZEL TEDAVİ

Ata 8'inci ayını doldurduğunda ise durumundan haberdar olan Şükran Kaban isimli bir hayırsever, Özdemir ailesiyle irtibata girdi. Kaban, Hindistan'da GTerapi yönteminin merkezi olan ve Özdemir çiftinin daha önceden araştırdığı tedavi sürecinin başlaması için gerekli 10 bin dolarlık masrafı üstlendi. Minik Ata, GTerapi alanındaki araştırmalarıyla ün yapmış olan Dr. Gunvant Oswal'a muayene oldu, ardından bir haftalık Homeopati tedavisi gördü. Bunun yanı sıra minik Ata'ya hazırlanan özel bir bitkisel kür de verildi. Tedaviler sonrası ailesiyle birlikte tekrar yuvasına dönen Ata'nın nöbetleri azaldı, hareketlerinde gelişmeler yaşandı. Hatta kafasını kaldırıp anne ve babasına gülmeye başladı. (İHA)

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLADI, SOSYAL MEDYA AYAKTA

#AtabebekiçinAdalet

Özdemir ailesi, doğumun yapıldığı özel hastaneyi ihmalle suçladı. Mikrosefali hastalığının anne karnındayken teşhis edilebileceğini ve hastane yönetiminin kendilerine bu durumu bildirmediğini iddia eden aile, şikâyetçi oldu. Şikâyeti değerlendiren Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın Antalya 3. Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini bildirdi. Minik Ata için açılan davanın ilk duruşması görüldü. Hâkim, ailenin şikâyetini değerlendirip, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verdi. Dosya içeriğinde, ‘Ata’nın mifrosefali hastalığının anne karnında iken tespit edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise hangi aydan itibaren edilebileceği ve bu hastalığın kanunen kürtaja izin verilen hastalıklardan olup olmadığı, kürtaj süresinin geçmesinden sonra tespit edilebilecek bir hastalık ise davacı anne ve babanın süresinde aydınlatılıp aydınlatılmadığı’ konusunda bilgi talep edildi. “Bugüne kadar Ata'nın görmeyen gözleri olduk, duymayan kulakları olduk” diyen Özdemir, oğlu için açtıkları davayı kazanmak için mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti. Baba Özdemir, #AtabebekiçinAdalet hashtag'iyle oğlunun sesini sosyal medyada da duyurmaya başladıklarını ifade ederek, destek beklediğini sözlerine ekledi.