Olay, 15 yaşındaki D.Z’nin 5 Nisan tarihinde gebelik raporu için Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmesi ile ortaya çıktı. Hastane çalışanları çocuk yaşta hamile kalan D.Z. ile ilgili gerekli yerlere ihbarda bulundu. İhbarla birlikte D.Z.’nin kocası A.H. (22) hakkında çocuğun cinsel istismarı, babası Y.Z. (42) hakkında ise suça yardım ve yataklık etmek suçlarından soruşturma başlatıldı. Haklarında Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan şüpheliler baba Y.Z. ile koca A.H. hakim karşısına çıktı. Şüphelilerden A.H, eşi D.Z. ile kendi rızası dahilinde evlendiğini ifade ederek, “Biz 1 Temmuz 2017 tarihinde Suriye’de evlendik. Babasından kızı istedik, o şekilde evlendik. 4 senedir Türkiye’de yaşıyoruz. Suriye’ye evlenmek için gittik ve tekrar geri döndük. Evlendiğimiz tarihten itibaren burada yaşıyoruz. Bu yaşta biriyle evlenmenin suç olduğunu bilmiyordum. Kendi ülkemizde resmi işlemleri yaptırdık” dedi. 14 yaşında evlendirilen D.Z.’nin babası Y.Z. de kızını kendi rızası ile evlendirdiğini, Suriye’de çocuk yaşta evliliğin kanuni olduğunu ve resmi işlemlerin yapıldığını söyledi. Y.Z., “Kızım 2003 doğumludur. Evlendikleri günden bu yana karı koca hayatı yaşamaktadırlar. 18 yaşından küçük kızımı evlendirmenin suç olduğunu bilmiyordum” diyerek kendini savundu. D.Z., kendi rızasıyla evlendiğini belirtti. Mahkeme heyeti emsal bir karara imza attı. Çocuk yaşta yapılan bir evliliğin tarafların rızası olsa dahi suç olduğunu ve evliliğin herhangi bir hükmü olmadığını belirten Mahkeme Başkanı Mustafa Karakeçili, A.H.’ye çocuğun cinsel istismarı suçundan 16 yıl 8 ay, baba Y.Z.’ye ise suçun işlenmesine yardım ve yataklık etmesi gerekçesi ile 8 yıl hapis cezası verdi.