Erkan ŞEN-Özkan YILDIRIM

  • Öncelikle Sayın Başkanım sizi tanıyabilir miyiz? Sonrasında Çağlayanspor Kulübü'nün kuruluşu ve bu günlere geliş sürecini bizlerle ve okuyucularımız ile paylaşırsanız sevinirim?

Ben Yalçın Yaşbey, 1985 doğumluyum, doğma büyüme bu köylüyüm. 1999 yılında aktif olarak, direkt takımda futbol oynamaya başladım. 1985 yılında kurulmuş olan Çağlayan Spor Kulübü'nde 2002 yılından itibaren işi ele aldık. Yönetim olarak girmedik ama kendimiz bireysel olarak işlere koşturmaya başladık. 2008 yılında başkan oldum ve 11 yıldan beri de ekibimizle birlikte hizmet vermekteyiz. Bizim buradan bir beklentimiz kesinlikle yok, kesinlikle herkesin önünü açma çabasındayız.

TFF 2. Lig: Karacabey Belediyespor: 4 - Ankaraspor: 1 TFF 2. Lig: Karacabey Belediyespor: 4 - Ankaraspor: 1
  • İsterseniz bu seneki şampiyonluğa gelelim, sezon öncesi hedefiniz şampiyonluk muydu? Yoksa sonrasında ilerleyen süreçte hedef mi büyüttünüz?

Sezona başlarken 7 yeni arkadaş transfer ettik, bunların nokta transfer olmasına önem gösterdik. Liberomuz yoktu, orta sahamız yoktu, forvetimiz yoktu. Bunları aldık, bunları alınca da tabii hazırlık maçlarında kendimizi görme fırsatımız oldu. Hazırlık maçlarını kendimizden güçlü takımlarla yapmaya önem gösterdik. Süper Amatör takımları ile hazırlık maçları yaptık. Birçoğunu kazandık. Bizdeki olay kesinlikle para konusu değil, diğer takımlara göre bütçemiz neredeyse onların yarısı olmasına rağmen birlikteliği sağlayarak takımda başarının gelmesini sağladık. Sezon başı 6'da 6 yaptık. Grubumuzdaki rakiplerimiz Odunlukspor ve Mudanyaspor’du.  Rakibimiz neredeyse 100.000 kişinin yaşadığı ilçe takımı Mudanyaspor… Mudanyaspor’u Mudanya'da 1-0 yenince artık bu işi başarabileceğimize inanmaya başladık. Grubumuzun diğer iddialı takımı Odunlukspor’da yanlış hatırlamıyorsam 4 tane profesyonel lig görmüş oyuncuları vardı. Sonuçta bizim kapasitemiz belli en fazla Süper Amatör görmüş birkaç futbolcumuz vardı. Ama mükemmel bir özverisi vardı takımın ve böylelikle başarmış olduk.

  • Takımın özverisi gerçekten müthiş. Peki bu çalışmada bu başarıda payı olan kimler vardı?

Benim yıllardır çocukluk arkadaşım olan Serdar vardı. Yaklaşık 12- 13 yıllık arkadaşlığımız var, iyi kötü her günümde yanımda olan, bu yıl yardımcı antrenör olarak Mehmet Hoca’nın yanında görev aldı. En büyük özveriyi ikimiz sağladık. Yağmur, çamur demedik, kar demedik işimizden, eşimizden vakit bulup koca sezon neredeyse bir ya da iki antrenman kaçırdık. Yani üçüncüsü yoktur. Bu çocukların her safhasında yanında olmamız zaten başarıyı getirdi. Çocuklarla biz her defasında abi kardeş gibiydik. Bazı kulüplerde kulüp başkanlarına ulaşamazsınız, sadece ya tribünde görürsünüz ya da para alırken görürsünüz. Bizde o yok zaten çocuklar da bu sıcaklığı, yakınlığı, samimiyeti görünce bize daha da fazla yakınlaşmaya başladılar. Sakatlananlar oldu kendi elimizle işimizi gücümüzü bıraktık 1 gün, 2 gün, 3 gün masöre götürdük. Belki de 10 gün ama karşılığını aldık, sonuç itibarıyla bir de en büyük birlik ve beraberliğin sebebi sözlerin tutulmasıdır. Biz dedik ki ‘ayın 20'sinde herkes parasını alır’ 21 kesinlikle olmadı. 18'inde, 19'unda aldılar ama 21 olmadı. Bunlar da çocukları tabii başarıya sevk etti. Her zaman çocuklara ‘başkanınızım  ama sizin her zaman yanınızdayım, abinizim’ dedim. Ben kağıt üstünde başkanım takım içinde. Yoğun bir çalışma temposundan geçtik ama sonuçta başarılı olunca bütün yorgunluklar sona ermiş oldu.

  • Yeni sezonda Süper Amatör Lig’de, Çağlayanspor’un hedefi ne olacak?

Tabii herkeste bu heyecan var, elbette ‘BAL’ düşüncesi de yok değil. Ama bir atasözü de var bu konuda ‘hızlı giden atın pisliği seyrek düşer’ diye. Biz de bu bağlamda çok fazla hızlı gitme taraftarı değiliz. İlk sene Süper Amatör Lig’i görmek istiyoruz. Öncelik ilk yıl Süper Amatör Lig'de kalma ama iyi bir ivme kazanırsak, sonrasında hedefimizi büyütebiliriz. Burası küçük bir yer, 1.300 nüfuslu bir yer, 380 hane var. Yüzde 95'i çiftçilikle geçimini sağlıyor, burada herkesin tek bir isteği var tek tek bir çatı altında birlik ve beraberliği yakalayabilirsek başarıya gideriz. BAL da olur birliktelik yakalarsak, 3. Lig bile olur, önemli olan birlikteliği yakalamak, bu parayla olmaz. Herkes bütün köyde yaşayan herkes futbolcuları tanırlar, çocuklar ‘ben Fatih Abi gibi oynuyorum, ben Cengiz Abi gibiyim, ben Alper Abi gibi topa vuruyorum’ diyor. Zaten buradaki amaç da aslında A takımı vitrin yapıp, altyapıyı coşturmak.

  • Sayın Başkanım, belediyelerden beklentileriniz var mı acaba bu arada?

Ben öncelikle maddi olarak yapmış oldukları katkılardan ötürü teşekkürlerimi iletmek istiyorum belediyelerimize. Amatör Lig'de çok güzel tesisler var. Örneğin tesisler güzel olmasına rağmen antrenmanlar çok geç oluyor, dönüşler çok zor, sporcularımız sıkıntı yaşıyor. Burada mahallemizde bir tesisimiz var, orman içinde. 1985 yılında zamanın Valisi Zekai Gümüşdiş tarafından yapılmış. Biz oraya birkaç yenileme yaptık soyunma odaları olsun, telleri yükseltme konusunda olsun. Ama tarla arazisi gibi olduğundan yer engebeli, zeminin drenajı çok kötü, orman arazisine çivi çakmak bile yasak.  Orman Bölge ile görüştük, belediyelerden ricada bulunduk ama burayı bir türlü revize ettiremedik, mutlaka bu tesisimizin yenilenmesini istiyoruz. Mutlaka su ve zeminin düzeltilmesi ile ilgili yetkili mercilerden destek bekliyoruz. Sonuçta çocuklarımızı da uyuşturucudan uzak tutmak için spor dallarına öncelik vermek istiyoruz. Bunun yanı sıra zeminle ilgili suni çim olması durumunda biz de kulüp olarak çocuklarımızı kazanma derdindeyiz. Tesisimizin dört tarafı ormanla çevrili bol oksijen var, biz burayı faal hale getirmek istiyoruz. Bu konu ile ilgili belediyelerimizden destek bekliyoruz. Belediyelerimizin gerçekten faaliyet gösteren kulüplerin olduğu yerleşimlere tesis yapması çok önemli. Sonuçta yapılan tesisin atıl kalmaması çok önemli. Sonuçta bunların hepsi milli değerlerimiz. Mesela Gündoğdu faaliyet gösteriyor, Gündoğdu'ya yapılabilir. Yunuseli’de faaliyetler var orada da yapılmalı. Yunuseli örneğin 70-80 bin nüfusu var, neredeyse bir ilçe büyüklüğünde ama bir futbol sahası dahi olmaması çok büyük eksiklik. Ben istiyorum ki her yere yapılsın ama faaliyet göstermeyen yerlere yapılmasının da gereği yok. Sonuçta yakınımızda Armutköy var mesela, Armutköy’ün futboldan uzaktan yakından bir bağlantısı yok. Ama belediyenin orada arazisi var diye oraya halı saha yapıyorsun ama orada kimse kullanamıyor, sonuçta yapıldıktan sonra bu milli değerlerin kaybolması anlamına geliyor. Bu konulara dikkat edilmesi lazım. Kısacası faaliyet gösteren yerlere bu tür tesislerin yapılması çocuklarımız ve gençlerimiz için çok elzem.

  • Bu olanaklarla Süper Amatör’e çıkmış olmanız gerçekten büyük mucize. Neler söylemek istersiniz?

İmkanlar verilirse her yer bu işe yönelebilir bu bağlamda. Biz sonuçta burada sıfırdan bir tesis istemiyoruz, hazinenin ya da Osmangazi Belediyesi'nin yerini istemiyoruz. Bizim olup olmamasıyla ilgili de sıkıntımız yok, kullanayım yeter. Sonuçta bizim amacımız burada kötü alışkanlıklardan gençlerimizi çocuklarımızı uzak tutabilmek. O yüzden başta belediyelerimize her şey için teşekkür etmek istiyorum. Ama başarılı hedefi olan kulüplere yardımların desteklerin artmasını beklediğimizi de son olarak eklemek istiyorum. Altyapı istiyorsak hizmet almamız lazım.