Bugün dünya genelinde göçe zorlanmış yaklaşık 70 milyon mülteci var ve bunların yüzde 52’sini 18 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Bu çocukların büyük bir kısmı ise aileleri ya da herhangi bir refakatçileri olmadan Avrupa ülkelerindeler. Çoğu kamplarda kalıyor. Bir kısmı ise koruyucu aileler tarafından sahiplenilmiş. Geçtiğimiz yıllarda Europol Avrupa’da 10 bin refakatsiz çocuğun kayıp olduğunu açıklamış bu ciddi veri etrafında da kayıp çocuklarla ilgili ciddi bir tartışma başlamıştı. Göç yolunda en savunmasız grubu temsil eden mülteci çocuklar sömürü, suiistimal ve şiddet kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya.. Europol Kurmay Başkanı Brian Donald’ın verdiği bilgilere göre, bazı refakatsiz mülteci çocukların cinsel şiddet kurbanı olduğu da bilinmekte. Yine çocukları sömüren suç çetelerinden sıklıkla bahsedilmekte.

3 YILDA 20 ÇOCUĞA ULAŞTIK

Gazze'de can kaybı 7 bini geçti Gazze'de can kaybı 7 bini geçti

Savaş yoksulluk şiddet gibi gerekçelerle evlerinden yurtlarından edinen çocuklarla birebir bağlantıya geçen Ortadoğu’dan Avrupa’ya kamplarda bu çocukları ziyaret eden ve bu çocukların hikayesini belgesel olarak çeken yönetmen Tülay Gökçimen’in izlenimleri hazırlanan raporlardan çok daha dokunaklı. “Neredeyse üç yıldır bu konuyu araştırıyorum” diyen Gökçimen önce Avrupa’da yaşayan mülteci çocuklarla temas kuran insanlara daha sonra ise bu çocuklara ulaşmış. Mülteci çocuklarla ilgilenen Emine Taş Ceylan’la birlikte yurtdışındaki kampları ziyaret ederek bu çocuklarla birebir görüşerek bir belgesel hazırlıyor. Belgesel Eylül ayında seyirciyle buluşacak. Biz de belgeselin çekim hikayesini ve görüştüğü kimsesiz çocukların yaşadıkları zorlukları Gökçimen’den dinledik.

Üç yıl içinde 20’den fazla çocuğa ulaşan ve bu çocukların yarısıyla hala yakın temasta olan Gökçimen, çocukların kamplarda bulunduğu ülkelerde nasıl yaşadıklarını, hayallerini, özlemlerini kayıt altına almış. Her çocuğun hikayesi ayrı bir dram diyebiliriz.

ARADA KALMIŞLAR

“Şu an çoğu gittikleri ülkelerin kamplarında kalıyorlar yaşı daha küçük olanlar ise koruyucu ailelerin yanındalar” diyen Gökçimen, bu konu üzerine araştırma yapmak için çok geç kalındığını da sözlerine ekliyor ve bize şunları anlatıyor: “3 yıldır Avrupa’ya refakatsiz giden bu çocukların çoğu ana dillerini unutmuş. Şimdi pek çoğu genç birey olmuş. Ne yaşarsa yaşasın mutlu olmayan, geçmişini unutamayan arada kalmış bu çocuklarla görüşmek için Almanya, Hollanda ve İsviçre’deki kamplara gittim. Hem bu çocuklarla hem resmi kurumlarla hem de bu çocukları evlerinde ağırlayan ailelerle görüştüm. Aslında Avrupa’ya giden refakatsiz çocuk sayısı tam belli değil. Yanında ailesi olmayan birçok mülteci çocuk Avrupa’da kayboluyor. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği’nin 2018’de yayınladığı rapora göre sadece Belçika’da 2017’de 618 mülteci çocuğun akıbeti bilinmiyor. Avrupa Polis Örgütü Europol’ün verilerine göre 2014’ten bugüne 10 binden fazla göçmen çocuk Avrupa Birliği ülkelerinde kayboldu.” (yenisafak.com)