“Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl”(Furkan, 25/74) duasında ifade edildiği gibi, mutluluğun fiziksel  güzelliklerle değil; inancı  ve yaşayışıyla iyi ve erdemli bireylerden oluşan bir ortamdır aile..

Çocuklarımız... Gözlerimizin nuru, geleceğimizin ışığı, Rabbimizin emanetleri. İnsan yetiştirmek anne-babaya verilmiş en büyük görev. Dünyanın en zor,en karmaşık işlerinden biri.Molası yok,izni yok,tatili,emekliliği,istifası yok.Çoğu zaman heyecan verici, coşkulu, keyifli ve ödüllendirici..

"İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlat”.Arkamızdan dua edecek-ettirecek, bakide hoş sadalar bırakacak evlatlar nasıl yetiştirmeliyiz sorusuna Yüce Allah, Lokman Sûresi'nde (13-19. ayetlerde)yol gösteriyor. Lokman'ın (as) dilinden çocuğun eğitiminde nelerin öncelenmesi gerektiği şöyle sıralanıyor: Kulluk bilinci; ebeveyne hürmet; vicdan muhasebesi; toplumsal duyarlılık; alçakgönüllülük.Kulluk bilinci en temel öge, o varsa diğerleri de zaten arkasından gelir.

MANEVİ ZEMİN TEŞKİLİ

Ramazan ayı; getirmiş olduğu diğer bereketlerin yanında çocukların kulluk bilincini kazanmaları, ahlâk eğitimi ve duygusal zekâlarını geliştirmek için en güzel manevî zemini teşkil etmektedir. Oruç, (bilinen ya da yanlış öğretimin aksine )Allah’ın mükâfatlandırıcı olarak bilinmesini sağlar.

Çocuk, Allah’ın oruç emriyle istediğinin insanların belli bir süre aç kalması değil açların halini anlaması olduğunu anlamaya başlar ve nimetlere şükür etmeyi de öğrenir. Böylece çocukta hem insanlara merhamet, cömertlik ve yardım etme duygusu gelişir hem de Yaradan’ına kendisini daha yakın hisseder. “Oruç bir kalkandır; sakın bir kimse oruçlu iken cahillik edip de kem söz söylemesin. Birisi sataşır veya kötü söz söyleyecek olursa “ben oruçluyum” desin” hadisinin gereği olarak orucun ahlakı üzerinde de etkin olacağını fark eder,azalarına da oruç tutturmanın davranışını kazanır.

Ramazan bir okuldur çocuklara;sabrı öğrendikleri,büyüklerinden sabrı gördükleri bir okul..Açlığın zorluğu ailesine kendisini ispat etmenin mutluluğu yeter.Oruç tutan çocuk iradesine hâkim olmanın verdiği zafer duygusu ile kendisine güvenini pekiştirir.Büyüklerin oruçları satın aldığı,diş kiralarını biriktirmek,bayram harçlıklarına eklemek sevindirir küçük kalpleri.İftarı, sahuru ve ibadetleriyle ulaşılan manevi lezzetleri ile çocuklar ramazanı severler. Onun, insanları mutlu edici havasını doya doya solurlar.

“Tekne orucu”yla başlayan ve ömrün sonuna kadar giden oruç yükselişi, ramazan maneviyatı, çocuklar için çok önemli, büyükler için özlenesi günlerdir.Geleceğin büyüklerine bu atmosferi tattırmanın tam zamanı. Bu günün büyükleri haydi iş başına… (Sedanur Sezen / İl Müftü Yardımcısı)

 

BURSA'NIN GÖNÜL SULTANLARI

Geyikli Baba

 Gönül Sultanları hem ülkeleri hem de gönülleri fethederler. Hem derviş hem gazi olarak bilinen pek çok gönül sultanı vardır. Geyikli Baba olarak bilinen ve isminin Hasan olduğu söylenen veli kul, Azerbaycan’ın Hoy Şehri’nde doğmuştur. Kendisini ilimle donatmış ve gazaya adamıştır. Bursa’nın fethine talebeleri ile bizzat katılmıştır. Geyiklerin üzerinde gaza yapan bu gönül erlerini Orhan Gazi tanımış ve duasını almıştır.

            Ulvi Baba olarak da anılan Gönül Sultanı, talebeleriyle beraber İnegöl yakınlarına yerleşmiştir. Bursa’nın fethi gibi birçok fethe katılmışlardır. Geyikli Baba, aynı zamanda, gönül fetihleriyle de tarihe ismini kazımış bir gönül sultanıdır.

            Rum abdallarından olan Geyikli Baba aynı zamanda bir Türkmen şeyhidir. Osmanlı’nın önemli Alplerinden biri olan Turgut Alp de Geyikli Baba’nın arkadaşı, aynı zamanda kıymetli öğrencilerindendir.

Turgut Alp, Orhan Gazi’ye Geyikli Baba’dan bahseder. Geyikli Baba Orhan Gazi ile tanıştığında, gönül sultanı kendisini şöyle tanıtır: “Baba İlyas müridiyim, Seyyid Ebu’l-Vefâ tarikindenim.” Orhan Gazi, geyik üzerinde gaza eden Geyikli Baba’ya İnegöl’de büyük bir yer vermeyi teklif eder, ancak; Gönül Sultanı, kendisi ve öğrencileri için yeterli olacak zaviye kadar bir yer almayı kabul eder. Geyikli Baba’nın dervişlerine Germiyan Bölgesi’nde de rastlanmıştır.

            Gönül Sultanı Geyikli Baba, ömrünü Hak yola adamış, gaza ile cenklerden geri durmamış, din-i mübîn-i İslam’ı anlatarak tebliğle canlanan nice ruha öncü olmuştur. Bursa’nın Gürsu İlçesi’ne bağlı Baba Sultan Köyü’nde kabri olan Geyikli Baba, her sene bu köyde anılmaya devam etmektedir. Allah ondan razı olsun. Tüm gönül sultanlarına selam olsun.        (Ayşe Serra Kara / Yıldırım Müftülüğü)

GENÇLERİN KALEMİNDEN

Mümkünün imkanı.. Yaşam mı, ölüm mü hangisi önce gelir? Yaşamadan ölen görülmüş müdür veyahut ölüm olmadan yaşamaktan söz edebilir miyiz? Rabbimizden aldığımız ilahi mesajda bizlere, bakan gözler için ibretler olduğu söylenir. İbretle bakıyor muyuz sahi? Tabiat her gün yeniden canlanıyor üstündeki ölü toprağını atarak. Pencereden bakmamız yeterli bunu görebilmek için. Peki,kendimize ne kadar bakıyoruz, yaşamın insanın elindeki en büyük nimet olduğunun anlaşıldığı bugünlerde? Bir imtihanla bakmamıza imkân veren Rabbimiz, görmemizi de mümkün kılmaz mı?  (Şeyma Nurdoğan Uludağ Üniversitesi Pdr/Yüksek Lisans/ Tokat / Erbaa)

NE OKUYALIM

Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya ve Aile

İslam bir taraftan ailenin kurulmasını teşvik ederken diğer taraftan korunmasına ve bekâsına yönelik önemli tedbirler almıştır. Mahremiyet ve insan onuru gibi değerler, aile kurumunun vazgeçilmez ortak değerleridir. Günümüzde bu değerlerin korunması ve yeni nesillere aktarılmasına katkı sunmak adına, “Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya ve Aile” temalı bir ‘Aile Forumu’ düzenlendi. Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya ve Aile” temalı ‘Aile Forumu’nda, sosyal medyanın yanlış kullanımlarına ve nasıl kullanılması gerektiğine vurgu yapılarak bu alanda toplumsal bir farkındalık oluşturulmaya çalışıldı. Özel alanların, sınırsızca, ahlak ilkelerinden yoksun ve aleni bir şekilde ifşa edilmesinin mahremiyete, topluma ve aileye yönelik yıkıcı etkilerine dikkat çekildiği forumun bildirileri kitap hâline getirildi. Eser, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan olup komisyon tarafından yazılmış ve 112 sayfadan ibarettir.

BİR SORU  BİR CEVAP

Damardan verilen radyoaktif madde orucu bozar mı?

Bazı hastalıkların teşhisi amacıyla hastalara damar yoluyla besleyici niteliği olmayan radyoaktif maddenin verilmesi orucu bozmaz. Çünkü bu şekilde verilen söz konusu madde besleyici ve vücudu kuvvetlendirici mahiyet taşımamaktadır.

Bir Ayet

Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır" deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vadedilmekte olan cennetle sevinin!" Fussilet, 41/30

Bir Hadis

'Vallahi, âhiretin yanında dünya(nın konumu), ancak birinizin şu (işaret) parmağını denize daldırması gibidir; (parmağının) ne (kadar su) ile döneceğine bir baksın!' ” (Müslim, Cennet, 55)

Bir Dua

"Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver." (İsrâ, 17/80)