Zonguldak Alaplı ilçesine bağlı Çatak Köyünde ikamet eden Ahmet Coşkun, çalışmak için gittiği Özbekistan'da Zulfiye Nahalbavya ile tanıştı. 2003 yılında Türkiye'ye gelen Ahmet Coşkun ve Zulfiye Nahalbayva Türkiye'de yaşamaya karar verdiler. Bu süre zarfında Ahmet Coşkundan Yağmur Coşkun (13) ,Medine Coşkun (12) ve Yusuf isimli (19), 3 çocuk dünyaya geldi. Ancak Anne Zulfiye Nahalbayva, evlilikle ilgili resmi işlemlerin yapabilmek için Özbekistan'a gitti. Vizenin dolduğu tespit edilmesinden dolayı 5 senedir Türkiye'ye dönemedi. Anne Zulfiye Nahalbayva her gün çocuklarıyla telefonla görüşme yapabildi. Baba Ahmet Coşkun ise resmi nikah yapabilmek çocukların annesinin Türkiye'ye dönmelerini beklerken şeker hastalığı dolayısıyla geçen Ocak ayında vefat etti. Bu zaman zarfında çocuklarla ise babaanneleri ilgilendi.

RESMİ NİKAH OLMADIĞI İÇİN

Anne Zulfiye Nahalbavya, üç çocuğun babası vefat ettiği ve resmi nikah olmadığı için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınamadığını ifade etti. 1997 yılında Özbekistan Taşkent Kentinde Ahmet Coşkun'la (46) tanıştığı söyleyen Nahalbayva, "2003 yılında beraber Türkiye'ye giriş yaparak Alaplı İlçesi Çatak Köyüne geldik. Beraberliğimizden üç çocuğum oldu. Resmi nikâhımız olmadığı için 2013 yılında nikah evrakları hazırlamak için Özbekistan'a dönüş yaptım. Türkiye'ye tekrar gelmek istediğimde gelemedim. Beş sene Özbekistan'da kaldığım süre içinde Ahmet Coşkunla resmi nikâh yapacağımızı konuşuyorduk. Bu 5 yıl boyunca çocuklarımla sadece telefonla görüşme yapabildik. Babaları kalp ve şeker hastasıydı. Benim Türkiye'ye 5 ay geleceğim zaman Ocak ayında vefat etti. Bu nedenle ben çocuklarımın başında durmak istiyorum. Benden başkası kimseleri yok. Şu an evlatlarımın yanındayım. Çocuklarımın başında durmak için Türk vatandaşı olmak istiyorum. Bu zaman kadar Babaannesi baktığı için onlara çok teşekkür ediyorum. Ben şu anda Çocuklarımın yanında 3 ay ancak kalabiliyorum. Yine sınır dışı olmak istemiyorum. Çocuklarımın başında durmak, bir an önce Türk vatandaşı olmak istiyorum" diye konuştu.