Ramazan, normal beslenme düzenimizin dışına çıktığımız, öğün sistemimizin değiştiği ve açlık süresinin uzadığı bir dönem. Bu yıl Ramazan ayında oruç süresi yaklaşık 16 saati buluyor. Bu uzun süreli açlık ve susuzluk metabolizmanın işleyişini değiştireceği için Ramazan öncesi kendimizi bu sürece hazırlamak büyük önem taşıyor. Oruç tutarken kişinin günlük alması gereken enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral ihtiyacı değişmediği için yeterli ve dengeli beslenmek gerektiğinin altını çizen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Aynur Altaş, Ramazan’da beslenmeye ilişkin önemli bilgiler paylaşıyor.

SAHURU ES GEÇMEYİN

BUÜ’lü “Pullexo” en iyiler arasında BUÜ’lü “Pullexo” en iyiler arasında

“Uzun süreli açlıklar metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bu nedenle sahurda sadece su içerek niyet etmenin veya gece yiyip uyuyarak sahura kalmamanın son derece zararlı olduğu unutulmamalıdır” diyen Diyetisyen Aynur Altaş, sahurda besin değeri yüksek, yavaş sindirilen ve gün boyu tokluğu sağlayacak besinler tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sahurda hafif kahvaltı, kremasız yapılmış çorbalar, az yağla hazırlanmış zeytinyağlı sebze yemeklerinin en güzel tercih olduğunu ifade eden Altaş, sahur için şu önerilerde bulunuyor: “Tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller, sebzeler, meyveler lif içeriği zengin besinlerdir ve yavaş sindirilir. Bu besinler lif içerikleri sayesinde oruç süresince kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Hızlı sindirileceğinden ve kan şekerinde dalgalanmaya sebep olacağından pide veya tatlı, gün içinde mide rahatsızlıklarına neden olabileceği için kızartma türü yiyecekleri sahurda tüketmeyin. Ayrıca oruç süresince susamaya sebep olacağından tuzlu peynir, zeytin, salam, sucuk, kavrulmuş kuruyemişler gibi tuzlu besinlerden sakının. Peynir ve zeytini mümkün olduğunca az tuzlu olanlarından tercih edin veya suda bekletip tüketin.”

İFTARINIZI İKİYE BÖLÜN

16 saatlik açlık sonunda kan şekeri düşüklüğüne bağlı olarak kısa sürede çok fazla yeme isteği doğacağını anlatan Altaş, iftarda boş mideye yüklenilirse iftar sonrasında hazımsızlık sorunları yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Bunu önlemek için iftarı ikiye bölmenin faydalı olabileceğini söyleyen Aynur Altaş, şöyle devam ediyor: “İftarda protein ve lif açısından zengin besinler tercih edilmelidir. Makarna, pilav, beyaz ekmek gibi kan şekerini hızlı yükselten besinler yerine bulgur pilavı, tam buğday veya çavdar ekmeği, integral makarna tüketilebilir. Pide tüketmek istiyorsanız 1 dilimi (25 gr) geçmemeye çalışın. Tatlı yiyecekseniz haftada en fazla iki kez tercihen sütlü tatlı tüketin. Yeterli miktarda su içmiş olduğunuzdan emin olun. Sıvı ihtiyacınızı karşılamak için şekersiz komposto tüketebilirsiniz. Hazımsızlığı önlemek için yemek yerken acele etmeyin ve yediklerinizi iyice çiğneyin. İftardan 1,5-2 saat sonra hafif yürüyüşler yapın.” (Haber Merkezi)