Beyin Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, son günlerde gündemde olan şiddetin, çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Şiddete tanık olan çocuğun geleceğe umutla bakamayacağını belirten Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, şunları söyledi: “Kadına şiddetin en masum tanığı çocuktur. Hele tanık olduğu şiddet, gözlerini dünyaya açtığı andan itibaren bağlandığı, onu doyurup, sevgisiyle büyüten ve onunla dünyayı tanıdığı annesi ise yaşamına kocaman bir eksiyle başlamış olur. Bu çocuk için dünya asla güvenli bir yer olmaz, geleceğe umutla bakamaz, en önemlisi de kendini değerli bir insan gibi hissedemez. Sağlıklı toplumlar ancak sağlıklı bireyler yetiştirerek oluşur. Bu noktada çocuklarımızın ruh sağlığı konusunda gerekli tüm önlemleri almak, kadınlarımızı ve aileleri desteklemek, gerekli durumlarda uygun müdahaleler için hemen harekete geçmek son derece önemlidir.”

DERS BAŞARILARI DÜŞÜYOR
Aile içi şiddet ve kadına şiddet konusunun üzerinde çokça durulmasına, konuyla ilgili çalışmalara rağmen tüm dünyada ve ülkemizde yaşanmaya devam ettiğini belirten Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Şiddet sadece fiziksel yollarla değil; sözel, duygusal, cinsel ve ekonomik yollarla birçok aileyi ve toplumu olumsuz etkilemektedir. Çalışmalarda aile içi şiddetin hem tanık olma yoluyla hem de onlara da şiddet uygulanması yoluyla çocukları ciddi bir biçimde travmatize ettiği görülmektedir. Kronik aile içi şiddete maruz kalan çocukların kendileri şiddete uğramasa bile sosyal, duygusal ve bilişsel açıdan önemli yaralar aldıkları tespit edilmektedir. Bu çocuklar kısa ve uzun dönemde birçok sorun yaşamaktadırlar. Ders başarılarının düşmesi, aşırı kaygılı ve endişeli ruh hali, uyku ve iştah bozuklukları, kendine güvenin düşmesi, değersiz ve yetersiz hissetme, arkadaş ilişkisi kuramama bu sorunlardan sadece birkaçıdır” diye konuştu.
 

Uzun dönemdeki etkileri çok ağır

Aile içi şiddetin uzun dönemdeki etkilerine de değinen Doç Dr. Emel Sarı Gökten, “Uzun dönemde diğer insanlarla ilişki kurma güçlükleri, ilişkilerden kaçınma ya da yüzeysel ilişkiler kurma, ilişkilerinde farkında olmadan yine kurban rolüne girme, kendinden güçsüzlere şiddet uygulama, depresyon, intihar girişimleri, kaygı bozuklukları, alkol ve madde kullanımına yönelme gibi ciddi sorunlar yaşanabilir. Çocuklar gelişimsel süreçlerini henüz tamamlamamış, savunmasız varlıklar oldukları için yaşanan olayları erişkinlerden farklı algılamakta, beyin gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve bunların sonucu olarak uzun dönemde ruh sağlıkları ve kişiliklerinde derin izler kalmaktadır” uyarısında bulundu. (Haber Merkezi)

Antidepresan bitkilerine dikkat Antidepresan bitkilerine dikkat