Özkan YILDIRIM

  • Öncelikle merhabalar Erkan Bey, sizi biraz tanıyarak röportajımıza başlayalım isterseniz...

Teşekkürler, bizlere böylesine bir fırsat verdiğiniz ve buralara kadar ekip olarak geldiğiniz için teşekkür etmek isterim. Ben Erkan Aydemir. 1968 Bursa İnegöl doğumluyum. Askere gidene kadar çiftçilik ve hayvancılık ile uğraştım. Askerlikten sonra bir kamyon alıp on beş, yirmi sene nakliyecilik yaptım. Babam hastalandıktan sonra köye gelmek zorunda kaldım. Köye gelince nakliyecilik işini yapmam zor oldu. Fakat şoförlüğe devam ettim.

MUHTARLIK AKLIMDA YOKTU

Yalın çalışmalara büyük ödül Yalın çalışmalara büyük ödül
  • Peki, Erkan Bey muhtarlık maceranız nasıl başladı?

Muhtarlık benim hiç aklımda yoktu. Muhtarlık seçimlerine bir, iki ay vardı. Bir gün kahvehanede otururken eski muhtar Faruk Bey muhtarlığı bırakacağını söyledi. Faruk Bey de yabancı değil halamın oğludur. Kendisi iki dönem muhtarlık yaptı. Faruk Bey muhtarlığı bırakacağını söyleyince kahvehanedeki arkadaşlarda sen adaylığını koy dediler. Bende aday olamaya karar verdim. Bir rakip adayım vardı fakat on yedi oy farkla muhtarlığa ben seçildim.

  • Erkan Bey, Osmaniye köyünde kaç hane var ve geçim kaynakları nelerdir kısaca bahseder misiniz?

Burası orman köyü o yüzden tarım alanımız az. Haliyle genç nüfusumuzda az çünkü gençlerimiz geçimlerini sağlamak amacıyla fabrikalarda çalışıyorlar dolayısıyla da yaşamlarını şehirde sürdürüyorlar.

HİÇBİR ŞEY YAPAMADIK MAALESEF

  • Peki, Erkan Bey muhtarlık sürecinde ne gibi icraatlar yaptınız?

Hiçbir şey yapamadık yapma şansımız da yok. Köyün girişinde ki parke taşları görmüşsünüzdür. Taşlar yılbaşında geldi, döşenmeyi bekliyor. Bu konudan Belediye Başkanı’na ve diğer müdürlere de bahsettik.Köyümüz Ankara Yolu üzerinde, gelip geçen vatandaşlarımız namaz kılmak için köyümüz camisine geliyorlar fakat yollarımız kötü olduğu için hangi belediyeye bağlı olduğumuzu, neden yol yaptırmadığımızı soruyorlar. Ben kendi imkânlarımla elimden geldiğince yolları düzeltmeye çalıştım ancak bu kadar yapabildim.

Ziraat tarla sulama sularını kullanıyoruz

  • Muhtar Bey yollardan bahsettiniz. Peki, köyünüzde eksik olarak gördüğünüz ne gibi ihtiyaçlarınız var?

İçme suyumuz yok. Yeni hat getireceklerini söylediler yarıda kaldı. BUSKİ Müdürü geldi inceleme yaptı. Şu anda Yeniköy, Karacakaya, Rüştiye ve bizim köyümüz Mezit’in ziraat tarla sulama sularını kullanıyor. Köylerimizin sularını hep fabrikalara verdiler. Kanalizasyonumuzda yok onun içinde çok konuştum. Köyümüzde yüz, yüz elli metrelik bir dere var eskiden dedelerimiz camiden dereye kadar büz borularını koymuşlar. Belediyeyle konuştum. En azından yüz metrelik bir büz borusu koyulursa sel suları yola değil dereye gider. Ayrıca yağışın çok olduğu günlerde her seferinde tepeden köy içine sel getiriyor.

EKSİĞİMİZ ÇOKK

Ben kendi olanaklarımla ve imkânlarım dâhilinde gelen pisliği, çamurları traktörle alıp kaldırıyorum. Tepe tarafından gelen bu seli engellemek içinde büz boruları döşenip buna da bir çare bulunabilir diye düşünüyorum. Mezarlık yollarımız kötü olduğu için araçlarla mezarlığa ulaşım sağlayamıyoruz. Derenin orada çocuk parkı var. Derenin etrafına taş duvar döşenirse çocuklarımız da köy parkını güvenle kullana bilirler. Şuan o parkta oynamaları gerçekten tehlikeli..

  • Muhtarım son olarak Osmaniye halkına neler söylemek istersiniz?

Köyümüz milletiyle insanıyla çok güzel bir yer. Çok yardım sever bir milletiz köy içerisinde birisinin yardıma ihtiyacı olduğu zaman herkes yardıma koşar. Sizin nezdinizde köy halkımıza teşekkür ediyorum. Bana güvendiler ve seçtiler, bizde elimizden geldiğince hizmet getirmek için çabalıyoruz ama dediğim gibi hizmet getirme yolunda zorluklar yaşıyoruz. Son olarak buradan başta Osmaniye’de yaşayan arkadaşlarımız, dostlarımız, insanlarımız olmak üzere İnegöl’de ve Bursa’da yaşayan bütün hemşerilerime selamlarımı  iletmek istiyor, esenlikler diliyorum.