KONDA Araştırma 2008 yılından beridir toplumda farklı yaşayan, farklı değerleri olan kümeleri ortaya çıkarmak ve takip etmek amacıyla Hayat Tarzları araştırmaları gerçekleştiriyor. Demografik özellikler, değerler, algılar, beklentiler, korkular, gündelik pratikler, sahiplikler, kamusal alan, geleneksel medya ve sosyal medya, bankacılık ve zaman kullanımı gibi farklı alanlara dair toplanan verilerle, araştırma 9 farklı hayat tarzı kümesini ve bu kümelerin zaman içindeki değişimini ortaya koyuyor.

Toplumsal Cinsiyet Raporu
KONDA’nın Toplumsal Cinsiyet Raporu, toplumda kadınlarla erkekler arasındaki farkları, kadının toplumdaki rolüne bakışı ve on yıldaki değişimi sayılarla anlatıyor.

11 sene içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen 3 farklı Hayat Tarzları araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor, Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor.
Rapor ilk olarak temel demografik farkları ve toplumun toplumsal cinsiyete dair bakışını ele alıyor. Ardından yerleşim, eğitim, medeni durum, yaş gibi farklar üzerinden kadınların ve erkeklerin kamusal alanda yer alma, tüketim, beden ve sağlık, medya ve müzik, din ve değerler açısından kadınlarla erkeklerin nasıl ayrıştığını ortaya koyuyor. Son olarak 9 ayrı hayat tarzı kümesi içindeki cinsiyet farklarına odaklanıyor. Ayrıca, kadınların yarısını oluşturan ev kadınları da raporda ayrı bir konu başlığı olarak ele alınıyor.

Kestane keyfiniz yeni yılda zehir olmasın Kestane keyfiniz yeni yılda zehir olmasın

 

Genç kadınlar eğitimde genç erkekleri yakaladı!

Raporda ortaya çıkan çarpıcı bulgular:

  • Genç kadınlar eğitimde genç erkekleri yakalamış durumda.
  • Kadınlar arasında çalışanların oranı on yılda yüzde 18’den yüzde 22’ye yükseldi. Öğrenci olanlar yüzde 7’den yüzde 11’e geldi. Ev kadını olanlarsa yüzde 66’dan yüzde 53’e indi.
  • Her 5 ev kadınının üçü hafta sonları evinde oturuyor, dışarı çıkmıyor.
  • Her 5 kadının üçünün tuttuğu bir futbol takımı var.
  • Kadınların çok daha azı içki içiyor ama içen kadınlarla içen erkekler dışarı içmeye benzer sıklıkta çıkıyor.
  • Ev kadınlarının yüzde 93’ü, kadınların yüzde 85’i, erkeklerinse yüzde 17’si sık sık veya her zaman evde temizlik yapıyor.
  • Kadınlar erkeklerden daha dindarlar ama daha az ibadet ediyorlar.
  • Sağ-sol ölçeğinde en solda üniversiteli kadınlar, en sağda kırsalda yaşayan erkekler yer alıyor.
  • Kadınların yüzde 67’si, ev kadınlarının ise yüzde 80’i kendini dindar ya da sofu olarak tanımlıyor. Bu oran erkeklerde yüzde 56 ile sınırlı kalıyor. Yine de toplumun yarısından fazlası kendini dindar ya da sofu olarak görüyor. Diğer yandan beklenenin aksine toplumda dindarlaşma genel olarak azalan bir eğilim gösteriyor. Zira 2008 yılında dindar ya da sofu olduğunu belirten kadınların oranı yüzde 71, erkeklerin oranı ise yüzde 64 düzeyindeydi. Bir diğer gelişme ise erkeklerde ve kadınlarda ateist olduğunu açıklayanlarda hâlâ çok az sayıda olsalar da görülen artış…