Gülin ÖZDEMİR

 sarılırım, ya düşünceler koyunları saydırır, ya da bir türkü tutturur mırıldana mırıldana uykuyu çağırırım ninni misali...

Yine dilime pelesenk olmuş bir türkü... 

Allı turnam bizim ele varırsan 
Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle 
Gülüm gülüm, kırıldı kolum 
Tutmuyor elim, turnalar hey 
Ah gülüm gülüm, yar gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey... 

Eğer bizi sual eden olursa 
Boynu bükük, benzi soluk yar söyle 
Gülüm gülüm, kırıldı kolum 
Tutmuyor elim, turnalar hey 
Ah gülüm gülüm, yar gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey... 

Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi

Anadolu topraklarının kokusunu ciğerlerime doldurmazsam gece sabah olmaz, sabahın akşamı dar gelir. 
Bu gecede turnalara tutundum, birçoğunuzun tutunduğu gibi...
Haber götüren haber getiren turnalar ve kendileriyle dertleşen turnalara sığındığımız gibi... 

Eminim hepiniz hasretini, sevincini, kederini,  havada uçan kuşun kanadına yükleyip sılada ki sevdiğine, anne-babasına, kardeşine, eşine, dostuna selam olarak göndermiştir. 

Bu duyguların kalem kağıtla anlatılması bazen mümkün olmasa da, duyguların anlaşılması için türküleri yaşamak gerek. 

“Anadolu insanını ortak paydada ne buluşturur?” deseler hiç tereddüt etmeden “gurbet türküleri” derim. Ne dil, ne din, ne de etnik köken; illa da Türkü!

Hangi dilden, hangi dinden, hangi etnik ağızdan söylenirse söylensin içinde sıla varsa, sevda varsa, hasret varsa o türküler göz pınarlarımızda bir ılık gözyaşı olarak birikir ve içimizdeki kor gibi yanan acıların merhemi olur.

Nilüfer Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu solist ve koristleri de eşlik ediyor gurbet yüklü, hasret yüklü ezgilere... 

Bence; halk türküleri yaşadığımız coğrafyanın ortak sesidir, bu anlamı ile söyleyenden ziyade söyleten önemlidir. Söylenmesine vesile olan sosyal koşullar önemlidir.
Koşullar ne olursa olsun bizi bir arada toplayan nedenlerin ezasına, sefasına şükrediyorum. 

Bu imkanı tanıyan Nilüfer Belediyesi’ne ve büyük bir özveri ile sabırla emek veren, öncülük eden Yaşar Kemal Alim'e minneti, teşekkürü vefa borcu olarak biliyorum. 

İşte bu duygularla; karınca kararınca kendi emekleriyle yaptıkları yemekleri hep birlikte  iftarda tatmak 'Ramazan' bereketini bir kez daha ortaya koyuyor. Kutsal ayın duygu aktarımında araç olarak kullanılan türkülerin anlamında paylaşarak baki kalacak bir bağlılık karşımıza çıkıyor. 
Amaç ne yediğimiz ne içtiğimiz değil, bir arada hoş sohbet ederek acı soğanı bala katmak kuru ekmeği kaymağa banmak! 

"Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle"
diyerek sevdiklerine selam gönderip selam getiriyoruz. Kendileriyle dertleşip dinleyenlerin de selamına ortak oluyorlar. Sual edenlere en güzel cevap olarak sevgi çemberiyle onları da sarıyorlar, dostlukla türküleri daha da çok pekiştiriyorlar.

Hepsi bağda üzüm toplayan, bahçede sebze çapalayan, tarlada tütün kıran kızların sesi... Türkülerde düğün günü güzellik suyuna batıp çıkmış, düğünlüklerini giyip, saçlarını tarayan kızlar gibi 
huri-melek kesiliveriyorlar. 

Tef vurup saz çaldı mı; kendilerini düğünde değil, periler ülkesinde sanıyorlar. 
Kızlar salınır da, meydan ilçenin delikanlıları halka olmaz mı, koruyup kol kanat germez mi?
Abi olur, can olur, dost olur. 
Köyünün, komşusunun kızlarıdır onlar... Sorumluluğunu, korunması gerektiğini üzerinde taşır! 
Biz böyleyiz, biz bu şekilde gayet iyiyiz, biz türkülerin sesiyiz! 
Nilüfer Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu’nun güzellikleri anlatılamaz…
Var olun Canlar... 
Var olsun Türküler...