UEDAŞ'ın çağrı merkezinin de Kars'ta olduğunu öğrendiğimizde pek şaşırmadık. Çünkü kurum olarak ülke istihdamında onlar için adresin önemi yok.

Özlem ATAÇ
Türkiye’nin otomotiv merkezi Bursa başta olmak üzere, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da toplamda 3 milyona yakın aboneye hizmet veren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ. (UEDAŞ) her geçen gün artan abone sayısı ile doğru orantılı olarak altyapısını geliştirme ve daha kaliteli hizmet verme anlayışı ile çalışmalarına devam ediyor. Peki UEDAŞ tam olarak ne yapıyor, arızalar nasıl gideriliyor, çağrı merkezine nasıl ulaşılıyor, arıza bölgesine nasıl ulaşılıyor? Bu sorularının yanıtını bulabilmek için UEDAŞ’a misafir olduk ve gelen bir ihbar neticesinde arızanın nasıl giderildiğine de şahit olduk. 

AĞIR VE TEHLİKELİ GRUP 
İlk olarak edindiğimiz bilgiye göre: Elektrik sektörü ağır tehlikeli grupta yer alıyor. Saha ekipleri 7/24 çalışıyor. Sahadaki ekipler arıza onarım bakım ekipleri 3 vardiya şeklinde çalışıyorlar. Orası 24 saat açık. Çünkü olası bir durumda arızanın ne zaman olacağı belli değil. Hava koşulları bu durumda çok etkiliyor. Mesela şiddetli lodos, şiddetli yağmur vs. gibi. 

UEDAŞ VE LİMAK’IN FARKI
Birçoğumuz UEDAŞ’ın, Limak Enerji Uludağ Elektrik ile karıştırıldığına şahit olmuşuzdur. UEDAŞ’ın genel olarak kurulum, bakım, onarım ve işletme görevleri vardır. Bölgelerindeki elektrik dağıtım hatlarının bakım ve onarımları, yeni mesken ve işletmelerin altyapılarını kurarak elektrik dağıtım ağına bağlanmasını sağlamak ve kesme işlemleri, sayaç okunması, değiştirilmesi ve faturalandırma işlemleri gibi. Elektrik perakende satış yapan firma olan Limak Enerji Uludağ Elektrik ise abonelik satış, satış sözleşmesi ve abonelik iptali gibi abonelik işlemleri, fatura, faturaya yapılacak itirazlar, borç sorgulama gibi fatura işlemleri, enerji tüketimi, kullanıcı için en uygun tarife ve sayaç gibi konularda teknik destek, fatura tahakkuk ve tahsilat işlemleri gibi görevleri var. 
 

Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı

ÖNCE VATANDAŞ 186'YI ARIYOR
Bir arızanın oluştuğu andan sonraki süreç ise şöyle: Herhangi bir arıza gerçekleştiğinde vatandaş 186’yı arıyor. Burada önemli bir bilgi vermek gerekirse çağrı merkezi Kars’ta yer alıyor. Kars’ta yer almasının sebebi ise Doğu Bölgesi’nde yaşayan insanlar için istihdam sağlamak. Genel itibariyle Türkiye’deki çağrı merkezlerinin yerlerini bakanlık belirliyor. Kars’taki çağrı merkezinde yaklaşık 200 kişi istihdam ediliyor. Bu 200 kişilik nüfusun çoğunluğunu ise gençler ve kadınlar oluşturuyor. Oradaki ekipler yani çağrı merkezinde çalışanlar aldıkları eğitimlerle Bursa’yı bölge bölgede tanımış oluyorlar. Onlara gelen ihbarı sonuç olarak kolayca bölgeye yönlendirmiş oluyorlar ve arıza onarım bakım merkezlerinde telsiz odaları buluyor. Oraya gelen ihbarla şurada bu sorun varmış gibi… 

ÖZEL ÜRETİLMİŞ KIYAFETLER
Ekipler arızayı tespit ettikten sonra ise arızanın durumuna göre malzemeleri hazırlayıp, arızanın olduğu bölgeye gidiyorlar. Eğer dağlık bir alan ise arazi aracıyla gidiyorlar ya da şehir içinde bir direk falan ise tırmanabilmeleri için sepetli araçla gidiyorlar. Ekipler mutlaka elektrik ve elektronik mezunu ve EKAD Belgesine sahip kişilerden oluşuyor. EKAD Belgesine sahip olmayan hiç kimse arıza onarım bölümünde çalışamıyor. Ekip kıyafetleri ise ark dediğimiz onlara özel, elektriğe yakın temasta çalıştıkları için olası bir kıvılcımda ya da patlamada yanmayan kıyafetlerdir. Bu kıyafetler ise pantolon, gömlek, ceket, mont, eldiven ve baretten oluşuyor. Oldu ki bir direk devrildi ya da kablo koptu bu durumda insan gücü devreye giriyor ve öyle düzeltilmesi gerekiyor ya da kuş çarpıyor bu tarz arızalarda otomatik olarak elektrik kesilir ve orada müdahale edilecek bir durum olmadığı için scada odası, yani uzaktan izleme ya da müdahale odasından müdahale ediliyor. Ekranda uyarı geldiği zaman bölgedeki ekiplerin tehdidiyle oraya hiç ekip göndermeden sistemden enerjilendirilebiliyor. Scada odasındaki ekipler de günün 24 saati çalışıyorlar.

İHBAR VAR HAYDİ ARIZA BÖLGESİNE
Yıldırım’da arıza onarım bölgesine gittiğimizde Bağlarbaşı Bölgesi’nden gelen ihbar doğrultusunda 'agazete'deki mesai arkadaşım Gülin Özdemir ile yola çıktık. Yıldırım İşletme Müdürlüğü kapsamında Gürsu, Kestel ve Yıldırım ilçeleri bulunmakta. Tabi Yıldırım İşletme Müdürlüğü olarak yaklaşık 800 bin nüfusa hizmet veriliyor. Osmangazi’den sonra en çok aboneye sahip olan işletmeymiş. Onlar için en önem verilen konu ise arızayı tespit etmek. Özellikle yer altı kablolarının arızalarını tespit etmek oldukça güçmüş. Teknolojik yatırımlar yapıldıkça hava hatları bir şekilde yer altına alınıyor ve bu kablolar izleniyormuş. Bu şekilde yerin altında su, doğalgazın yanında elektrik şebekesi de dahil oluyormuş. Havada olduğunda arıza noktasını tespit etmek ve müdahale etmek kolay oluyormuş. Yer altında ise arıza sıklığı azalıyor ama arızaya müdahale süresi uzayabiliyormuş. Bunun yanında yer altında bulunan şebekeler çok hassasmış. Çağrı merkezine gelen ihbar neticesinde, ekip arızayı tespit etmek takip merkezinden arızayı bulabilmek için sondan başa doğru kontrol ede ede geliyormuş. Sinyal aldığı zamanda bir sonraki istasyonu açıp besliyor ve burayı izole ediyormuş. Sonra uçlarının açılması şartıyla test cihazını kabloya bağlayarak gerilim veriliyormuş. Dolayısıyla patlayan kablo tespit edilmiş oluyor. Daha sonrada arızanın olduğu bölgeye gidip daha önce verilen sinyalden yararlanarak kullanılan cihazla sinyali bulmaya çalışıyorlarmış. Sinyal bulununca ise burası işaretleniyor ve kazı işlemi başlıyormuş. Kazı ekibi ayrı arıza ekipleri ayrıymış.