Bakan Işıkhan, yeni asgari ücreti açıkladı Bakan Işıkhan, yeni asgari ücreti açıkladı
Nihâî hedefimiz nefsin benliğinden sıyrılıp hakkı ve batılı ayıran bir yaşayışa sahip olmaktır. Yolda, nefs rahat bırakmaz, şeytan vesvese verir, uğraşır durur bizimle… Sığınırız Âlemlerin sahibine: “Ya Rabbi! Bizi bir an nefsimizle baş başa bırakma!” diye… Zor bir serencamı olan bu yolun duraklarında ilerledikçe insan kendisini bilir. Bir kendini tanıma yolculuğudur zaten “nefs’in yolcuğu...” “Kendini bilmenin” sırrına emenin yolculuğudur.
Bu yolculuğun ilk durağıdır nefs… Her zaman kötülüğü emreder… Her gördüğünü isteyen şımarık bir çocuk gibidir…  Dizginlenmeyen bir at misali, binicisini sırtından atmak için hırçınlaşır sürekli… Dizginleri eline alınca,  bu hırçın at durulur… Sakinleşir ve terbiye olmaya başlar.  Çünkü kendisinin yaşam sınırlarını çizen Allah’a (cc) karşı kendisini gidilecek yolda, artık kendisine bir “dur” diyebiliyordur. Nefs, kendisine ait olmayan hiçbir şeye el uzatmayacak, boş konuşmayacak, haram dinlemeyecek, helale uyacak ve haramdan ateşten kaçar gibi kaçacaktır. Kınayacaktır nefs kendisini “Bunu böyle yapsan daha iyi olurdu” diye veya her zaman daha iyisini yapmaya gayret eden bir pişmanlık yaşayacaktır. Sonra Allah’a (cc) yaklaşan kulu Rabbi teselli edecek, “Sen bana sığınıyorsan ben seni koruyacağım” diye kalbine sükûnet verecektir. Nefsini terbiye etme çabasında olana da “Kendinize zulmetmeyin” diye buyuracaktır. “Sürekli oruç tutacağım”; “Geceler boyu namaz kılacağım”; “Ben hiç evlenmeyeceğim” diyen üç sahabeyi, Sevgili Peygamberimiz (sav), evlenmeye teşvik etmiş, akşam ailesine vakit ayırmayı önermiş ve bazen oruç tutup; bazen de oruç tutmamayı (Ramazan orucu hariç nafile oruçlarda) tavsiye etmiştir.
Nefsini bilen Rabbi’ni bilir… Kendisini tanıyan da Allah’ı tanımış olur. Nefs, güzele kullanılınca iyilik, kötüye kullanılınca zarar getirir. Kişi nefsini tanıdıkça, onun zaaf ve isteklerini de tanır. Bu sonu gelmez istekler karşılandıkça hep yenisini talep eden bir yapıdadır nefs… Ama karşı durdukça, gem vurdukça, dizginledikçe terbiye olacaktır. 
Nefsi terbiye bir arınmadır. Bir temizlenmedir. Kendini tanımadır. Rabbi’ni bilmedir. Allah’ın Rasûlü’nun ifadesiyle nefisle mücahede“en büyük cihad”tır.  Bir vadi altını olsa da yenisi isteyen Âdemoğlunun kıyamete kadar devam edecek çetin imtihanıdır. Ne mutlu bu zorlu imtihanda galip gelenlere!
Ayşe Serra Kara
Yıldırım Müftülüğü
 
 
KIRKAMBAR
 
PÜF NOKTASI
 
Vaktiyle testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu edermiş. Ne yazık ki her defasında ustası ona: “Sen daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor” dermiş.
Ustasının bu sonu gelmez nasihatlerinden sıkılan kalfa, artık dayanamamış ve gidip bir dükkân açmış. Açmasına açmış da yeni dükkânında yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlamış. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçememiş.
Nihayet ustasına gitmiş ve durumu anlatmış. Usta: “Sana demedim mi evladım; sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Bu sanatın bir püf noktası vardır.” demiş. 
Usta bunun üzerine tezgâha bir miktar çamur koymuş ve “Haydi! Geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim.” demiş.
Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada "püf!" diye üfleyip zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp gidermiş. Böylece çırak da bu sanatın “püf!” denilen noktasını öğrenmiş.
Her sanatın incelik gereken nazik kısmına da o günden sonra “püf noktası” denilmeye başlamış.
 
 
NE OKUYALIM
 
Mahremiyet bağlamında sosyal medya ve aile
İslam bir taraftan ailenin kurulmasını teşvik ederken diğer taraftan korunmasına ve bekâsına yönelik önemli tedbirler almıştır. Mahremiyet ve insan onuru gibi değerler, aile kurumunun vazgeçilmez ortak değerleridir. Günümüzde bu değerlerin korunması ve yeni nesillere aktarılmasına katkı sunmak adına, “Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya ve Aile” temalı bir ‘Aile Forumu’ düzenlendi.Özel alanların, sınırsızca, ahlak ilkelerinden yoksun ve aleni bir şekilde ifşa edilmesinin mahremiyete, topluma ve aileye yönelik yıkıcı etkilerine dikkat çekildiği forumun bildirileri kitap hâline getirildi. Eser, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan olup komisyon tarafından yazılmış ve 112 sayfadan ibarettir.
 
İLMİHAL
Kusmakla oruç bozulur mu?
 
Kendiliğinden kusmakla oruç bozulmaz. Ancak kişinin kendi isteği ve müdahalesiyle meydana gelen kusma, “ağız dolusu” olması hâlinde, orucu bozar.
 
Bursa için iftar vakti
Akşam 20:29
 
Bir Ayet
Kendileri için hidayet yolu belli olduktan sonra gerisin geri dönenleri, şeytan aldatıp peşinden sürüklemiş ve kendilerini boş ümitlere düşürmüştür. ﴾Muhammed, 47/25﴿
Bir Hadis
“Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter!” (EbûDâvûd, Edeb, 80)
Bir Dua
“Allah’ım! Ayakta iken beni İslam ile koru, otururken beni İslam ile koru, uyurken beni İslam ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme” (İbnHibbân, E’diye, No: 934)
Bir Öneri
Bugün size verilmiş olan yirmi dört saatin kaç saatini değerlendirmiş, kaç saatini israf etmiş olabilirsiniz. Böyle bir hesap yapmayı deneyebilirsiniz!
 
 
YUNUS MEKTEBİ
 
Hey yaranlar hey kardaşlar
 
Hey yaranlar hey kardaşlar, nic'edeyimn'ideyim ben, 
Sen benim kulum değilsin der olursa n'ideyim ben. 
 
Zelil mağbun kala başım, anda hiç dinmeye yaşım, 
Mahşer günü içim dışım, nar olursa n'ideyim ben. 
 
Suç anıncak göynür özüm, kan yaş ile dolar gözüm, 
Yarın Hak katında yüzüm kararırsa n'ideyim ben. 
 
Fesat ile dolu içim, hey koca bağışla suçum, 
Ki Cehennem benim için, yer olursa n'ideyim ben. 
 
Yunus der ki: Artdı derdim, ben fesat içinde kaldım, 
Sine varacağız kabrim dar olursa n'ideyim ben.