Özkan YILDIRIM

  •    Öncelikle Sayın Hocam bizleri Karacabey'deki bu güzel  muayenehanenizde, işyerinizde konuk ettiğiniz için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Siz ve ailenizin büyük bir kısmı ile tanışmak gerçekten bizler için de güzel bir sürpriz oldu. Röportajımıza  başlarken sizi biraz tanımak isteriz, sonrasında da yavaş yavaş  sorularımıza geçeriz isterseniz ..


  --- Elbette, memnuniyetle. Karacabey'e kadar gelip bizlerle böylesine güzel bir röportaj gerçekleştirmiş olduğunuz için ben de sizlere ayrıca teşekkür etmek isterim. Ben Osman Adlığ, 1963 Karacabey doğumluyum, Karacabey Lisesi'ni bitirdikten sonra doktor veya pilot olmak istiyordum, pilotluğu kazandım uçuş da yaptım İzmir'de imtihan döneminde ama  sonrasında Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni  kazandıktan sonra veterinerlik eğitimine  devam ettim ve 1986 yılında da mezun oldum. Şimdi gençlere bakıyorum keşke veteriner olsaydım diyorlar. %60'ına  yakını veterinerliği seviyor, bu mesleği severek yapmanız lazım, onlarla konuşacaksınız, onları öpüp yalayacaksın öyle bir meslek bu. Evliyim iki kızım ve bir oğlum var Allah bağışlarsa.

   Osman Hocam, burada ne gibi hizmetler veriyorsunuz büyükbaş mı?  Yoksa Kedi, köpek  pet olarak mı hizmet veriyorsunuz ?

MESLEKTEKİ 34.YILIM..

Benim meslekte 34 senem Haziran ayında bitiyor. 20 sene büyükbaşa baktım  Karacabey'de. Şuan Karacabey'in en eski veterineriyim, ben büyükbaşta daha önce ilçe veteriner arkadaş Hayati Demirel ile birlikte Karacavet’i kurduk birlikte. Sonra ben kediye köpeğe dönünce veteriner sayısı da arttı Karacabey'de. Bir de kriz olayları sektörü acayip şekilde etkiledi. Damızlık Süt Birliği süt parasını kesiyor ,benzinci mazotu  süt parasından  alıyor, marketçi alıyor herkes alıyor, doktora veterinere gelince para yok. Sonra Osman Hoca  sen doktor adamsın sana para mı lazım? demeye başladılar. O  80'li yıllardaki  güzel dönem  bitti.. Şimdi ben istatistikte yaparım devamlı 2001 yılındaki Ecevit krizinden sonra belirgin bir şekilde ibre aşağıya doğru inmeye başladı daha önceki süreçlerde  ibre deli danaydı,  Körfez kriziydi  aşağı yukarı  ivme inerdi çıkardı ama 2001 yılından sonra Ecevit krizinden sonra devamlı ivme aşağıya doğru indi. O periyotta veteriner sayısı da tesadüfen arttı daha önce Karacabey'de büyükbaşta 4-5 kişiydik , 18'e çıktı sonrasında  veteriner sayısı. 64 tane  köy  var ortalama 3 köye bir veteriner düşüyor ,ben de o dönem bu işin  olamayacağını anladığımdan hanımında sayesinde buraya dönüş yaptık. Allah'ımıza şükür 14 sene oldu oldu burada , 5-6 senemiz daha var,40 yılımızı tamamlamak istiyoruz burada…

    Az önce kısa bir geçmiştik aslında hocam, lise çağındaki gençlere bu mesleği önerir misiniz?

ARTILARI OLDUĞU GİBİ EKSİLERİ DE VAR

Hiçbir meslek kuruluşu genelde size düzgün tavsiye yapmaz diye düşünüyorum. Her mesleğin kendine göre problemleri vardır. İnsan ne için uğraşır birinci planda kendi sağlığını düşünür. Özellikle bizim mesleğimizde meslek hastalığı var mesela şu an 100 veterinere gidin 99 unda garanti veririm “Brusella”denen hastalık vardır. Büyük başla uğraşan sütten, peynirden, oradan buradan bir şekilde sana giriyor mezara kadar bu hastalık gidiyor. Ben de dahil bu hastalık  Karacabey’deki bütün hekim arkadaşlarım da var. Bu hastalık bariz  bir hastalık değil ama yavaş yavaş yavaş  seni içeriden  yiyor. Özellikle kemiklere , diz eklemlerine, boyun eklemlerine yerleşiyor özelliklede omurilikte, ve ileriki periyotlarda hareket kabiliyetinde azalma oluyor. Büyükbaşı bırakmamın bir sebebi de buydu bu hastalıktı aslında. Gençlere tavsiye eder misiniz? diye sormuştunuz  en başta bugünkü aklım olsaydı pilot olurdum ama pişman mısın? diye soracak olursanız ,değilim ama şu an 100 kişiye sorsan yine 70'li 80'li pilot olmak ister diye düşünüyorum.. Öyle  vakalarla karşılaştık ki bu şekilde durmam burada mucize gerçekten de. Bir bayan için çok zor bir meslek pet  olayı  ,erkekler  için kötü bir meslek değil kesinlikle.

    Peki sayın hocam iş haricinde  neler yapıyorsunuz boş zamanlarınızda?

TATİL NEDİR BİLMEM

8 Haziran 1986'dan bugüne kadar cumartesi-pazar dahil dışarı çıkmışlığım yok. Bu süreçte işte günübirlik Erdek'e gideriz geliriz en fazla bu kadar. 31 Aralık 2024’e kadar da böyle gidecek ondan sonra meslekte 40. yılımı  doldurduktan sonra tekrardan bakacağız.

   Mesleğin artıları, eksileri neler?


EMEKLİLİĞİMİZ SIKINTILI..

Veterinerlik genel anlamda gerçekten güzel bir meslek dediğim gibi. Meslek erbapları genel olarak mesleklerin iyi taraflarını söylerler ben hem artılarını hem de eksilerini objektif olarak söylemeye çalışıyorum. En basitinden Bağ-Kur'luyuz bizler emekli oldum, bugün bakkal işleten yine Bağ-Kur'dan emekli olan bir kişiyle almış olduğunuz emekli maaşı aynı. Bu durumda bir fark olması lazım diye düşünüyorum. İnsanlar arasında bir saygınlığımız var şükürler olsun ama yoğun çalışmalarımızdan dolayı ülke ekonomisine kattığımız katma değerden dolayı açıkçası biraz farklı olmasını bekliyor insan.

Öldürmeyen Allah öldürmüyor

 

   Peki hocam, bu uzun meslek hayatınızda unutamadığınız bir anınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Öldürmeyen Allah öldürmez öncelikle. Bir gün Güngörmez köyünden  telefon açtılar o zamanlar  ineklere bakıyorum. “Osman Bey inek öldü, ölecek gel“ dediler, sabaha karşı 4 gibi gittim hayvan gözler dahil hareket etmiyordu. Kalbini dinledim kalpte de ritim yok, ses kalmamış, serumu  hazırlamıştım zaten öncesinden,  Osman dedim, serumu takman yaklaşık 20 saniye onun damlaması kana geçmesi 30-35 saniye, kan akmazsa komple çöpe atacaksın eti, dedim ve arkadaşlara hemen hayvanı kesin kanını akıtabilirsek etini değerlendirebiliriz diye ekledim. Böylelikle adam fazla zarar görmeyecekti. Hemen keskin bir bıçakla kesmeye çalıştık ama kesmeye çalışmamıza rağmen bıçak sadece kılları alıyor kesmiyordu. Hemen arkadaşlara başka bir bıçak  getirin dedim. Güngörmez Köyü de genelde Karadeniz Bölgesinin insanlarının yaşadığı evlerin  birbirine uzak olmasından ötürü gelen giden olmadı belli bir süre. Bende hayvanın başında serumu taktım, kulaklığı da koydum, gidişine bakıyorum baktım akışkanlık başladı. Kalbini dinliyorum, sonra baktım kalpten tak diye ses geldi bir tak daha geldi, tak tak tak derken kalp çalışmaya başladı aradan yarım dakika sonra bıçak geldi “hadi keselim” dediler kesmeyin artık bekleyin dedim. Serum bitene kadar gram hareket etmedi bittikten sonra, yakın bakalım birer tane sigara dedim. Hala daha gram hareket yok hayvanda, elektroşok  benzeri  bir aletimiz var bir dokundum hayvan hemen ayağa kalktı. Getirin bakayım dedim yandaki yoncalardan. Hayvan yoncaları yemeye başladı o olaydan sonra o inek 4 tane daha doğum yaptı unutamadığım anılarından bir tanesiydi bu ve  bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.


    Türkiye'deki veterinerlikle, dünyadaki veterinerlik arasındaki farklar nelerdir acaba hocam?

 BİRİ ADEM, DİĞERİ ÇEKİRDEK GİBİ
Şimdi İtalya bu konularda biraz daha öncü, Almanya ve Macaristan’da aynı şekilde. Macaristan çok büyük olmamasına rağmen iyi durumda. Amerika'yı zaten söylemeye gerek yok buralarda veterinerin fonksiyonu çok farklı onların yanında Türkiye'deki veterinerlerin fonksiyonu biri badem biri çekirdek gibi ,böyle bir arada fark var. Ama nasıl olacak 2006'da mikroçip takmaya başladık iki omuz arasına hayvanlara dediler ki; 6 ay içerisinde veri tabanları birleşecek yer tespitleri olacak. Ben pek bilmiyordum konuyu ama bize söylenen oydu o yıllarda .2020 oldu, hala veri tabanları birleşip de faaliyete geçtiği yok. Bundan 12-13 sene önce bir filmde seyretmiştim hanımla birlikte. O filmde 15-20 yıllık bir filmdi o zamanlar. Filmde baş karakterin ailesini kaçırıyorlar, ailenin köpeği var köpek arabanın bir tarafına gizleniyor sonrasında bu köpekteki çip sayesinde  ailesine ulaşıyordu. Yani düşünün nereden nereye..

  •    Bütün dünyada olduğu gibi hocam koronavirüs  salgını ülkemizde de  birkaç aydır baş gösteriyor. Hayvanlarda da bu Koronavirüs   görülebiliyor mu?


HAYVANLARDAN GEÇMESİ İMKANSIZ..

  Köpeklerin birinci  aşısı Korona aşısıdır. Bak burada tabloda da görüyorsunuz. Kanlı ishal aşısı. Ama tipleri farklı, veba sığırda hastalık yapar at vebası da vardır sığır vebası da vardır. Ama tipleri farklıdır sığırdaki ata kesinlikle geçmez. Köpekteki kediye geçmez,  insana hiç geçmez. İnsan memeli grubundadır. Atlar tek  tırnaklı gruptur ,sığırlar koyunlar çift tırnaklıdır. Köpekler etçidir, insanlar  hem etçidir, hem otçudur. Köpekteki Korona kesinlikle insana geçmez. Nasıl geçer? Benim  şimdi burada Allah göstermesin  virüsüm varsa hapşırdığım  zaman köpeğin üzerine gittiyse sen sonra gelip aynı köpeği seversen  oradan alırsın virüsü. Ama öbür türlü  köpeğin hapşırması ile öksürmesi ile insanlara geçmez.. Bu çok önemli son olarak bizleri böylesine güzel bir fırsat tanıdığınız için teşekkür etmek istiyorum.. Başta Karacabey’deki insanlarımız olmak üzere herkese buradan sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum. Diyerek sözlerini tamamladı..

Bizleri güler yüzleriyle konuksever bir şekilde  ağırlayan başta Veteriner Hekim Osman Adlığ  hocamıza, sonrasında röportajımıza  yapmış olduğu katkıdan  ötürü, Osman Hocamızın değerli eşi Süheyla Adlığ hanımefendiye,  yağlı boya ve karakalem çalışmalarındaki  hünerlerini görmüş olduğumuz kızları Ece Adlığ’a gelecek sanat  hayatında başarılarının devamını  dilerken ,aynı şekilde diğer kızları  Süreyya Adlığ’a da  çalışmalarında başarılar diliyoruz..

 

 İLETİŞİM BİLGİLERİ:

Şampiyon sporculardan Başkan Aktaş’a ziyaret Şampiyon sporculardan Başkan Aktaş’a ziyaret

Sırabademler, 14 Eylül Caddesi . No:96/B

TELEFON : 0224 676 09 90

GSM:0 536 788 56 98  

16700  KARACABEY/BURSA