Arabistan cephesinden gelen açıklamalar cinayete ilişkin yeni bir bilgi vermezken, kendi içinde taşıdığı tutarsızlıklar nedeniyle ne Türkiye ne de batı tarafından dikkate alınmadı.

İMAJI YERLE BİR OLDU

Dünya genelinde halkla ilişkiler firmalarına milyonlarca dolar ödeme yaparak kendi adını en iyi şekilde batı medyasında lanse ettiren, ABD Başkanı Trump’ın damadı Kusher ile olan ilişkilerini siyasi arenada kullanan, bir gecede hanedan üyelerini tutuklayıp, çok büyük paralar karşılığında onları serbest bırakan ve tüm bunlar üzerinden bir 'güç' mesajı veren Veliaht Prens Selman, Kaşıkçı olayının ardından adeta çıkmaza girdi. Reuters, CNN, BBC, El Cezire gibi küresel medya ağına sahip kuruluşlarla eksiksiz bir işbirliğine imza atan Türkiye, batı medyasında çıkan haberlerle Suudi Arabistan'ı adeta 'itiraf'a zorladı.

Kaşıkçı olayının da Türkiye'nin tezlerini inkâr eden Suud yönetimi, güvenlik kaynaklarının batı medyasına 'sızdırdığı' bilgiler karşısında adeta her şeyi tek tek kabul etmek zorunda kaldı.Suud Başsavcılığı olaya ilişkin 5 kişi hakkında idam kararı isteyeceğini, Veliaht Prens Selman'ın danışmanı Kahtani'nin ise bu süreçte yurt dışına çıkamayacağını açıkladı. Bu karar, Kaşıkçı cinayetinin arkasındaki asıl isim olduğunu iddia edilen Prens Selman'ı perdelemeye yönelik olarak değerlendiriliyor. Selman'ın bölgedeki en büyük müttefiklerinden birinin Birleşik Arap Emirlikleri'nin Veliaht Prensi Muhammed bin Zaid olduğu biliniyor. Selman ve Zaid'in Muhammed Dahlan üzerinden Mısır, Trump'ın damadı Kusher üzerinden de Yahudilerle farklı çalışmalar yürüttükleri biliniyor. Bölgedeki tüm dinamiklerini değiştirmek isteyen Prens Selman'ın 200 kişilik bir infaz listesi oluşturduğu ve muhaliflerden oluşan bu isimlerin Suud timlerince öldürüldüğü öne sürülmüştü.

Kaynak: Yenişafak