Ramazan ayı için İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü Elektrik ve Mahya Atölyesi'nde son hazırlıkları tamamlanan mahyalar, İstanbul'un tarihi camilerine asılmaya başlandı. Mahyacılık mesleğine gönül veren ustalar tarafından günümüze kadar taşınan mahyacılık, Ramazan aylarında camilerin simgesi haline geliyor. İlk olarak Sultan 1. Ahmet döneminde Sultanahmet Camii'ne asılarak başlatıldığı bilinen mahya geleneği, yüzyıllardır camileri süslemeye devam ediyor.

MİNARELER MAHYALARLA AYDINLANACAK
Ramazan'da bir ay boyunca camileri renklendiren mahyaların hazırlıkları yıl boyunca devam ediyor. Ramazana sayılı günler kala İstanbul'da mahyaların hazırlandığı tek atölye olan İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü Elektrik ve Mahya Atölyesi'nde mahya ekibi hummalı bir çalışma yürütüyor. İlk mahya, Yeni Camii ve Eyüp Sultan Camii'ne asılırken Eyüp Sultan Camii mahyaları, İHA tarafından havadan görüntülendi ve ortaya görsel bir şölen çıktı. Ramazan'dan bir gün önce ilk teravih namazıyla birlikte yakılacak mahyalarda 'Hoşgeldin On Bir Ayın Sultanı' sözleri yer alacak ve Ramazan boyunca her cami için 4 ayrı yazı yazılacak.

YAZ KIŞ DEMEDEN CAMİLERİ MAHYALARLA SÜSLEDİLER
Mahyacılıkla yaklaşık 40 yıl önce tanıştığını belirten 61 yaşındaki Kahraman Yıldız, "Yıllar boyu yaz kış demeden bu işi yürütmeye çalıştık. Camilerimizi mahyasız bırakmadık. Mahyalar çok farklıdır, yıldızların akşam gökyüzüne üşüşmesi gibidir. Vakıflar Bölge Müdürlüğü onayıyla ekip halinde mahyaları hazırlıyoruz. İstanbul'da bulunan Selahattin Camiler ve Edirne'de bulunan Selimiye Camii, Bursa Ulu Camii'ye gidiyoruz ve her camiye Ramazan boyunca dörder tane yazı asıyoruz. Güzel yazılar yazmaya çalışıyoruz. İnsanlara mahyayı sevdirdikç Mahyasız cami olmuyor artık. Televizyonlar sayesinde zaten bütün evlere mahyalar girdi artık, bütün dünyalar artık mahyaları tanıyor. Yazdığımız yazıları görmek güzel bir duygu, en azından yaptığımız işin karşılığını görebiliyoruz" dedi.

"HİÇ BİR ZAMAN PES ETMEDİK, CAMİLERİ MAHYASIZ BIRAKMADIK"
Yıllardır büyük bir özveri ve sabırla mahyacılık mesleğini devam ettirdiklerini belirten Süleyman Kök ise, "Çok bakım isteyen, sabır isteyen, çok itina isteyen bir meslek Mahyacılık. Yazdığım yazıları gördüğümde çok mutlu oluyorum. 365 günlük emeğimi, yorgunluğumu bir anda unutuyorum. Bir sevinç gösterisine dönüşüyor görmüş olduğum yazılar. 15 - 20 kilogram ağırlıkta ortalama 30 - 35 kilo yükle minareye çıkıyoruz. 15- 20 kilo yükle de aşağıya iniyoruz. Bunun karı var, bir mevsim atladık biz bu meslekte. Kar, fırtına, yağmur, çamur. Biz hiçbir zaman bir gün bile pes etmedik. Hiçbir Ramazan'da camileri mahyasız bırakmadık. Edirne'de biz mahya kurarken havuzda ördekler dondu., havuz dondu ama biz yine aşağıya inmedik. Biz yine pes etmeyip devam ettik" diye konuştu.