Bayramı kutlu olsun.
İşçi sınıfı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı ağır koşullar altında karşılıyor .İşçinin ve 13 yaş ve altı çocuk ve kadın işçilerin ağır çalışma koşullarının iyileştirme çabaları ilk 1800’lü yıllarda başlamış, bu direniş ve çabalar dahi engeller ve tepkilerle karşılanmıştır.
Aslında o dönemde istekler sadece insanca çalışma ve emeklerinin karşılığını alma çabasıydı. Günde en az 14-16 saat çalışan, barınma ve beslenme yoksunluğuna rağmen olabildiğince emeğinden faydalanılan işçi sınıfı yıllar süren gayretlerinden sonra günde 8 saat çalışma ve diğer sosyal haklarına bir derece kazanmış olsa da, günümüzde artık bu hakların korunmasında da büyük engeller çıkmaktadır.
İşçilerin sendikal örgütlenmeleri görüntüde var olsa da; esasta sendikacılık siyasi kamplaşmaya bağlı olarak çeşitlenmiştir. Aslında işçi hakkı, işçi hakkıdır. Siyasi görüşüne bakılarak işçi hakkı verilmemeli, tüm emekçi işçilerin hakları verilmelidir. Ancak Sendikalar dahi siyasi görüşüne göre örgütlenmeye başlamış, iktidar yanlısı sendikalar, örgütlenme amacına uygun davranmaları gerekirken, işçi sınıfının haklarını takip etmekten uzaklaşmaya başlamışlardır.
İşçi sınıfının örgütlü şekli olan sendikaların tek amaçlarının emek işçileri savunucusu olmaları gerekir. Emeğin karşıtı her türlü yasal ve fiili eylemlerin karşısında bir bütün ve birlik içinde direnmeleri gerekir.
1 mayıs bir emek ve emekçi bayramıdır. İşçi ve emekçinin büyük meydanlarda bayram kutlaması talebi gene iktidar tarafından yasaklanmayla karşılanmıştır.
Tüm yasaklara rağmen bu 1 Mayıs’ta da işçi kitleleri birlik, mücadele ve dayanışma için tüm dünyada meydanları dolduracaklardır. Emek meselesinin siyasi arena gösterisine dönülmeyen, İşçi sınıfın mesleki hak, özgürlük , demokrasi ve barışçıl taleplerinin yerine getirildiği daha büyük meydanlarda kutlanmanın yapıldığı günleri görmemiz dileğiyle;
Tüm emekçilerin 1 Mɑyıs Birlik, Mücɑdele ve Dɑyɑnışmɑ Günü kutlu olsun.