Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı
Özkan YILDIRIM
İnegöl’ümüzün yeşillik ve doğası ile ünlü  mahallelerinden  Gülbahçe’nin dört dönemdir muhtarlığını yürüten Mehmet Şen ile birçok konuyu masaya yatırdığınız güzel, detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.
 
•      Öncelikle Sayın muhtarım, bizleri böylesine  güzel tabiatı doğası olan köyünüzde ağırladığınız için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Sizi tanıyarak röportajımıza  başlamak isteriz.
Ben de sizlere  gazetenizde bizim için, köyümüz için sayfa ayırdığınız için ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Ben Mehmet Şen, İnegöl-Gülbahçe Mahallesi'nin 4 dönemdir muhtarıyım. 1969 Gülbahçe doğumluyum, doğma büyüme buralıyım. Dört dönemdir elimizden geldiğince mahallemize hizmet gelmesi adına çalışmalar yürüttük.
 
•      Muhtarım bizlere Gülbahçe Mahallesini tanıtır mısınız?  Kaç hanedir?  Nüfus ne kadardır? İnsanlar nelerle geçimini sağlarlar?
Gülbahçe mahallemiz 70 haneli olarak gözüküyor ama oturan 45 hane. Yazın bu 70'e çıkıyor. 70 hane olduğunda köyümüzde aşağı yukarı 200-250 kişilik bir nüfus oluyor. İnsanlar kendileri işte meyve üretenler var işte birkaç yine hayvancılıkla geçimini sağlayanlar var. Ben 4 dönemdir muhtarlık yapıyorum  bu köyden ve insanlarımızdan memnunum. 
CAMİMİZİ KENDİMİZ YAPTIK
•      Ben de tam onu soracaktım Muhtarım. Peki bu süreçte neler değişti Gülbahçe'de?
Şimdi içme suyumuz geldi, kilit taşlarımız döşendi. Allah razı olsun belediyelerimizden. Tabii bu arada camimizi yaptık. Camiyi  komple kendimiz yaptık, hiçbir yerden destek almadık. Camimizin yapımını köyümüzden hayırsever arkadaşlar üstlendiler sağ olsunlar. Bu hayırsever arkadaşlarımızı da  zikretmek isterim  aynı zamanda burada  sırası gelmişken, Bayrak Kereste Mehmet Bayrak, Yunus Sevinç, Mehmet Sevinç, Bahri Sevinç, Kazım Sevinç, Rafet Sevinç ve Rafet Sarı. Burada bu arkadaşlarımıza hayırsever arkadaşlarımıza böylesine güzel bir camiyi  mahallemize köyümüze kazandırdıkları için ayrıca bütün mahalle sakinleri  adına da teşekkür etmek istiyorum.
 
HAYIRSEVERLERİMİZ SAĞ OLSUN..
2004 yılında seçimlerden sonra köy halkımız bana çok büyük destek verdi. Hükümetten daha büyük destek verdiler, bana sağ olsunlar. Nasıl diyeyim?  Mesela içme suyumuzu kendi imkanlarımızla getirdik?  Nasıl getirdik ?Bize  devlet boruyu verdi ,işçiliğini kendimiz yaptık. Benim köylüm o zamanki parayla 50-60 milyar para bağışladı köye, 3 tane kepçe vereceğim dedi mesela  2 ay kepçeler çalıştı. İş sahibi kardeşlerimiz, işini gücünü  bıraktı gece gündüz bu işi yapmak için koşturdu. Şimdi  İnegöl'den buraya su doldurmaya geliyor vatandaşlar, bunun gibi 7 tane çeşme yaptık yola. Mehmet Sevinç böyle bir yardımda bulundu halen de bulunuyor, Allah ondanda diğer  bütün hayırsever arkadaşlarımızdan da, çalışkan vefakar  Mahalle sakinlerimizden de  razı olsun.
BİR KAÇ EKSİĞİMİZ VAR..!!
Kanalizasyonla ilgili bir sıkıntımız var, içme suyunda değil sıkıntımız şebekelerden kaynaklanan bir sıkıntımız var. Depomuz yok, şebekeler değişmedi,1998 yılında gelen şebeke ile idare ediyoruz.Ben bunu Büyükşehir Belediyemize defalarca söyledim dile getirdim. Biz depoda klor  kullanılmasını istemiyoruz.  Akif suyu gibi oluyor resmen Akif suyu içiyoruz gibi geliyor. Sağlık açısından kanalizasyon çok önemli bir şey, yolun altında pek sıkıntı yok ama yolun üstünde çok daha büyük sıkıntı mevcut.
 
 
•      Peki Muhtarım şunlar da olsa dediğiniz, mahallede bunların da olması durumunda daha güzel bir köy  olurdu  dediğiniz  hizmetler var mı?
Olmaz mı. Elbette var. insanın yaşadığı yerde ihtiyaçlar da oluyor hizmetlerinde olması gerekiyor. Bizim en büyük sorunumuz kanalizasyon ilk sırada. Ayrıca yağmur sularının da  toplanması lazım. Tepelerden itibaren aşağı yukarı bir  kilometrelik alandan yağmur  suları  köyümüze direkt  geliyor. Yağmur gideri olmadığından sıkıntı yaşatıyor. Yetersiz bir kanal var ama onun bu sorunu gidermesi mümkün değil. Ben bunları dile getirdim birkaç sefer söyledim  hatta geçenlerde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın  Alinur Aktaş İnegöl'de muhtarlarla  toplantı yaptı, toplantıda başkana  2006 yılından beri içme suyu deposunun köyümüzde yapılamadığını söyledim. Her gelen sağlıkçının  bu depo çok sağlıksız demesine ve  acilen rapor tutmasına rağmen  maalesef bir türlü bunu hayata geçiremedik. Benim köylüm klora karşı ben de karşıyım istemiyoruz. Benim babam  ninem köyde sudan ölmemiş bizim  öyle bakteri üreten suyumuz yok tertemiz suyumuz var. Niye doğal varken böyle yapıyoruz hem doğal yaşayalım diyoruz hem ondan sonra gelelim plastikle yaşayalım, öyle bir şey yok. 
 
60 GÜNDE BİTİRDİK.
 
•     Muhtarım yavaş yavaş röportajımızın sonuna yaklaşmış bulunmaktayız. Son olarak başta sizi dört dönemdir seçerek güven oyu veren mahalle halkı olmak üzere, genel olarak ne gibi mesajlar vermek istersiniz? Neler söylemek istersiniz?
    ----Şunu söyleyeceğim; ben dört dönemdir muhtarlık yapıyorum ben köyümden memnunum ben bu içme suyunu kendi köylüm  60 gün kazmayı hiç bırakmamak şartıyla bitirdi. Herkes destek oldu, güç verdi. Bizim köylümüz gerçekten tutkundur birbirine. Devletten  her şey beklenmez  biliyorsunuz. Devletten bekleseydik  biz bunu belki 6 ayda bile bitiremezdik, ama 60 günde bitirdik. Çünkü bunun ihalesi var, şartları var, vesaire çalışmaları var o durumda iş çok uzuyor biliyorsunuz. Ama biz güç birliğiyle el ele vererek kendimiz bitirdik şükürler olsun. En büyük sıkıntımız şu an kanalizasyon ,su deposu, yağmur sularının  aktarımı ve yol.
 
KÖYLÜMÜZ BİRBİRİNE TUTKUNDUR..
Köyümüzün eğitimi taşımalı olduğu için yollar randımanlı değil. Şimdi barajda yapılıyor aşağıda garajdan dolayı yollarımız temelli bozuldu. Ben baraj yapılıyor diye devletimize yolla ilgili fazla sıkıntı yaratmıyorum,  boşa  masraf yapmayalım diyorum. Yapacaksak  bir kere yapılsın ,ama kalıcı olsun benim istediğim bu. Şu an pansumanla idare ediyoruz yolları, idare etmeye çalışıyoruz. Devletimizde bizi inşallah  burada unutmaz son olarak dediğim gibi dört dönemdir beni seçen mahalle sakinlerimiz  başta olmak üzere bütün belediye başkanlarımıza, çalışmalarında başarılar diliyoruz ve bizim dediğimiz gibi çok da fazla bir eksiğimiz yok bu birkaç  eksikliğin de bir an evvel giderilmesinin  zamanı geldiğini düşünüyorum. Herkese selamlarımı ,sevgilerimi iletiyorum, esenlikler diliyorum.
Biz de başta Gülbahçe Mahallesi muhtarı Mehmet Şen olmak üzere Gülbahçe Kooperatif Başkanı Cafer Şen’e de röportajımıza yapmış olduğu katkılardan dolayı teşekkür ediyor çalışmalarında  başarılar diliyoruz.