Oysa sıklıkla horlamayla birlikte görülen uyku apnesi, kalitesiz uykuya neden olarak sabahları baş ağrısı ile uyanmalara, gündüzleri direksiyon başında uyuklamalara ve ölümcül trafik kazalarına sebep olabiliyor. Horlama ve uyku apnesi hakkında konuşan Medicana International İstanbul Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Bınar, “Horlama tek başına uyku apnesi olmadan da görülebileceği gibi, hastaların önemli bir kısmında horlamayla uyku apnesi birliktelik gösterir. Horlama, uyku esnasında üst solunum yollarındaki basınç değişiklilerine bağlı olarak gelişen, hareket edebilen anatomik yapıların titreşiminden kaynaklanan bir sestir. Tıkayıcı uyku apnesi ise, uyku esnasında üst solunum yollarında tekrarlayıcı kısmi veya tam tıkanıklıklar sonucu gelişen, kandaki oksijen doygunluğunda düşmelerin ve uyku bölünmelerinin olduğu, hastalarda çoğunlukla horlama, gün içinde uykululuk hali, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü gibi yakınmalarının bulunduğu bir sağlık sorunudur” dedi.
 

HASTA FARKINDA OLMAZ
“Uyku apneli hastalar, gece yeterli bir süre uyusalar dahi kaliteli bir uyku alamadıkları için sabah kalktıklarında uyku açlığı, dinç uyanamama, baş ağrısı gibi problemler yaşarlar” diyen Op. Dr. Murat Bınar, “Tıkayıcı uyku apnesi hipertansiyon, koroner arter hastalıkları, inme, kalp krizi, kalp ritim bozuklukları, ani ölüm, metabolik sendrom, akciğer hastalıkları, insülin direnci, cinsel sağlık problemleri başta olmak üzere çeşitli sistemik hastalıklarla ilişkili olabilir. Tıkayıcı uyku apnesi belirtilerinin büyük çoğunluğu uyku esnasında hasta farkında olmadan geliştiğinden, hastanın değerlendirilmesinde eşinden, oda arkadaşından veya yakınında bulunanlardan alınan hikaye oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.
 

“UYKU TESTİ MUTLAKA YAPTIRILMALI”
Tıkayıcı uyku apnesinin olup olmadığını gösteren tanı yönteminin ise polisomnografi, yani uyku testi olduğunu ifade eden Op. Dr. Bınar şu konulara dikkat çekti: “Polisomnografi testi için hasta bir gece hastanedeki uyku merkezinde misafir ediliyor. Vücudunun çeşitli yerlerine hastaya zarar vermeyen ve herhangi bir acı veya ağrı yaratmayan çok sayıda elektrot ve burundan geçen hava akımını ölçen sensörler yerleştiriliyor. Hasta bu şekilde hastanede uyuyor ve sabah uyandığında test tamamlanmış oluyor. Gece uykuda yaşanan solunum yavaşlamaları, oksijen doygunluğundaki azalmalar ve solunum durmalarına yönelik tüm hadiseler bu testte ortaya konulabilir. Horlama ve uyku apnesinin tedavi aşamasında öncelikle alınması gereken bazı tedbirler bulunuyor. Tedavi, hastanın yaşam tarzı değişikliklerinden başlıyor. Kilo verilmesi, diyet alışkanlıklarının değiştirilmesi, sigara ve alkol kullanımının azaltılması, eşlik eden sistemik hastalıklar varsa bunların tedavisi önemlidir. Uyku apnesinin tedavi yönteminde, pozitif havayolu basıncı sağlayan ve üst hava yolunun uykuda kapanmasını engelleyen bir maske veya kanülden hava verme prensibiyle çalışan PAP cihazları kullanılır. PAP tedavisinin başarı oranı yüksektir ve hasta cihazı kullanabildiği takdirde horlama ve uyku apnesi tedavi edilir.” (DHA)

Beyin ölümü gerçekleşen hasta 6 kişiye umut oldu Beyin ölümü gerçekleşen hasta 6 kişiye umut oldu