Ahmet KUNDAKCI

1971 yılına kadar İngiliz sömürgesi bir balıkçı kasabası niteliğindeki Dubai, bu arada bir parantez açarak Osmanlı'nın bile burayı halkı vergi ödeyemez diyerek fethetmekten vazgeçtiğini hatırlatalım.

İşte o tam bedevi kültürün yaşandığı bu topraklara, daha doğrusu bu çöllere bugün 'şaşa'nın başlangıç imzasını atan Şeyh Zayed...

7 emirlikten oluşan dünyanın en zengin ülkesi BAE, her yönüyle ilgi çekiyor.1971 yılında Şeyh Zayed bu ülkenin devrim mimarı olmuş adeta...

İngilizlerin görünüşte elini eteğini çekmediği bu ülkede Şeyh Zayed akıllıca bir yönetim gösteriyor ve öncelik 7 emirliği bir araya getiriyor. BAE doğuyor.

İslami yönetim olarak şeriatı hayata geçiriyor ama kiminin kabul ettiği kiminin de kabul etmediği hoşgörüyü de yanında getiriyor...

Alkolü belli mekânlarda serbest bırakıyor...

Başörtüsü kullanımını esnetiyor.

Ticarette sermayenin bölgeye akması için inanılmaz teşvikleri tüm dünya ülkelerine sunuyor...

Petrolden gelen gelirle ülkeyi adeta şantiyeye çeviriyor...

Petrolün bir gün gelecek yok olacağının bilinciyle de turizm ve hizmet sektörü başta olmak üzeri Afrika ile Asya arasındaki bir bağlantı ülkesi olarak Dubai'yi 'hub' merkezi haline getirmek için oluk oluk paralar aktarılıyor...

Herşeyin 'en'i bu ülkede yapılmaya başlanıyor ve inanılmaz algı operasyonları başlıyor.

Otel mi? Dünyanın en büyüğü 7 yıldızlı Burj El Arap

Havaalanı mı? Dünyanın en büyüğü mü Emirates

Gökdelen mi? Dünyanın en büyüğü Burç Halife

Birisi dünyanın ‘en’ini eline mi geçirecek!

Fırsat vermiyorlar, hemen onun bir metre fazlasını yapıyor dünyaya lanse ediyorlar...

828 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek gökdeleni olan Burç Halife'ye rakip geliyor haberi hemen Ortadoğu'nun en büyük emlak gelişim şirketi EmaarProperties'i harekete geçiriyor ve 1 milyar dolara mal olacak yeni gökdelenin yapımına başlıyorlar...

İşte, paranın beton estetiğine döndüğü bir ülke Dubai...

  1. YILDÖNÜMÜ

Şeyh Zayed demiştik ya...

O kralın bu yıl 100. yıldönümü...

İşte o krala bugün 7'den 70'e herkes saygı duyuyor... Tabi ki eleştirenler de var.

Zayed, ülkenin petrol kaynaklarından bağımsız olarak büyümesi için yatırım üstüne yatırım yapıyor...

Serbest bölgeler inşa ettiriyor...

Kısacası ticaretin kalbi bir ülke oluşturmak için her şeyi yapıyor...

Tüketimdeki çılgınlık lüks arabalar, lüks villalar, lüks restoranlar ne ararsanız her yer 5. sınıf ve üzerinde hizmetle geliyor...

Yıllık milli geliri ise 40 bin doları aşmış durumda...

Şeyh Zayed, kendi çocuklarını da Avrupa’ya tahsile gönderen bir isim...

Çocuklarının yanı sıra eğitime ayrı bir önem vermiş, parayı bastırmış ülkede Şarbon Üniversitesi, yine parayı bastırmış ülkede Newyork Üniversitesi'ni yaptırmış... Hatta parayı bastırmış Uludağ'ı 50 derecelik çölün ortasına inşa ettirmiş...

'İşte o para biterse'nin de hesaplarını yapan Zayed, okullarda yetişen Arapları devletin kilit noktalarına getirmeye başlamış ve yabancı mühendisler ve diğer beyaz yakalıları yavaş yavaş emekli ederek dış hegemonyayıkırmaya çalışmış ve bunda da kısmen başarılı olmuş.

Az sayıda müze para basıyor

Dubai tarihi sadece balıkçı köylerine dayanıyor. Portekizliler bile bir süre burayı ellerinde tuttuysalar da vazgeçmişler buralara yerleşmekten ve başka topraklara yönelmişler... İşte balıkçılık yapılan bölgenin korunması için bir kale inşa edilmiş. O kale de bugün müze haline getirilerek para basma makinesi haline getirilmiş...En'lerin camisi tabi ki bu ülkede

SheyhZayeddünyanın enlerini ülkesine inşa ediyor dedik ya... Onlardan biri cami ama bu caminin bitirilişine ömrü vefa etmedi. 11 yılda bitirilen camide İran'dan İtalya’ya, Yeni Zelanda’dan Türkiye'ye kadar pek çok insanın emeği var. Türkiye denilince bir parantez de İznik’e açacağız. Çinileri İznik'ten özel olarak götürülmüş... 550 milyon dolara mal olan camide 5552 metrekare tek parçaİran el örme halısıylakaplanmış. 1200 İranlı kadının yaptığı çalışma, 85 kadının birleştirme çalışmasıyla tek parça haline getirilmiş... Cami cuma ve ramazan dışında ibadete kapalı... Bu durum İslam dünyasında tepki görüyor. Caminin Allah için değil turizm için yapıldığı fikrini kabul etmek istemiyorlar... Osmanlı'yı örnek göstererek, "Osmanlı fethettiği ülkeye İslam’ın şiarı olan camisini yapar. Yani Allah rızası için ibadethane yapar. Turizm için yapılan caminin fıkhen hükmü yoktur" diyorlar. Dubai'nin enlerini yazmaya bizim sayfalarımız yetmez son olarak cami içindeki avizenin 10 metre boyu, 10 metre çapı ve 8 milyon dolarlık değeriyle ayrı bir 'en' olduğunu hatırlatalım.TEMİZLİK GERÇEKTEN BİR NUMARALI ÖNCELİK

Bal dök yala

Bölgenin ticaret 'hub'u olmak için yiyecek sektörüne ayrı bir önem veren Dubai'deki balık, et ve sebze hali tabiri yerindeyse 'yere bal dök yala' cinsinden... Temizlik en üst seviyede... Burada çalışan yabancıların hata yapma şansı sıfır. Çünkü biliyorlar ki hata yaparlarsa pasaportları ellerine verilip ülkelerine gönderiliyorlar. Bu bilgileri bize aktaran rehberimiz Yavuz Özdeniz güzel bir benzetme yaptı: "Burada insanların suç işlemeleri ve birbirlerini sevmemeleri için bir neden yok. Çünkü ekonomik olarak birbirleriyle bir derdi yok."Buralar hurmasız düşünülemez

Bölge ticaretinde önemli bir yer tutan hurmanın Afrika ve Asya kıtalarına pazarlanması konusunda geçiş noktası olmak için yatırımdan kaçınmayan Dubai, farklı ülkelerden gelen tüccarları 'bölge halinde' buluşturuyor.UR-GE desteği büyük nimet

BTSO üyeleri arasındaki dayanışma da görülmeye değerdi. Baklava, reçel, bakliyat, içecek grubu, hamur işleri ve organik gibi gıda sektörünün ağır isimleri, UR-GE desteklerinin hakkını vermek için yoğun mesai harcadılar.

Takılık değil pozluk

İstanbul'un ya da Bursa'nın kapalı çarşısından hiç bir farkı olmayan Altıncılar Çarşısı'nda yine bir 'en'e tanıklık ediyorsunuz...Dünyanın en büyük yüzüğü58,6 kilo altın ve 5 kilo da değerli taştan yapılarak turistlerin poz verdiği özel bir meta haline gelmiş... Sizin anlayacağınız takılık değil seyirlik...Ekmeğini direksiyondan çıkaran Aişe

Ugandalı Aişe'nin taksisine bindik fuar alanından Burj El Arap'a gitmek için... Aişe'nin bu meslekteki cesaretini sorduk, kimlerle ülkesinden geldiğini sorduk ama ne ailesi ne de eşi varmış... "Tek başıma geldim" diyor... Recep Tayyip Erdoğan'ı kendisine sorduğumuzda da önce bir 'ohhhhhh'  çekti sonrada 'verygood' diyerek Erdoğan'ın Afrika dostu olduğunu adeta tescilledi.